Akın Ergür'den Satın Alma ve Liderlikte Güven Vurgusu!
Temsa Satın Alma ve Tedarik Zinciri Direktörü Akın Ergür, Kapsül Haber Ajansı'na verdiği özel röportajda, kariyer yolculuğunu ve başarı sırlarını paylaştı. Fiat İtalya'dan Temsa'ya uzanan deneyimlerini aktaran Ergür, satın almanın sadece fiyat değil, aynı zamanda güven inşa etme sanatı olduğunu vurguladı. Kriz dönemlerinde tedarikçilerin güveninin önemine değinen Ergür, gerçek liderliğin zor zamanlarda ekibin ve iş ortaklarının yanında olmak olduğunu belirtti. Başarıya giden yolda güvenin ve insan ilişkilerinin kritik rolüne dikkat çeken Ergür'ün açıklamaları, iş dünyasına ilham kaynağı olacak nitelikte.
Temsa'nın Satın Alma ve Tedarik Zinciri Direktörü Akın Ergür, 30 yıllık kariyerinde Fiat İtalya'dan Temsa'ya uzanan yolculuğunu Kapsül Haber Ajansı'na anlattı: 'Satınalma sadece fiyat değil, güven inşa etme sanatıdır. Kriz dönemlerinde tedarikçilerimiz bize güvendiği için ayakta kaldık. Gerçek liderlik, zor zamanda ekibin ve iş ortaklarının yanında olmaktır."
Kapsül Haber Ajansı olarak, iş dünyasının önde gelen isimleriyle gerçekleştirdiğimiz röportaj serisinin yeni konuğu, Temsa Satın Alma ve Tedarik Zinciri Direktörü Akın Ergür oldu.
Keyifli okumalar dileriz.
Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
1969 Ankara doğumluyum. ODTÜ Makine Mühendisliği mezunuyum. 1995’te Tofaş Satınalma’da başlayan yolculuğum, Fiat İtalya’da Satınalma ve Proje Yönetimi, Ar-Ge deneyimleri derken, bugün Temsa’da Satınalma ve Tedarik Zinciri Direktörü olarak devam ediyor.
30 yıllık iş hayatımın yanı sıra üniversitelerde yüksek lisans ve lisans dersleri verdim.
“Akın Ergür’le Muhabbetler” adlı seminerler yapıyorum, hatta profesyonel koçluk da yapıyorum. Yani kısaca hayatım “insan” ve “muhabbet” üzerine kurulu diyebilirim.
Kariyerinizde bugünlere gelene kadar hangi önemli dönüm noktalarını yaşadınız?
Hayatımda iki dönüm noktası çok belirleyici oldu: Birincisi Fiat İtalya’da çalıştığım yıllar. Orada öğrendiğim sistematik bakış açısını Türkiye’ye taşıyıp uygulama fırsatı bulmak, bana farklı bir vizyon kattı.
Ayrıca 2017’de ilk kez kendi seminer programımı düzenledim; o gün aldığım geribildirimler, tecrübelerimi paylaşmanın ne kadar değerli olduğunu bana gösterdi. Bu yolculuk da kitabım “Satınalma Sanatı ve İnsan”ın ortaya çıkmasına zemin hazırladı.
Sizin için 'başarı'yı tanımlar mısınız? Sizi diğerlerinden farklı kılan ve başarınızı sağlayan kişisel stratejiler neler?
Benim için başarı, yalnızca sayılara ve finansal sonuçlara indirgenemez. Başarı, insanlara dokunmak, güven inşa etmek, birlikte büyüyebilmektir.
Kariyerim boyunca farkımı ortaya koyduğum temel nokta “satınalma = insan” yaklaşımı oldu.
İlişkilerde güvene, şeffaflığa ve samimiyete dayalı bir strateji izledim. Teknik bilgi elbette önemlidir, ancak güvene dayalı ilişkiler kurmak ve sürdürülebilir iş birlikleri geliştirmek başarıyı kalıcı kılar.
Başarıya giden yolda karşılaştığınız en büyük zorluk neydi ve bunu nasıl aştınız?
En büyük zorluklar genellikle kriz dönemlerinde yaşandı. Grevler, doğal afetler, tedarikçi iflasları, pandemi gibi olağanüstü durumlar karşıma çıktı.
Bu süreçleri aşarken en önemli unsur, soğukkanlı kalabilmek, çözüm üretmek, hızlı ve doğru kararlar almak ve güçlü iş ilişkilerine dayalı iş birlikleri kurmaktı. Kriz anında yalnız kalmıyorsanız, tedarikçileriniz size güveniyorsa her engel aşılabiliyor.
Bugün, sizin konumunuza ulaşmak isteyen birisi için en kritik öneriniz ne olurdu?
Meraklı olun, öğrenmekten hiç vazgeçmeyin. Masanızda oturmayın, sahaya inin. Ve en önemlisi: güven inşa edin. Güven olmadan ne satınalma olur ne de liderlik.
