Türkiye, 12 Eylül 1980'de yaşanan askeri darbenin acı hatıralarını hala tazelerken, Hukuk ve Demokrasi Derneği (HUDER) darbenin 45. yıl dönümünde sert bir açıklama yayınladı. Yapılan açıklamada, darbenin Türk demokrasi tarihinde onarılması güç yaralar açtığı ve hukuksuz uygulamaların toplumda derin izler bıraktığı vurgulandı. HUDER, hiçbir gerekçenin milletin iradesini gasp etmeyi ve insan onurunu ayaklar altına almayı meşru kılamayacağının altını çizdi. Dernek, darbelere karşı en büyük gücün hukukun üstünlüğü ve demokratik mekanizmalar olduğunu belirterek, antidemokratik girişimlere karşı duracaklarını yineledi.
Oymak, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Aradan 45 yıl geçmiş olmasına rağmen bu utanç döneminin hukuksuz uygulamaları, işkenceler ve idamlarla toplumda açtığı yaralar hâlâ kapanmamıştır. Hiçbir gerekçe, milletin kendi geleceğini tayin etme hakkının elinden alınmasını ve insan onurunun ayaklar altına alınmasını meşrulaştıramaz. Hukuk dışı hiçbir vatanseverlik iddiası kabul edilemez.”
Darbelerin ve darbe teşebbüslerinin hiçbir şekilde masum veya meşru olamayacağını vurgulayan Oymak, bu tür girişimlere karşı en büyük gücün “hukukun üstünlüğü ve demokratik devlet mekanizması” olduğunu kaydetti.
HUDER olarak millet iradesini ve hukuku hedef alan tüm antidemokratik girişimlere karşı olduklarını ifade eden Oymak, “Milletimizin, bayrağımızın ve hukukun yanında olmaya devam edeceğiz” dedi.
HUDER'in açıklaması, 12 Eylül Darbesi'nin Türkiye'nin siyasi ve sosyal yaşamında yarattığı derin travmayı bir kez daha gündeme getirdi. Dernek, darbenin hukuksuz uygulamalarına, işkencelere ve idam cezalarına dikkat çekerek, bu acıların hala tazeliğini koruduğunu belirtti. HUDER, darbe ve darbe teşebbüslerinin hiçbir şekilde masum veya meşru görülemeyeceğini vurgulayarak, hukukun üstünlüğüne ve demokratik devlet mekanizmasına olan inancını dile getirdi. Açıklama, Türkiye'nin geçmişinden ders çıkararak, demokrasiyi güçlendirme ve hukuk devletini koruma çabalarına katkıda bulunmayı amaçlıyor.