DEVA Partisi Milletvekili Karal, Türkiye'de hızla yayılan şap hastalığına karşı hükümetin yetersiz önlemlerini sert bir dille eleştirdi. Bayram sonrası artan hayvan hareketliliği ile salgının kontrolden çıktığını vurgulayan Karal, Tarım Bakanı'na yönelik soru önergesiyle konuyu Meclis gündemine taşıdı. Üreticilerin yaşadığı mağduriyetin giderilmesi ve kamuoyunun et güvenliği konusunda bilgilendirilmesi gerektiğini belirten Karal, salgının sadece hayvan sağlığını değil, aynı zamanda gıda güvenliğini ve halk sağlığını tehdit ettiğine dikkat çekti. Et ve Süt Kurumu'nun bu süreçteki rolünün şeffaf bir şekilde açıklanmasını talep eden Karal, vatandaşların etin ucuzluğundan ziyade sağlıklı olup olmadığından endişe duyduğunu ifade etti. Karal, hükümetin salgına karşı daha ciddi ve koordineli bir mücadele yürütmesi gerektiğini vurguladı.

<p><strong>KARS-BHA</strong></p>

<p><strong>Soru önergesi veren Karal, özellikle bayram sonrası hızla yayılan ve binlerce hayvanın telef olmasına yol açan SAT-1 serotipli şap hastalığına karşı yeterli önlem alınmadığını belirterek, “Zamanında yapılmayan aşılar, denetimsiz hayvan hareketliliği ve ithalattaki plansızlık, üreticiyi kaderine terk etti. Şimdi hem et güvensiz hale geldi hem üretici sahipsiz bırakıldı” dedi.</strong></p>

<p>DEVA Partili Karal, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığına bir soru önergesi sundu. Türkiye’de hayvancılığı derinden sarsan yeni tip şap salgınının, yalnızca hayvan sağlığını değil aynı zamanda gıda güvenliğini, kırsal kalkınmayı ve halk sağlığını tehdit eden çok boyutlu bir krize dönüştüğünü belirten Milletvekili Karal, özellikle bayram sonrası artan hayvan hareketleriyle birlikte hastalığın kısa sürede yayıldığını anımsattı.</p>

<h2><strong>“Hayvan pazarları kapandı, yüzlerce hayvan zorunlu kesime gitti”</strong></h2>

<p>Bazı illerde hayvan pazarlarının kapandığını, yüzlerce hayvanın zorunlu kesime gönderildiğini, binlercesinin ise telef olduğunu kaydeden Karal, üreticilerin bu durumdan ağır kayıplar yaşadığını vurguladı. Kamuoyunda, piyasaya sunulan düşük maliyetli et ürünlerinin hastalıklı hayvanlardan elde edildiğine dair artan kaygılara dikkat çeken Karal, “Vatandaş artık etin ucuz olmasından değil, sağlıklı olup olmadığından endişe ediyor. Et ve Süt Kurumu’nun bu sürece nasıl müdahil olduğu, hastalıklı hayvanların et piyasasına karışıp karışmadığı net olarak açıklanmalıdır. Türkiye yıllardır şap hastalığıyla mücadele ediyor. Yeterli teknik donanıma, insan kaynağına sahip bir ülkeyiz. Ama buna rağmen gerekli koordinasyonun sağlanamaması soru işaretleri doğurmuştur. Bu sadece hayvan hastalığı değil, aynı zamanda bir tarım, halk sağlığı ve ekonomi krizidir. Bakanlık bu salgını ciddiyetle ele almalı, kamuoyunu şeffaf şekilde bilgilendirmelidir” ifadelerini kullandı.</p>

<h2><strong>“Et ve Süt Kurumu aracılığıyla bir telafi mekanizması geliştirilmiş midir?”</strong></h2>

<p>Karal, önergede Bakan Yumaklı’dan şu sorulara yanıt vermesini istedi:</p>

<p>“1) Türkiye'de büyük kayıplara yol açan şap salgınının yeni serotipinin (SAT-1) ilk tespit tarihi nedir?</p>

<p>2) Yeni serotipin Türkiye’ye girişinde hayvan ithalatı kanalıyla bulaş ihtimali değerlendirilmiş midir? Bu olasılığı bertaraf etmek üzere ithalat öncesi ülke risk değerlendirmesi, laboratuvar testleri ve veteriner sağlık belgeleri açısından hangi denetim süreçleri uygulanmaktadır?</p>

<p>3) Zorunlu kesime gönderilen hayvan sayısı nedir? Bu hayvanlar için üreticilere herhangi bir tazminat ödenmiş midir? Et ve Süt Kurumu aracılığıyla bir telafi mekanizması geliştirilmiş midir?</p>

<p>4) Şap hastalığına karşı üreticiler, yetiştiriciler ve tüketiciler ne düzeyde bilgilendirilmiştir?</p>

<p>5) Düşük maliyetli et satışlarının hastalıklı hayvanlardan elde edilen ürünlerle ilişkili olabileceğine dair kamuoyunda oluşan endişelere ilişkin Bakanlığınız ne tür denetimler gerçekleştirmiştir?</p>

<p>6) Şap hastalığının zoonotik özelliği nedeniyle özellikle bağışıklık sistemi baskılanmış bireylerin korunmasına yönelik özel bir halk sağlığı stratejisi oluşturulmuş mudur?</p>

<p>7) Hayvancılık faaliyetlerinin yoğun olduğu illerde görev yapan veteriner hekim ve zooteknist sayısı ülke genelinde salgınla mücadele için yeterli midir? 2023-2025 yılları arasında bu meslek gruplarında yapılan atama sayısı nedir?”</p>

DEVA Partisi Milletvekili Karal'ın Meclis'e taşıdığı şap salgını sorunu, Türkiye hayvancılığının karşı karşıya olduğu ciddi krizi gözler önüne seriyor. Karal, Tarım Bakanı'na yönelttiği sorularla salgının kaynağı, yayılma hızı, üreticilere verilen destekler ve et güvenliği konusundaki denetim mekanizmalarına açıklık getirilmesini talep ediyor. Özellikle ithalat süreçlerindeki risk değerlendirmesi, zorunlu kesime gönderilen hayvanlar için tazminat ödenip ödenmediği ve Et ve Süt Kurumu'nun bu süreçteki rolü merak konusu. Karal, salgının zoonotik özelliği nedeniyle halk sağlığı stratejilerinin oluşturulmasının önemine de vurgu yaparak, veteriner hekim ve zooteknist sayısının yeterliliği konusundaki endişelerini dile getiriyor. Bu gelişmeler, şap salgınının Türkiye tarımı, ekonomisi ve halk sağlığı üzerindeki etkilerini daha da derinleştirebileceği endişesini artırıyor.