AB Komisyonu'ndan Türkiye Açıklaması: Bölgesel İstikrarda Kilit Rol!
Avrupa Birliği Komisyonu, Türkiye'nin bölgesel istikrarın sağlanmasında vazgeçilmez bir role sahip olduğunu net bir şekilde ifade etti. Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) ve European Business Summit (EBS) işbirliğiyle Brüksel'de düzenlenen AB-Türkiye İş Zirvesi'nde yapılan açıklamalar, Türkiye'nin sadece bir aday ülke ve NATO üyesi olmanın ötesinde, AB için stratejik bir ortak olduğunu teyit ediyor. Göç yönetimi, terörle mücadele ve ekonomik ortaklık gibi alanlarda Türkiye'nin güvenilir bir partner olduğu vurgulanırken, Gümrük Birliği Anlaşması'nın modernizasyonunun önemi bir kez daha altı çizildi. Peki, bu açıklamalar Türkiye-AB ilişkilerinde yeni bir dönemin başlangıcı mı?
ANKARA - BHA
Koopman, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) ve European Business Summit (EBS) işbirliğinde Brüksel’de düzenlenen AB-Türkiye İş Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, Türkiye ile AB’nin aynı coğrafyayı paylaştığını ve ekonomilerinin güçlü biçimde iç içe geçtiğini vurguladı. Koopman ayrıca taraflar arasında tarihi bağların da önemli rol oynadığını ifade etti.
AB’ye aday ülke, NATO üyesi ve karşılıklı çıkar alanlarında AB’nin kilit ortaklarından biri olan Türkiye’nin göç yönetimi ve terörle mücadelede de güvenilir bir partner olduğunu belirten Koopman, “Türkiye, bölgesel istikrara katkı sunan belirleyici bir aktördür. Aynı zamanda bölgesel bağlantısallığa da kilit önemde katkı sağlamaktadır.” dedi.
Türkiye konumu itibarıyla kilit bir ülke
Koopman, Türkiye’nin Suriye, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik savaşı ve Güney Kafkasya’da kalıcı barışın tesis edilmesi gibi konularda stratejik öneme sahip olduğunu söyledi. AB ile Türkiye arasında işbirliğini artırmanın ortak çıkar olduğuna dikkat çeken Koopman, diyaloğun önemini vurguladı ve ekonomik ortaklık alanında ilerleme sağlanması gerektiğini belirtti.
Gümrük Birliği ve vize konuları
Koopman, Gümrük Birliği Anlaşması’nın modernizasyonunun önemini koruduğunu ifade ederek, “Yapıcı angajman devam ederse ve Kıbrıs meselesinde müzakerelerin yeniden başlamasına yönelik ilerleme sağlanırsa, Gümrük Birliği’nin modernizasyon çalışmalarına yeniden başlanacaktır. Bu da AB-Türkiye ilişkilerinin tüm potansiyelinin şekillenmesine katkı sağlayacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.
İş dünyası açısından vize konusunun önemine de değinen Koopman, son dönemde alınan vize kademelendirmesi kararının uzun süreli çok girişli vizeler açısından daha elverişli kurallar sunduğunu aktardı. Öngörülebilirlik ve güvenilirlik konularının önemine işaret eden Koopman, Türkiye’de en yüksek demokratik standartların korunmasının gerekliliğini vurguladı.
Koopman, Türkiye’nin tarihi geçmişi ve dinamizmiyle Avrupa vizyonunun ayrılmaz bir parçası olduğunu belirterek, “Avrupa sadece siyasi bir proje değildir. Paylaşılan bir birlikte yaşama, ortak refah ve barış vizyonudur. Türkiye ise bu vizyonun ayrılmaz bir parçasıdır.” ifadelerini kullandı.
AB Komisyonu yetkilisi Koopman, Türkiye'nin bölgesel istikrara olan katkısını vurgulayarak, ülkenin Suriye, Ukrayna ve Güney Kafkasya gibi kritik konularda stratejik bir öneme sahip olduğunu belirtti. AB ile Türkiye arasındaki işbirliğinin artırılmasının her iki tarafın da çıkarına olduğunu ifade eden Koopman, ekonomik ortaklık alanında ilerleme sağlanması gerektiğini söyledi. Gümrük Birliği'nin modernizasyonu ve vize konularının da ele alındığı zirvede, Türkiye'deki demokratik standartların korunmasının önemi vurgulandı. Koopman, Türkiye'nin Avrupa vizyonunun ayrılmaz bir parçası olduğunu ve paylaşılan bir birlikte yaşama, ortak refah ve barış vizyonuna katkı sağladığını ifade etti. Bu açıklamalar, AB'nin Türkiye'ye bakış açısında önemli bir değişimi işaret ediyor olabilir.