Hakan Bayraktar'dan 'Aşkın Sağı Solu': 1970'lere Edebi Bir Yolculuk!
Gazeteci Hakan Bayraktar, uzun yıllara dayanan mesleki birikimini edebiyatla buluşturdu. 'Aşkın Sağı Solu' adlı romanı, 1970'lerin çalkantılı Türkiye'sine ışık tutuyor. Dönemin siyasi atmosferi, toplumsal olayları ve insan ilişkileri derinlemesine işleniyor. Birbirine zıt dünyalardan gelen iki gencin imkansız aşkı, okuyucuyu o günlere götürecek. Bayraktar'ın romanı, sadece bir aşk hikayesi değil, aynı zamanda bir dönemin panoraması niteliğinde.
ANKARA-BHA
1970’lerin Türkiye’sine uzanan roman, dönemin çalkantılı siyasi atmosferi içinde filizlenen bir aşk hikâyesini merkeze alıyor. Sevginin, ideolojik ayrışmaların ötesinde insanları bir araya getiren gücünü anlatan eser, Türkiye’de son dönemde sıkça konuşulan normalleşme sürecine de edebi bir selam niteliği taşıyor.

Uzun yıllardır gazetecilik yapan aynı zamanda Türk İnternet Medya Birliği temsilcisi olan Bayraktar, toplumsal olaylara tanıklığını bu kez edebiyat diliyle yorumluyor. Roman, birbirine zıt çevrelerde yetişmiş Ahmet ve Nazo’nun imkânsız aşkını anlatırken, dönemin gerçek figürlerine ve toplumsal kırılmalarına da yer veriyor.
1971 Bingöl Depremi’nden sokak infazlarına kadar pek çok karanlık dönemeç, romanda yalnızca tarihsel bir fon gibi değil, insanların dayanışma ve hayatta kalma çabasını yansıtan sahneler olarak işleniyor. Bayraktar, dört başı mamur gözlem gücünü edebi bir üslupla birleştirerek dönemin ruhunu okura hissettirmeyi amaçlıyor.
Eserde sevgi ve vicdanın ideolojilerden daha güçlü olduğu mesajı öne çıkıyor.
“Normalleşme, ancak birbirimizi yeniden sevmeyi hatırladığımızda mümkündür.”
Hem yakın dönem tarihine ilgi duyan okurların hem de duygusal ve sürükleyici bir hikâye arayanların dikkatini çekmesi beklenen “Aşkın Sağı Solu”, seçkin kitabevleri ve çevrimiçi satış platformlarında okurlarla buluştu.
'Aşkın Sağı Solu', Gazeteci Hakan Bayraktar'ın kaleminden çıkan, 1970'lerin Türkiye'sinde geçen etkileyici bir aşk hikayesini anlatıyor. Roman, dönemin siyasi ve sosyal olaylarını, Bingöl Depremi'nden sokak infazlarına kadar pek çok karanlık dönemeçle birlikte ele alıyor. Ahmet ve Nazo'nun imkansız aşkı üzerinden, ideolojilerin ötesinde sevginin ve dayanışmanın gücü vurgulanıyor. Bayraktar, romanıyla Türkiye'de son dönemde konuşulan normalleşme sürecine edebi bir katkı sunarken, okuyucuyu hem duygusal bir yolculuğa çıkarıyor hem de yakın tarihimize farklı bir perspektiften bakmaya davet ediyor. 'Aşkın Sağı Solu', okuyuculara sevginin ve vicdanın ideolojilerden üstün olduğunu hatırlatıyor.