Dünya genelinde insani krizlerin derinleştiği bir dönemde, şok edici bir rapor yayınlandı. BM Kadın Birimi'nin 'Kırılma Noktasında' başlıklı raporu, dış yardımlardaki kesintilerin kadın örgütleri üzerindeki yıkıcı etkilerini gözler önüne seriyor. Kriz bölgelerinde hayatta kalma mücadelesi veren kadınlar ve kız çocukları için hayati öneme sahip bu örgütler, kapanma tehlikesiyle karşı karşıya. Rapor, uluslararası toplumu acil eyleme geçmeye çağırıyor. Bu örgütler olmadan, krizlerin en savunmasız kesimlerini kim koruyacak? Peki, bu kesintilerin arkasındaki sebepler neler ve sonuçları ne olacak? İşte, cevabı merakla beklenen tüm bu soruların yanıtları haberimizde...
UN Women, kadın örgütlerinin %90’ının dayanma sınırına geldiğini ortaya koyan raporuyla insani yardımdaki ciddi tehlikeye dikkat çekiyor.
Dünya genelinde 73 ülkede 308 milyon insan insani yardıma ihtiyaç duyuyor. Artan çatışmalar, iklim değişikliği, gıda güvensizliği ve salgın hastalıklar nedeniyle bu sayı sürekli yükselmeye devam ediyor.
Kadınlar ve kız çocukları krizlerden orantısız şekilde etkileniyor. Önlenebilir gebelik kaynaklı ölümler, yetersiz beslenme ve yaygın cinsel şiddet bu grupları daha fazla tehdit ediyor. İhtiyaçlar artarken insani yardım sistemi ciddi bir finansman kriziyle karşı karşıya. Bu kesintiler kadınlar ve kız çocukları için hayati önem taşıyan hizmetleri tehlikeye atıyor.
UN Women “Kırılma Noktasında: Dış Yardım Kesintilerinin Dünya Genelindeki İnsani Krizlerde Kadın Örgütleri Üzerindeki Etkisi” başlıklı yeni raporunu bugün yayımladı. Rapor, kriz yaşanan 44 ülkedeki 411 kadın liderliğindeki ve kadın hakları kurumlarıyla gerçekleştirilen kapsamlı bir ankete dayanıyor. Sonuçlar, ankete katılan kurumların %90'ının finansman kesintilerinden olumsuz etkilendiğini gösteriyor.
UN Women İnsani Yardım Birimi Başkanı Sofia Calltorp, konuyla ilgili şu değerlendirmede bulundu:
“İçinde bulunduğumuz durum son derece kritik. Kadın örgütlerinin sunduğu destek ağları, kadınlar ve kız çocukları için vazgeçilmez bir yaşam kaynağıdır.[EA1] [DA2] Bu örgütler mevcut kesintiler öncesinde, hayati hizmetler sunarken, hak savunuculuğu yaparken ve uygulamaların etkinliğini sağlarken dahi yeterli finansmandan yoksundu. Onlara kaynak ve destek sağlamak sadece eşitlik ve haklar meselesi değil, bir zorunluluktur[EA3] .”
Finansmandaki sert düşüş birçok kurumu kapanma noktasına getiriyor. Kurumların neredeyse yarısı (%47), mevcut finansman düzeyleri devam ederse altı ay içinde kapanacaklarını belirtiyor. Kurumların %51'i programlarını askıya almak zorunda kaldı. Bu programlar arasında cinsiyete dayalı şiddet mağdurlarına destek, koruma hizmetleri, geçim kaynakları, nakit yardımı[EA4] ve sağlık hizmetleri bulunuyor. Kurumların yaklaşık dörtte üçü (%72) önemli oranda personel çıkarmak zorunda kaldığını bildiriyor.
Tüm zorluklara rağmen kadın örgütleri kararlılıklarını sürdürüyor. Temsil ettikleri kadınlar ve kız çocukları için savunuculuk yapmaya ve dirençli bir şekilde hayatları yeniden inşa etmek üzere çalışmaya devam ediyorlar. UN Women, dünya genelindeki kadın örgütlerinin yanında olmaya onları desteklemeye devam ederek sürdürülebilir finansman çağrılarına ortak oluyor. Ortak insani müdahalesinin temel taşı olan bu kurumlar, değişimi harekete geçiriyor, umut veriyor ve en zorlu krizlerde kadınlara, kız çocuklarına ve temsil ettikleri tüm gruplara hayati destek sağlıyorlar.
UN Women'ın raporu, insani yardım kesintilerinin kadın örgütleri üzerindeki ağır etkisini vurguluyor. Kriz bölgelerinde kadınlara ve kız çocuklarına yönelik hayati hizmetler sunan bu örgütlerin neredeyse yarısı, finansman yetersizliği nedeniyle kapanma noktasına gelmiş durumda. Bu durum, cinsiyete dayalı şiddet mağdurlarına destek, sağlık hizmetleri ve geçim kaynakları gibi önemli programların askıya alınmasına neden oluyor. UN Women, uluslararası toplumu kadın örgütlerine sürdürülebilir finansman sağlamaya ve bu örgütlerin kriz zamanlarında hayati rol oynamaya devam etmesini sağlamaya çağırıyor. Aksi takdirde, krizlerin en savunmasız kesimleri daha da mağdur olacak.