ATMO Group, Türkiye pazarındaki hızlı büyümesinin ardından yerli üretim için önemli bir adım attı. Urzema Holding ile kurulan ortaklık, şirketin Türkiye'ye olan uzun vadeli bağlılığını ve ülkeyi stratejik bir üretim üssü olarak konumlandırma vizyonunu ortaya koyuyor. Bu hamle, Türkiye'nin otomotiv sektöründeki potansiyelini artırırken, bölgeye yönelik ihracat imkanlarını da genişletecek. ATMO Group'un bu kararı, sadece iç pazar değil, aynı zamanda Balkan pazarı için de önemli bir tedarik kaynağı oluşturacak. Peki, bu ortaklık Türkiye ekonomisine neler katacak ve tüketiciler için ne gibi avantajlar sunacak? İşte detaylar...

Türkiye’deki güçlü büyümesiyle ve operasyonel yapısıyla kısa sürede SWM Motors ile Balkan Pazarı’na da giriş yapan ATMO Group, Türkiye’yi üretim üssü haline getirmek için çalışmalarına hız verdi.

Dünyanın önde gelen küresel otomotiv satış ve dağıtım şirketlerinden ATMO Group, 2023 yılında giriş yaptığı Türkiye pazarında hızla büyümeye devam ediyor. Kısa sürede yerel pazardaki varlığını güçlendiren ve ardından SWM Motors ile Balkanlar’a açılan ATMO Group, bir süredir üzerinde çalıştığı Türkiye’de üretim için önemli bir yol kat etti. Türkiye merkezli bir şirket olarak uluslararası pazarlarda genişlemeyi hedefleyen ATMO Group, Türkiye’de üretim için Urzema Holding ile el sıkışarak ortaklık kurdu. Kurulan bu ortak girişim, ATMO Group’un Türkiye’ye olan uzun vadeli bağlılığını ve ülkeyi yalnızca stratejik bir iç pazar olarak değil, aynı zamanda bölgeye hitap eden merkezi bir üretim ve ihracat üssü olarak konumlandırma vizyonunu da ortaya koyuyor.

Urzema Holding, Öztürk Ailesi tarafından kurulan ve yönetilen, Türkiye merkezli köklü bir sanayi kuruluşu olup İstanbul, Sakarya ve Eskişehir’de yer alan modern üretim tesislerinde, ticari araç ekipmanları, treyler ekipmanları, kamyon üst yapı ekipmanları, tren vagonları ve benzeri demiryolu ekipmanları, savunma sanayi ekipmanları üretimi alanlarında faaliyet göstermektedir. Üretim kalitesi, mühendislik disiplini ve güvenlik standartlarına verdiği önemle sektörde saygın bir konuma sahiptir.

Ticari araç üretimi konusundaki uzmanlığı ve Türkiye’nin sanayi altyapısına olan hâkimiyeti sayesinde Urzema Holding, sürdürülebilir ve yerel güce dayalı stratejik ortaklıklar için güçlü bir temel sunmaktadır. ATMO Group ile hayata geçirilen bu iş birliği, mobilite ve otomotiv sektörlerinde inovasyon, bölgesel büyüme ve uzun vadeli değer yaratma hedeflerinin ortak bir yansımasıdır.
Hedef bu sonbaharda üretime geçmek!

ATMO Group, bu sene sonbahar aylarında üretime başlamayı hedefliyor. İlk etapta öncelik Türkiye pazarının ihtiyaçlarını karşılamak olacak; ancak ihracat da şirketin gelecek dönem stratejik planları arasında yer alıyor. Bu adım, Türkiye’nin ATMO Group açısından ne denli stratejik ve kilit bir pazar olduğunu ortaya koyarken, aynı zamanda bölgeye duyulan uzun vadeli bağlılığı da yansıtıyor.  Daha önce Türkiye’de üretim için başvuru yaptığını ve bu konudaki kararlılığını vurgulayan ATMO Group, üretim aşamasına geçildiğinde Balkan pazarının buradaki üretimle besleneceğini, üretilen SWM Motors modellerini iç pazarın yanı sıra Balkanlar’a ihraç edileceğini açıklamıştı.

2023 yılı sonunda SWM Motors ile Türkiye pazarına giriş yapan ATMO Group, G01, G01F, G03F ve G05 Pro ile en iyi fiyat performansına sahip SUV modelleri pazara sunmaya devam ediyor. Her geçen gün bayi ve servis ağını geliştiren şirket, Türkiye’de SUV pazarına yönelik dikkat çekici modellerini yollara çıkarmaya devam edecek

ATMO Group ve Urzema Holding'in ortaklığı, Türkiye'de yerli otomotiv üretimini güçlendirme ve bölgeye ihracatı artırma hedefiyle hayata geçirildi. Bu iş birliği sayesinde, ATMO Group'un SWM Motors modellerinin Türkiye'de üretimi başlayacak ve Balkan pazarına ihraç edilecek. Urzema Holding'in üretim alanındaki tecrübesi ve ATMO Group'un küresel otomotiv satış ve dağıtım ağı, bu ortaklığın başarılı bir şekilde ilerlemesi için sağlam bir temel oluşturuyor. İlk etapta Türkiye pazarının ihtiyaçlarını karşılamayı hedefleyen şirket, sonrasında ihracata odaklanacak. Bu yatırım, Türkiye'nin otomotiv sektöründeki rekabet gücünü artırırken, aynı zamanda yeni iş imkanları da yaratacak.