Gizli kalp krizi, belirti vermeden sinsice ilerleyerek ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Uzmanlar, sessiz iskemi olarak da bilinen bu durumun, özellikle şeker hastaları için büyük risk taşıdığını vurguluyor. Göğüs ağrısı olmadan ilerleyen bu krizler, EKO veya EKG çekildiğinde tesadüfen fark edilebiliyor. Bu nedenle, risk faktörlerine dikkat etmek ve düzenli sağlık kontrollerini ihmal etmemek hayati önem taşıyor. Kalp sağlığınızı korumak için bilinçli olun ve sessiz tehlikeye karşı hazırlıklı olun.

Gizli kalp krizlerinin, çok da seyrek görülmediğini belirten uzmanlar, sessiz iskemi (dokuya olan kan akışının azalması ve dokunun oksijen ihtiyacının karşılanamaması durumu) olarak adlandırılan bu durumda, göğüs ağrısı, nefes darlığı veya bayılma gibi belirtiler görülmeyebildiğini söylüyor.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Baltalı, sessiz iskemi olarak da bilinen, göğüs ağrısı gibi belirti vermeden ilerleyebilen kalp krizleri ile bu durumun riskleri ve fark edilme yöntemleri hakkında bilgi verdi.

Bazı kalp krizleri hissedilmeyebiliyor!

Gizli kalp krizinin, sessiz iskemi olarak da değerlendirildiğini aktaran Prof. Dr. Mehmet Baltalı, “Bir kalp krizi oluştuğunda, normal şartlar altında, çoğu insanda göğüs ağrısı, nefes darlığı gibi belirtiler ortaya çıkar.” dedi.

Bu durumun, bayılma, şuur kaybı veya ani kalp durmasına da neden olabileceğini kaydeden Prof. Dr. Baltalı, “Ancak bazı vakalarda bunların hiçbiri görülmez. Kişi normal ayakta kalp krizini geçirir ve herhangi bir sıkıntı veya şikâyet hissetmez.” şeklinde konuştu.

Sessiz iskemi çoğunlukla EKO veya EKG çekildiğinde fark edilebiliyor

Normal kalp krizinde şiddetli göğüs ağrısı görüldüğünü hatırlatan Prof. Dr. Mehmet Baltalı, “Bu ağrı, çoğunlukla sola kola veya alt çeneye yayılır. Ancak sessiz, gizli kalp krizinde veya sessiz iskemi olarak adlandırılan durumda, bu belirtilerin hiçbiri görülmez.” dedi.

Kişinin tüm bu süreci fark etmeden, normal hayatını sürdürebildiğini ifade eden Prof. Dr. Baltalı, şunları söyledi:

“Sessiz iskemi çoğunlukla bir EKO veya EKG çekildiğinde fark edilebilir. Sessiz iskeminin görülme sıklığı oldukça yüksektir. Çok seyrek bir hadise değildir ve yaklaşık yüzde 20 civarında görülür. Sessiz iskemi, şikâyeti olmayan bir durumdur. Peki, iskemi nedir? İskemi, kalbin ihtiyacı olan kan veya oksijenin, damarlardaki darlık veya tıkanıklık nedeniyle yeterince ulaşamamasıdır. Bir iş yaparken, yürürken veya koşarken kalp pompalama görevini yerine getirir. Eğer kalbin ihtiyacı olan kan veya oksijen yeterince ulaşamazsa, iskemi oluşur ve bu durum daha sonra göğüs ağrısı veya diğer belirtilerle kendini gösterebilir.”

En ayırt edici özelliği göğüs ağrısının olmaması!

Sessiz iskeminin en sık görüldüğü hasta grubunun, şeker hastaları olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Mehmet Baltalı, “Şeker hastalarında sinirler zarar görebilir ve bu nedenle kişiler herhangi bir belirti hissetmeyebilir.” dedi.

Sessiz iskemi esnasında kişinin normal yaşamına devam edebildiğini aktaran Prof. Dr. Baltalı, “Ancak kalp pompalama fonksiyonu bozulduğunda, kalp yetmezliği ortaya çıkabilir ve bu durum nefes darlığı, çarpıntı gibi diğer bulgularla kendini gösterebilir. Sessiz iskeminin en ayırt edici özelliği göğüs ağrısının olmamasıdır. Kişi üç kat merdiven çıktıktan veya birkaç basamak çıktıktan sonra nefes darlığı hissedebilir.” açıklamasını yaptı.

Sessiz iskemi, normal göğüs ağrısı olan vakalardan çok daha tehlikeli olabilir!

Sessiz iskemi veya gizli kalp krizinde asıl araştırılması gerekenin, iskeminin veya kriz varlığının tespit edilmesi olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Mehmet Baltalı, “Bu durumda risk faktörlerine dikkat etmek gerekir. Şeker, tansiyon, sigara ve kolesterol kontrolü, sağlıklı beslenme ve düzenli kontroller önemlidir. Bu sayede iskemiye karşı uyanık olunur ve farkındalık sağlanır.” dedi.

Sessiz iskeminin tehlikeli bir durum olduğunun altını çizen Prof. Dr. Baltalı, “Normal göğüs ağrısı ile ortaya çıkan kalp krizlerinde, kişi hemen hastaneye başvurur ve müdahale edilir. Ancak sessiz iskemide bu durum gerçekleşmez ve bu açıdan sessiz iskemi, normal göğüs ağrısı olan vakalardan çok daha tehlikeli olabilir.” diyerek sözlerini tamamladı.

Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Baltalı, gizli kalp krizlerinin belirti vermeden ilerleyebildiğini ve bu durumun sessiz iskemi olarak adlandırıldığını belirtiyor. Özellikle şeker hastalarında daha sık görülen sessiz iskemi, göğüs ağrısı olmadan ilerleyip kalp yetmezliğine yol açabilir. Uzmanlar, risk faktörlerini kontrol altında tutmanın ve düzenli sağlık kontrollerinin bu sinsi tehlikeye karşı en önemli korunma yöntemleri olduğunu vurguluyor. Erken teşhis ve tedavi ile sessiz kalp krizinin yol açabileceği ciddi sorunların önüne geçilebilir.