Liderlik anlayışınızı nasıl tanımlarsınız? Ekibinizi motive etmek ve yönlendirmek için hangi stratejileri benimsiyorsunuz?
Benim için liderlik, örnek olmak ve zor zamanda ekibin yanında durmaktır. İyi günde değil, zor zamanda yan yana olabilmektir. Ekibimi motive etmek için onları dinlerim, fikirlerine değer veririm ve inisiyatif almaları için alan açarım.
Ortak başarıyı paylaşmak, bireysel katkıları görünür kılmak en önemli stratejimdir.
Şirketinizin vizyonu ve misyonu doğrultusunda önümüzdeki yıllara dair büyük hedefleriniz nelerdir?
Temsa’da hedefimiz, güçlü bir tedarik zinciriyle sadece bugünü değil, geleceği de güvence altına almak. Yenilikçi ve sürdürülebilir çözümlerle global pazarda daha etkin bir oyuncu olmak, Türk otomotiv sektörünün marka değerini yükseltmek ana hedeflerimizden biri.
Küresel ekonomik belirsizlikler ve rekabet ortamında şirketinizi nasıl konumlandırıyorsunuz? Yerel ve uluslararası pazarda fark yaratmak için ne yapıyorsunuz?
Ekonomik belirsizliklere karşı en güçlü silahımız, stratejik tedarikçi ilişkileri. Biz sadece fiyat odaklı değil, uzun vadeli iş birliği odaklı bir yaklaşım benimsiyoruz.
Uluslararası pazarda farkımızı, inovasyon ve güvene dayalı ilişkilerle yaratıyoruz. Yani hem maliyet avantajı sağlıyor hem de sürdürülebilir iş ortaklıklarıyla riskleri minimize ediyoruz. Yerli tedarikçi parkımızı hem büyütüyor hem de geliştiriyoruz.
Birçok sektörde eşine rastlayamayacağınız Temsa’ya özel Tedarikçi Geliştirme Programımız ve eğitimler ile yerli tedarikçilerimizin global pazarda önemli bir oyuncu olmasına destek veriyoruz.
Sürdürülebilirlik ve toplumsal fayda konusunda nasıl bir yaklaşım benimsiyorsunuz? İş dünyasının bu konudaki sorumluluğunu nasıl görüyorsunuz?
Sürdürülebilirliği sadece çevreye duyarlılık değil, aynı zamanda uzun vadeli insan ve iş ilişkileri olarak görüyorum. İş dünyasının toplumsal faydayı bir yan hedef değil, ana sorumluluk olarak görmesi gerektiğine inanıyorum. Eğitimden çevreye, çalışanların gelişiminden sosyal sorumluluk projelerine kadar iş dünyası bu alanda öncü olmalı.
Dijitalleşme ve yapay zekâ gibi teknolojiler, iş modellerinizi nasıl dönüştürüyor? Bu değişime adapte olmak için nasıl bir yol izliyorsunuz?
Dijitalleşme artık işimizin kalbi… Büyük veri analizi, otomasyon ve yapay zekâ destekli karar alma mekanizmaları sayesinde süreçlerimiz daha verimli ve şeffaf hale geliyor. Biz de süreçlerimizi dijitalleştiriyor, şeffaflığı artırıyor ve veriye dayalı kararlarla riskleri daha etkin yönetiyoruz.
Ben hep şunu söylüyorum: teknoloji insanın önüne değil, yanına koyulduğunda anlamlı. O yüzden biz de insan dokunuşunu kaybetmeden dijitalleşmeye uyum sağlıyoruz.
Bugünün iş dünyasında başarılı olmak isteyen gençlere, kariyerlerini sağlam temeller üzerine inşa etmeleri için hangi kritik tavsiyeleri verirsiniz?
Öncelikle işinizi sevin. Sevmeden yapılan işte sürdürülebilir başarı olmaz. Merak edin, öğrenmeye açık olun. Etik değerlerden ödün vermeyin. Güven inşa edin; güven bir profesyonelin en büyük sermayesidir. Ve unutmayın: Her işin merkezinde insan vardır. İş dünyasında kalıcı fark yaratmak için insan odaklı bakış açısını hiç kaybetmeyin.
Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı
Akın Ergür, röportajında, başarıyı sadece finansal sonuçlara indirgenemeyeceğini, insanlara dokunmak, güven inşa etmek ve birlikte büyüyebilmek olarak tanımladı. Kariyerinde 'satın alma = insan' yaklaşımının temel farkı oluşturduğunu belirten Ergür, ilişkilerde güvene, şeffaflığa ve samimiyete dayalı bir strateji izlediğini ifade etti. Liderlik anlayışını örnek olmak ve zor zamanda ekibin yanında durmak olarak tanımlayan Ergür, Temsa'daki hedeflerinin güçlü bir tedarik zinciriyle geleceği güvence altına almak olduğunu vurguladı. Dijitalleşme ve yapay zeka gibi teknolojilerin iş modellerini dönüştürdüğünü belirten Ergür, insan dokunuşunu kaybetmeden dijitalleşmeye uyum sağladıklarını sözlerine ekledi.