Epson, sürdürülebilirlik vizyonu doğrultusunda önemli bir adım atarak Türkiye ofisindeki tüm faaliyetlerinde %100 yenilenebilir enerji kullanımına geçtiğini duyurdu. Bu hamle, şirketin çevresel ayak izini azaltma ve döngüsel ekonomi ilkelerine uyma konusundaki kararlılığını gösteriyor. Epson'un 'Sho-Sho-Sei' felsefesiyle şekillenen bu yaklaşımı, üretimden tasarıma kadar tüm süreçlerde çevre dostu uygulamaları teşvik ediyor. Şirket, bu adımıyla sadece Türkiye'de değil, global operasyonlarında da sürdürülebilirliği ön planda tuttuğunu kanıtlıyor. Yenilenebilir enerjiye geçişin yanı sıra, Epson'un plastik atığı azaltma ve geri dönüştürülmüş malzeme kullanımını artırma gibi hedefleri de bulunuyor.

Epson META-CW Asya Ticari Operasyonlar Başkan Yardımcısı Suat Özsoy, “Kısa süre önce Türkiye ofisimizde yüzde 100 yenilenebilir elektriğe geçişi tamamladık " dedi.

Epson, sürdürülebilirliğe olan ilhamını eski bir Japon felsefesinden alıyor: “Sho-Sho-Sei”, "Verimli, kompakt ve hassas”. Yüzyıllar önce geleneksel zanaatkarlığın bir ilkesi olarak ortaya çıkan bu kavram, artık modern çevresel zorluklarla nasıl başa çıkacağımıza rehberlik ediyor. Epson’un karbon negatif olarak sıfır atık hedeflediği Çevresel Vizyon 2050'nin arkasındaki plan da bu.

Plastik ve metal atığında yüzde 86 düşüş

“Sho-Sho-Sei”nin en açık örneği Epson’un EcoTank serisi. Tek kullanımlık plastik kartuşlara dayanan geleneksel yazıcıların aksine EcoTank yazıcılar yeniden doldurulabilir mürekkep tanklarına sahip. Epson, bu teknolojiyle beş yıl içinde plastik ve metal atığını yüzde 86 oranında azaltırken, kullanıcıların zamandan ve paradan tasarruf etmesini de sağlayarak çevresel sorunlara inovatif bir çözüm sunmayı sürdürdüyor.

Bu verimlilik enerji kullanımına da yansıyor. Epson’un PrecisionCore teknolojisi benzer lazer yazıcılara göre yüzde 85'e kadar daha az güç kullanıyor. Ayrıca, daha az hareketli parçaya sahip olan bu olan cihazlar, güvenilir ve uzun ömürlü yapılarıyla çevreyi koruma altına alarak plastik atığı daha da azaltıyor.

Karbondioksit emisyonu yüzde 36 azaldı

Markanın bu yaklaşımı ürün hacmini üçte iki oranında azaltırken toplam ağırlığı da yüzde 30 oranında azaltmak anlamına geliyor. Tüm bu inovasyon ve Ar-Ge çalışmalarının sonucunda ise üretim aşamasında karbondioksit emisyonu yüzde 36 azalırken toplam emisyonda ise yüzde 33 oranında bir gerileme görülüyor. Epson, yıl sonuna kadar çevresel sorumluluğunu iş performansıyla uyumlu hale getirmeyi planlıyor. Marka, enerji açısından verimli mürekkep püskürtmeli modellere geçerek lazer yazıcıları globalde tamamen aşamalı olarak kullanımdan kaldırmayı amaçlıyor.

Epson’da “Sho-Sho-Sei” felsefesi yalnızca ürün düzeyinde uygulanmıyor. Bu felsefe; kaynak, paketleme ve üretim şeklinin tasarımına dek uzanıyor. Marka, yazıcı kasalarında yüzde 30'a kadar geri dönüştürülmüş plastik kullanıyor ve köpük ambalajdan kağıt bazlı alternatiflere geçerek gereksiz plastiği de önemli ölçüde azaltıyor.

Epson, Türkiye ofisinde yüzde 100 yenilenebilir elektriğe geçti

2030’a kadar ürün malzemelerinin yüzde 50'sinin yenilenebilir veya geri dönüştürülmüş olmasını hedeflediklerini açıklayan Epson META-CW Asya Ticari Operasyonlar Başkan Yardımcısı Suat Özsoy, “Bu stratejimiz paralelinde çevresel kaynaklara olan bağımlılığımızı daha da azaltmayı hedefliyoruz. Bizler için döngüsel ekonominin ilkelerine uymak büyük önem taşıyor. Bu kapsamda; kısa süre önce Türkiye ofisimizde yüzde 100 yenilenebilir elektriğe geçişi tamamladık ve I-REC ‘Uluslararası Yenilenebilir Enerji Sertifikası’nı almaya hak kazandık. Bu da tüm global operasyonlarımızda yüzde yüz yenilenebilir enerjiye geçiş taahhüdümüzün arkasında durduğumuzun en büyük kanıtı.” diyor.

Gerçek inovasyonun daha az kullanarak daha fazla üretmek olduğunun altını çizen Suat Özsoy, “Plastiklerin yol açtığı çevresel kirlilikle mücadele etmek yol haritamızın önemli bir kısmını oluşturuyor. Epson olarak Dünya Çevre Günü'nde tüm meslektaşlarımızı taahhütlerin ötesine bakmaya ve kalıcı değişimi oluşturacak ilkelere yönelmeye çağırıyoruz. Sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek yalnızca bir iş değil, hayatımıza ve dünyamıza değer katan bir yaklaşım.” açıklamasını yaptı.

Epson Türkiye'nin %100 yenilenebilir elektriğe geçmesi, şirketin sürdürülebilirlik odaklı yaklaşımının somut bir örneği olarak öne çıkıyor. META-CW Asya Ticari Operasyonlar Başkan Yardımcısı Suat Özsoy, bu geçişin Epson'un global sürdürülebilirlik taahhüdünün bir parçası olduğunu vurguladı. Epson'un 'Sho-Sho-Sei' felsefesi, şirketin ürün tasarımından üretim süreçlerine kadar tüm faaliyetlerine yansıyor. EcoTank yazıcı serisi gibi inovatif ürünler, plastik atığını azaltarak çevreye duyarlı bir alternatif sunuyor. Ayrıca, Epson'un enerji verimli teknolojileri ve geri dönüştürülmüş malzeme kullanımı, şirketin çevresel etkisini azaltma çabalarını destekliyor. Epson, bu adımlarla çevresel sorumluluğunu iş performansıyla uyumlu hale getirmeyi ve sürdürülebilir bir gelecek inşa etmeyi hedefliyor.