Erzincan'ın güneydoğusunda, Munzur Dağları'nın eteklerinde yer alan Girlevik Şelalesi, ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sunuyor. Dokuz ayrı kaynak suyunun birleşmesiyle oluşan bu muazzam şelale, 30-40 metrelik yüksekliğinden üç kademede dökülerek görsel bir şölen yaratıyor. Yazın serinlemek isteyenlerin, kışın ise buz sarkıtlarıyla büyülenenlerin uğrak noktası olan Girlevik Şelalesi, doğal sit alanı olarak korunuyor. Piknik alanları, yürüyüş parkurları ve yöresel lezzetleriyle de dikkat çeken şelale, Erzincan'ın turizm potansiyeline önemli katkı sağlıyor. TİMBİR Genel Başkanı Süleyman Basa, şelalenin insanların anılarıyla özdeşleşmiş bir yaşam alanı olduğunu vurgulayarak, korunması ve tanıtılması gerektiğini belirtiyor.

ERZİNCAN-BHA Erzincan’ın güneydoğusunda, kent merkezine yaklaşık 30 kilometre uzaklıkta yer alan Girlevik Şelalesi, doğaseverlerin ve fotoğraf tutkunlarının uğrak noktalarından biri olmaya devam ediyor. Munzur Dağları’nın eteklerinden gelen dokuz ayrı kaynak suyunun birleşmesiyle oluşan bu etkileyici şelale, yaklaşık 30-40 metre yükseklikten üç kademe halinde dökülerek ziyaretçilerine eşsiz bir manzara sunuyor. Her mevsim farklı bir güzelliğe bürünen Girlevik Şelalesi, yaz aylarında serinlemek isteyenlerin tercih ettiği bir mesire yeri olurken, kışın ise donarak oluşan buz sarkıtlarıyla adeta bir doğa harikasına dönüşüyor. Geçtiğimiz kış aylarında hava sıcaklığının sıfırın altında 10 dereceye kadar düşmesiyle birlikte, şelalede 2-3 metre uzunluğunda buz sarkıtları oluştu. Şelalenin çevresi, piknik alanları ve yürüyüş parkurlarıyla doğayla iç içe vakit geçirmek isteyenler için ideal bir ortam sunuyor. Ayrıca, bölgedeki restoranlarda yöresel lezzetlerin tadına bakmak da mümkün. Girlevik Şelalesi, 1990 yılında doğal sit alanı ilan edilerek koruma altına alınmıştır . Bu sayede, doğal yapısını koruyarak gelecek nesillere aktarılması hedeflenmektedir. Erzincan’a yolu düşen herkesin, bu eşsiz doğal güzelliği ziyaret etmesi tavsiye edilir. Girlevik Şelalesi, her mevsim sunduğu farklı güzelliklerle ziyaretçilerini büyülemeye devam ediyor. TİMBİR Genel Başkanı Basa: İnsanların anılarıyla özdeşleşmiş bir yaşam alanı Erzincan’ın Çağlayan beldesinde bulunan ve dört mevsim ziyaretçilerini büyüleyen Girlevik Şelalesi hakkında değerlendirmelerde bulunan Süleyman Basa, şu ifadeleri kullandı: “Buraya 40 yıl önce rahmetli annem ve babam getirmişti beni. O zaman da çok güzeldi burayı hiç unutmadım güzelliğinden hiçbir şey kaybetmemiş. Erzincan’ın buradaki şelalesinde olmak da çok mutluluk verici. Türkiye’nin her yeri güzel zaten. Girlevik Şelalesi sadece doğanın sunduğu bir güzellik değil, aynı zamanda insanların çocukluk anılarıyla, aile büyükleriyle geçirdiği günlerle ve dost sohbetleriyle özdeşleşmiş bir yaşam alanı. Bu yönüyle korunması ve tanıtılması gereken güçlü bir kültürel miras.” Erzincan’ın turizm potansiyeline katkı TİMBİR Genel Başkanı, dijital medya ve kamuoyunun dikkatinin bu tür doğal ve tarihi değerler üzerine daha fazla çekilmesi gerektiğini söyledi. Girlevik Şelalesi gibi alanların hem doğa turizmi hem de kültürel hafıza açısından önemli bir yere sahip olduğunu vurguladı. “İnternet medyasının gücüyle bu değerleri daha geniş kitlelere ulaştırmak bizim sorumluluğumuz” diyen Basa, Erzincan’ın sahip olduğu doğal ve kültürel potansiyelin hak ettiği ilgiyi görmesi için çalışmalar yapılması gerektiğini belirtti.

Erzincan'ın doğal incisi Girlevik Şelalesi, her mevsim farklı bir güzelliğe ev sahipliği yaparak ziyaretçilerini kendine hayran bırakıyor. 1990 yılında doğal sit alanı ilan edilen şelale, Munzur Dağları'ndan gelen suların oluşturduğu etkileyici bir manzara sunuyor. Kış aylarında donarak oluşan buz sarkıtları, yazın ise serinlemek isteyenler için ideal bir ortam oluşturuyor. Şelalenin çevresindeki piknik alanları ve yürüyüş parkurları, doğayla iç içe vakit geçirmek isteyenler için mükemmel bir seçenek sunarken, yöresel lezzetler de damakları şenlendiriyor. TİMBİR Genel Başkanı Süleyman Basa, Girlevik Şelalesi'nin sadece doğal bir güzellik değil, aynı zamanda insanların anılarıyla özdeşleşmiş bir kültürel miras olduğunu vurgulayarak, internet medyasının bu değeri daha geniş kitlelere ulaştırması gerektiğini belirtiyor.