Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, gündeme bomba gibi düşen açıklamalarıyla dikkatleri üzerine çekti. İsrail'in bölgedeki istikrarsızlaştırıcı rolüne sert tepki gösteren Bahçeli, SDG'nin Türkiye'ye karşı kışkırtıldığı iddiasını ortaya attı. Bu durumun Türkiye'nin terörle mücadele çabalarını sekteye uğratmayı amaçladığını vurgulayan Bahçeli, NATO'nun da Türkiye'nin hayati çıkarlarını göz ardı etmesi halinde farklı arayışlara girilebileceğinin sinyallerini verdi. Bahçeli'nin bu çarpıcı sözleri, Türk dış politikası ve güvenlik stratejileri açısından yeni bir dönemin başlangıcı olabilir mi? Bu iddialar Türkiye-İsrail ilişkilerini nasıl etkileyecek? Tüm detaylar haberimizde...

ANKARA - BHA

Bahçeli, İsrail'in etkisi altındaki SDG’nin, Türkiye için doğrudan bir güvenlik tehdidi oluşturduğunu söyleyerek, "Türkiye’de başlatılan terörsüzleşme sürecine zarar vermek amacıyla bu yapıların provoke edildiğini görüyoruz," dedi.

“İsrail, bölgeyi kaosa sürüklüyor”

İsrail'in sadece Gazze’de insanlığa karşı suç işlemediğini, aynı zamanda bölgede yer alan altı farklı ülkeye adeta savaş ilan ettiğini vurgulayan Bahçeli, “Bölgesel istikrarı bozan bu tutum, Türkiye’nin güvenlik çıkarlarını da doğrudan tehdit ediyor” diye konuştu.

Türkiye'nin her zaman komşularının toprak bütünlüğünden yana bir tavır sergilediğini vurgulayan Bahçeli, bu konuda ağır bedeller ödemekten çekinmeyen bir devlet olduklarının altını çizdi.

“Terörsüz Türkiye’den rahatsız olanlar var”

Bahçeli, “Terörsüz Türkiye sürecinin sekteye uğratılması için çeşitli aktörlerin sahada faaliyette bulunduğunu gözlemliyoruz. Özellikle Suriye’nin kuzeyinde cereyan eden gelişmeler bu bakımdan son derece dikkat çekici,” değerlendirmesinde bulundu.

2016’daki FETÖ darbe girişiminin ardından Türkiye’nin Suriye’de düzenlediği dört büyük askeri harekâta da dikkat çeken Bahçeli, bu operasyonların terörle mücadelenin kararlılıkla sürdüğünü gösterdiğini belirtti.

“Ancak bazı çevreler hâlâ ders çıkarmamakta ısrarlı,” diyen Bahçeli, Türkiye'nin sadece güvenliğini değil, bölgesel barışı da hedefleyen bir yaklaşım içinde olduğunu ifade etti.

“Mazlumların yanındayız”

MHP Lideri, Türkiye'nin tarihsel sorumluluklarına da vurgu yaptı:
“Türkiye, yalnızca kendi soydaşlarını veya dindaşlarını değil, tüm mazlum milletleri gözetmeye çalışmıştır. Osmanlı döneminde İspanya’dan kovulan Yahudilere sahip çıkılması bunun en net örneklerinden biridir.”

NATO üyeliğine eleştirel yaklaşım

Bahçeli, Türkiye’nin NATO üyeliğiyle ilgili çarpıcı değerlendirmelerde de bulundu. NATO’nun Türkiye’yi yalnızca kendi içinden gelebilecek tehditlere karşı koruyamıyorsa, bazı müttefik ülkelerin Türkiye’nin en temel taleplerini görmezden gelmeye devam etmesi halinde, yeni bir vizyon ihtiyacının gündeme gelebileceğini söyledi.

“Eğer NATO içindeki bazı üyeler en hayati önceliklerimizi yok sayıyorsa, kamuoyunun bu yapıya yönelik tepkisi de haklı olarak büyüyor. Türkiye'nin tarihsel misyonuna uygun olarak farklı yönlere bakma zamanı gelmiştir,” ifadelerini kullandı.

Devlet Bahçeli'nin açıklamaları, İsrail'in SDG üzerindeki etkisine ve bu durumun Türkiye'nin güvenliğine yönelik potansiyel tehditlerine odaklanıyor. Bahçeli, İsrail'in bölgedeki kaosu körüklediğini ve Türkiye'nin terörle mücadelesini engellemeye çalıştığını savunuyor. Ayrıca, NATO'nun Türkiye'nin taleplerini yeterince dikkate almaması durumunda farklı seçeneklerin değerlendirilebileceği mesajını veriyor. Bu açıklamalar, Türkiye'nin dış politika yönelimleri ve bölgesel güvenlik stratejileri açısından önemli bir dönüm noktası olabilir. Türkiye'nin, terörle mücadeledeki kararlılığını sürdürürken, bölgesel ve uluslararası arenada farklı ittifaklara yönelebileceği yorumları yapılıyor.