Cargill'in 1000 Çiftçi 1000 Bereket programı, yedinci yılında tarımda dönüşüm yaratmaya devam ediyor! Özellikle Kadın Çiftçi Modülü ile kadınların tarımdaki rolünü güçlendirerek, sürdürülebilir ve verimli bir geleceğe yatırım yapılıyor. Program, dijital tarım teknolojileri ve eğitimlerle çiftçilere destek olurken, kadınların katılımıyla tarımda yeni bir sayfa açılıyor. Bu yenilikçi yaklaşım, tarımsal üretimde eşitliği ve kapsayıcılığı artırarak tüm paydaşlar için değer yaratıyor. Kadın çiftçilerin başarı hikayeleri ve programın sağladığı somut faydalar, tarımın geleceğine umutla bakmamızı sağlıyor.

Cargill’in 2019’da hayata geçirdiği 1000 Çiftçi 1000 Bereket kurumsal sorumluluk programı, Türkiye’de tarımsal üretimin gelişimine katkı sağlayarak çiftçilerin refahını ve tarımsal verimliliği artırmaya devam ediyor.

Cargill’in çiftçilerin refahını ve ürünlerinin verimini artırmak, onarıcı tarım uygulamalarını yaygınlaştırmak amacıyla başlattığı 1000 Çiftçi 1000 Bereket programı yedinci yılına girdi.

2019 yılında 6 ilde 1.072 çiftçinin katılımıyla 264.780 dekarlık mısır tarlasında başlayan program yedinci yılında 27 ilde, 1 milyon dekardan fazla bir alanda 7 binin üzerinde mısır, ayçiçeği ve kanola üreticileriyle büyümeye devam ediyor.

Adana, Afyon, Aksaray, Amasya, Ankara, Aydın, Balıkesir, Bilecik, Bursa, Çanakkale, Edirne, Eskişehir, Hatay, İstanbul, İzmir, Karaman, Kırıkkale, Kırklareli, Kocaeli, Konya, Manisa, Mersin, Osmaniye, Samsun, Sinop, Tekirdağ ve Tokat illerinde uygulanan program kapsamında katılımcılara özel tarımsal eğitim, dijital tarım araçlarına erişim ve ihtiyaçlarına yönelik danışmanlık hizmetleri ücretsiz olarak sunuluyor. Bu sayede, çiftçilerin veriminde yüzde 20’leri aşan, kârlılıklarında yüzde 39’lara varan oranlarda artış yaşanırken, iklim değişikliğinin olumsuz etkileri de azaltılıyor.

Kadın Çiftçi Modülü Tarımın Geleceğine Kadınların Gücüyle Yön Veriyor

Tarımsal üretimde kadınların gücünü görünür kılmak amacıyla 2024 yılında programın en önemli sosyal dönüşüm boyutlarından birini oluşturan Kadın Çiftçi Modülü de eklendi. 2019–2024 arasında 167 kadın çiftçinin yer aldığı programa 2024’te Kadın Çiftçi Modülü ile birlikte 100 kadın çiftçi daha eklendi. Kadın çiftçilerinin sayısının her yıl üç katına çıkarılması hedefleniyor.

Modül ile kadın çiftçilere tarımda verimlilik ve sürdürülebilirlik için eğitimler, teknoloji desteği ve danışmanlık hizmetleri sağlanıyor:

Kadın Çiftçi Modülü ile birlikte mısır, ayçiçeği ve kanola üreticilerinin yanı sıra zeytin üreticileri de ilk kez programa dâhil edildi. Önümüzdeki yıllarda ise farklı bitkisel üretim alanlarında faaliyet gösteren kadın çiftçiler de programa katılabilecek.

Programla ilgili olarak Cargill Gıda Türkiye, Orta Doğu ve Afrika Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Murat Tarakçıoğlu, “1000 Çiftçi 1000 Bereket, Türkiye tarımının dijitalleşmesinde önemli bir dönüm noktası oldu. Kadın Çiftçi Modülü ile bu dönüşümün odağına kadınları alıyoruz. Kadınların tarımdaki rolünü görünür kılmak, üretimde sürdürülebilirliği artırmanın en güçlü adımı. Cargill olarak çiftçilerimizin ürünlerinin verimliliğini artırırken, toplumsal eşitlik ve kapsayıcılıkta da değer yaratmaktan gurur duyuyoruz” dedi.

