Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın açıklamalarıyla iş gücü piyasasında umut verici gelişmeler yaşanıyor. Ekim ayı istatistikleri, işsizlik oranlarının düşmeye devam ettiğini ve istihdamın arttığını gösteriyor. Bu olumlu tablo, ekonomiye duyulan güveni tazelerken, hükümetin genç ve kadın istihdamına yönelik politikalarının meyvelerini vermeye başladığının bir işareti olarak değerlendiriliyor. Peki, bu düşüşün ardında yatan sebepler neler? Gelecek dönemde bizi neler bekliyor? Tüm detaylar haberimizde...

ANKARA-BHA

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, ekim ayı iş gücü istatistiklerini değerlendirdi. Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, iş gücü piyasasındaki güçlü görünümün ekim ayında da devam ettiğini ve 30 aydır tek haneli seviyelerde seyreden işsizlik oranının ekonomiye duyulan güveni pekiştirdiğini belirtti.

Yılmaz, mevsim etkisinden arındırılmış verilere göre işsizlik oranının bir önceki aya göre 0,1 puan gerileyerek yüzde 8,5 seviyesinde gerçekleştiğini, istihdam edilen kişi sayısının 185 bin kişi artarak 32,8 milyon kişiye yaklaştığını kaydetti.

Genç ve kadın istihdamına yönelik adımlar

Genç ve kadın istihdamını artıracak teşvik programlarının sürdürüldüğünü vurgulayan Yılmaz, önümüzdeki üç yılda iş gücüne katılımın artacağını ve istihdamın yıllık ortalama 842 bin kişi artmasının beklendiğini söyledi. Ayrıca işsizlik oranının 2028 yılında yüzde 7,8 olarak gerçekleşmesinin öngörüldüğünü aktaran Yılmaz, sürdürülebilir büyüme ve emek yoğun sektörlerde istihdamı destekleyen politikaların devam edeceğini ifade etti.

Cevdet Yılmaz, Ekim ayı iş gücü verilerini değerlendirerek, işsizlik oranının %8,5'e gerilediğini ve istihdamın 32,8 milyon kişiye yaklaştığını belirtti. Genç ve kadın istihdamını artırmaya yönelik teşviklerin sürdüğünü vurgulayan Yılmaz, önümüzdeki yıllarda iş gücüne katılımın artacağını ve işsizlik oranının 2028'de %7,8'e düşmesinin beklendiğini ifade etti. Hükümetin, sürdürülebilir büyüme ve emek yoğun sektörlerde istihdamı destekleyen politikaları devam ettireceği vurgulandı. Bu gelişmeler, Türk ekonomisi için umut verici sinyaller olarak değerlendiriliyor.