Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), son dönemde derin bir yapısal krizle karşı karşıya. Partinin kurultayları, parti içi demokrasinin bir aracı olmaktan ziyade, sürekli bir liderlik mücadelesine dönüşmüş durumda. Bu durum, CHP'nin ekonomi, dış politika veya teknoloji gibi hayati konularda politika geliştirmesini engelliyor ve kamuoyunda olumsuz bir algı yaratıyor. Büyükşehir belediyelerindeki performans düşüklüğü ve yolsuzluk iddiaları da partinin güvenilirliğini ciddi şekilde zedeliyor. Peki, CHP bu krizden nasıl çıkacak? İşte detaylar...

ANKARA - BHA

Prof. Dr. Zakir Avşar’a göre CHP’de kurultaylar, parti içi demokrasinin işleyiş aracı olmaktan çıkıp sürekli liderlik kavgasına dönüşmüş durumda. Bu nedenle partinin ekonomi, dış politika veya teknoloji gibi alanlarda politika ürettiği kamuoyuna yansımıyor.

Belediye yönetimleri güven aşındırıyor

CHP’nin büyükşehir belediyelerindeki performansının da sınırlı kaldığını ifade eden Avşar, seçim öncesi vaat edilen projelerin önemli kısmının gerçekleşmediğini, şeffaflık ve kadrolaşma konularında ise yolsuzluk iddialarının gündeme geldiğini belirtti. Bu durumun, belediye başarısının genel seçimlere olumlu yansıması gerekirken, partinin güvenilirliğini zedelediğini söyledi.

Politika eksikliği öne çıkıyor

Avşar, CHP’nin ekonomik kriz, enflasyon, vergi reformu, dijital dönüşüm veya yeşil ekonomi gibi alanlarda somut politika önerileri sunamadığını vurguladı. Partinin muhalefet dilinin çoğu zaman soyut değerler üzerine kurulduğunu ve seçmen nezdinde “eleştiren ama çözüm üretmeyen” bir yapı izlenimi bıraktığını ifade etti.

Küresel gündemden kopukluk

Türkiye’nin jeopolitik konumunun 21. yüzyılda yeni bir önem kazandığını belirten Avşar, CHP’nin savunma sanayi, enerji bağımsızlığı, göç yönetimi ve dijital altyapı gibi konularda iktidara alternatif vizyon geliştiremediğini söyledi. Küresel merkez-sol partilerin reform deneyimlerine dikkat çeken Avşar, CHP’nin bu örneklerden ders çıkarması gerektiğini vurguladı.

Reform çağrısı

Prof. Dr. Avşar, CHP’nin bu yapısal krizden çıkabilmesi için parti içi demokrasinin kişisel hesaplardan arındırılması, liyakat esaslı kadroların güçlendirilmesi, uzun vadeli strateji belgeleri hazırlanması ve belediyelerde şeffaflığın sağlanması gerektiğini dile getirdi.

Son olarak Avşar, CHP’nin yaşadığı krizin yalnızca liderlik tartışması değil, aynı zamanda kurumsal kapasite ve vizyon eksikliği sorunu olduğunu belirterek, “Küresel merkez-solun yeniden yapılanma deneyimlerinden ders çıkaran, veri temelli politikalar üreten bir CHP, Türkiye’nin demokratik rekabeti için kritik önemdedir” dedi.

Prof. Dr. Zakir Avşar'a göre CHP, sadece liderlik tartışmalarıyla değil, aynı zamanda kurumsal kapasite ve vizyon eksikliğiyle de mücadele ediyor. Partinin, ekonomik kriz, enflasyon, dijital dönüşüm gibi konularda somut politika önerileri sunamaması, seçmen nezdinde eleştiren ama çözüm üretmeyen bir imaj çizmesine neden oluyor. Avşar, CHP'nin küresel merkez-sol partilerin deneyimlerinden ders çıkararak, veri temelli politikalar üretmesi gerektiğini vurguluyor. Aksi takdirde, Türkiye'nin demokratik rekabeti için kritik bir rol oynama potansiyelini kaybedebilir.