Gıda sisteminin hızla artan dünya nüfusunun ihtiyaçlarını sorumlu ve sürdürülebilir bir şekilde karşılamaya devam etmesine katkı sunan program kapsamında çiftçilere tarımsal faaliyetlerini, yaşamlarını ve toplumu daha ileri taşımak için gereken araç ve olanakları sunmayı bir görev saydıklarını belirten Tarakçıoğlu, “Dijital tarım teknolojileriyle su kullanımını optimize ediyor, toprak sağlığını koruyor ve biyolojik çeşitliliği artırıyoruz. Dünyayı güvenli, sorumlu ve sürdürülebilir besleme hedefimiz doğrultusunda gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak için çalışıyoruz” dedi.

Programın Kadın Çiftçi Modülüne dâhil olan ve Bandırma’da zeytin üretimi yapan kadın çiftçilerden İpek Zivane de deneyimini ve başarı hikâyesini şu sözlerle paylaştı: “Bu programa katılmaktaki amacım sadece verimi artırmak değil, tarlamı daha bilinçli yönetmekti. Bu program sayesinde, tarımda teknolojiyle buluşmanın aslında hepimiz için mümkün olduğunu gördüm. Ailemizin 150 yıllık tarım geleneğini modern teknolojilerle buluşturmak hem geçmişimize saygı hem de geleceğimize yatırım anlamına geliyor. 1000 Çiftçi 1000 Bereket programı sayesinde zeytin bahçelerimizde dijital tarım teknolojilerini kullanarak hem verimlilik artışı sağladık hem de sürdürülebilir üretim yöntemlerini hayata geçirdik. Kendi arazimde verimliliği artırırken çevreye daha duyarlı üretim yapabiliyorum. Artık hem toprak hem biz kazanıyoruz”.

Programa katılan kadın çiftçilerden Belma Dağara ise şunları söyledi: “Program sayesinde tarımda daha bilinçli ve sürdürülebilir yöntemler kullanmayı öğrendim. Dijital tarım araçları ve uzman desteğiyle artık toprağımı koruyarak daha verimli üretim yapabiliyorum.”

50’ye yakın ödül aldı

Program kapsamında sunulan hizmet ve eğitimlerin çevresel, sosyal ve ekonomik anlamda yarattığı etkiler Yatırımın Sosyal Geri Dönüşü (SROI – Social Return On Investment) yöntemi kullanılarak finansal değere dönüştürülüyor. SROI programın başlangıcından bu yana her yıl artarak 2023 yılı itibarıyla ana paydaşları olan çiftçiler üzerinde her 1 TL’ye karşılık 3,72 TL değerinde etki yarattı.

Türkiye’deki tarım ve gıda alanında sosyal etki araştırması ve ölçümlemesi yapılan ilk kurumsal sosyal sorumluluk program niteliğini taşıyan 1000 Çiftçi 1000 Bereket Programı; bugüne kadar, aralarında dünyanın en inovatif ürünlerine ve iş dünyası liderlerine verilen Edison Ödülü’nün de bulunduğu ulusal ve uluslararası 50’ye yakın ödüle layık görüldü.

Rakamlarla 1000 Çiftçi 1000 Bereket:

Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Cargill'in 1000 Çiftçi 1000 Bereket programı, Kadın Çiftçi Modülü ile tarımda kadınların gücünü ön plana çıkarıyor. Program, kadın çiftçilere özel eğitimler, teknoloji desteği ve danışmanlık hizmetleri sunarak verimliliği artırmayı ve sürdürülebilir tarım uygulamalarını yaygınlaştırmayı hedefliyor. Zeytin üreticileri de dahil olmak üzere, farklı bitkisel üretim alanlarında faaliyet gösteren kadın çiftçilerin programa katılımı teşvik ediliyor. Programın sağladığı finansal kazançlar ve çevresel faydalar, Türkiye tarımının dijitalleşmesinde önemli bir rol oynuyor. Elde edilen başarılar ve alınan ödüller, programın etkisini ve değerini kanıtlıyor.