ABD'de yankı uyandıran Gazze protestosu, medyanın Filistin'e yönelik tutumunu masaya yatırıyor. Göstericiler, haber kuruluşlarının Gazze'deki insanlık dramını görmezden geldiğini ve İsrail'in eylemlerini meşrulaştırdığını iddia ediyor. 'Soykırıma medyanın suç ortaklığını durdurun' sloganıyla yürüyen protestocular, medyanın sessizliğinin Gazze'deki ölümleri körüklediğini savunuyor. Bu protesto, küresel medyanın tarafsızlığı ve etik sorumluluğu hakkında önemli soruları gündeme getiriyor. Peki, bu tepkiler medya kuruluşlarını nasıl etkileyecek?
<p><strong>ANKARA - <a href="http://bha.net.tr">BHA </a></strong></p>
<p>Ellerinde “Soykırıma medyanın suç ortaklığını durdurun” ve “Medya yalan söylüyor, Gazze ölüyor” yazılı dövizler taşıyan eylemciler, medyanın Gazze’de yaşanan insanlık dramına sessiz kalmasını ve kullandığı dili hedef aldı.</p>
<p>Gösterinin organizatörlerinden Hazami Barmada, yaptığı açıklamada, Gazze'nin 22 aydır aralıksız saldırı altında olduğunu ve on binlerce sivilin, özellikle de çocukların hayatını kaybettiğini belirtti. Ancak buna rağmen medyanın büyük bir bölümünün sessizliğini koruduğunu, hatta pasif dil kullanarak yaşananları örtbas ettiğini dile getirdi.</p>
<p>Barmada, “Bu binalardan çıkan haberler, dünyanın neye inandığını belirliyor. Şu anda ise bu haber dili, insanları öldürüyor.” ifadelerini kullandı. Özellikle haberlerde, “İsrail insanları aç bırakıyor” demek yerine “İnsanlar aç kalıyor” gibi sorumluluğu belirsizleştiren ifadeler kullanılmasını eleştiren Barmada, medyanın toplu ölümleri normalleştirdiğini ve Filistinlilerin sesini arka plana ittiğini vurguladı.</p>
ABD'de düzenlenen Gazze protestosunda, medya kuruluşlarının Filistin'e yönelik taraflı yayınları sert bir dille eleştirildi. Göstericiler, medyanın Gazze'deki olayları aktarırken kullandığı dilin, İsrail'in eylemlerini meşrulaştırdığını ve ölümleri normalleştirdiğini savundu. Protestonun organizatörlerinden Hazami Barmada, medyanın sorumluluğu belirsizleştiren ifadeler kullanarak toplu ölümleri normalleştirdiğini ve Filistinlilerin sesini arka plana ittiğini vurguladı. Bu protesto, medyanın tarafsızlığı ve etik sorumluluğu konusunda küresel bir tartışma başlatma potansiyeli taşıyor.
