Türkiye'de milyonlarca alacaklıyı yakından ilgilendiren tarihi bir karar Anayasa Mahkemesi'nden geldi! Yüksek Mahkeme, alacakların geç ödenmesi nedeniyle uğranılan enflasyon kaynaklı değer kayıplarının giderilmesi gerektiğine hükmetti. Bu karar, alacaklıların haklarını koruma noktasında önemli bir kilometre taşı olarak değerlendiriliyor. AYM'nin bu emsal nitelikteki kararı, benzer durumda olan binlerce kişinin dava açmasının önünü açabilir. Peki, bu karar ne anlama geliyor? Alacaklılar şimdi ne yapmalı? Tüm detaylar haberimizde...

ANKARA - BHA

Resmî Gazete’de yayımlanan karara göre, C.Ş. isimli başvurucu, 2010 yılında konut finansman kredisinden doğan uyuşmazlık nedeniyle özel bir banka aleyhine 48 bin 854 lira üzerinden icra takibi başlattı. Bankanın itirazı üzerine takip durduruldu, ardından açılan davada borçlu bankanın itirazının iptali ile temerrüt faizi ve alacağın yüzde 20’si oranında tazminat ödenmesine hükmedildi. Karar kesinleştikten sonra 2020’de başvurucuya 119 bin 114 lira ödeme yapıldı.

Ancak C.Ş., geçen sürede alacağının enflasyon karşısında değer kaybettiğini savunarak yeniden dava açtı. Mahkeme bu talebi reddedince başvurucu, hak ihlali iddiasıyla AYM’ye bireysel başvuruda bulundu.

Yüksek Mahkeme kararında, Anayasa’nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkı ile 40. maddede düzenlenen etkili başvuru hakkının ihlal edildiği belirtildi. AYM, alacakların geç ödenmesi durumunda enflasyon karşısında oluşan değer kaybını telafi edecek etkin bir mekanizma bulunmadığını vurguladı.

Kararda, mevcut yasal düzenlemelere göre uygulanan kanuni faiz oranlarının enflasyonun altında kaldığına dikkat çekildi. Bu nedenle alacaklıların hak ettikleri değeriyle alacaklarına ulaşamadığı ifade edildi.

Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) verdiği bu pilot karar, alacaklıların enflasyon karşısında yaşadığı mağduriyetleri gidermeye yönelik önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Mahkeme, mevcut yasal faiz oranlarının enflasyonun altında kalması nedeniyle alacaklıların hak ettikleri değere ulaşamadığını vurgulayarak, mülkiyet ve etkili başvuru haklarının ihlal edildiğine karar verdi. Bu karar, benzer durumda olan diğer alacaklılar için emsal teşkil edecek ve yasal düzenlemelerin gözden geçirilmesine yol açabilecek nitelikte. Karar, alacaklıların haklarını koruma ve enflasyonun olumsuz etkilerini azaltma konusunda umut verici bir gelişme olarak öne çıkıyor.