İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün çarpıcı raporu, Hindistan'ın Bengal kökenli Müslümanlara yönelik uygulamalarını gözler önüne seriyor. Hindistan hükümetinin, Mayıs ayından bu yana yüzlerce Müslüman'ı Bangladeş'e sınır dışı ettiği iddiaları uluslararası kamuoyunda yankı uyandırdı. HRW, sınır dışı işlemlerinin büyük oranda Hindistan'ın Bangladeş'e komşu eyaletlerinde gerçekleştiğini belirtiyor. Sınır muhafızlarının bazı kişilerin kimlik belgelerine el koyduğu ve hatta silah zoruyla Bangladeş topraklarına ittiği yönündeki iddialar ise durumun vahametini artırıyor. Bu insanlık dışı uygulamalara karşı uluslararası toplumun sessiz kalmaması gerekiyor.

<p><strong>ANKARA-<a href="http://bha.net.tr">BHA</a></strong></p>

<p>İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch - HRW) tarafından yayımlanan raporda, Hindistan hükümetinin mayıs ayından bu yana çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan Bengal kökenli yüzlerce Müslüman’ı Bangladeş’e sınır dışı ettiği bildirildi. Rapora göre, sınır dışı işlemleri büyük oranda Hindistan’ın Bangladeş’e komşu eyaletlerinde gerçekleştirildi.</p>

<h2><strong>Bengal kökenli Müslümanlar hedefte</strong></h2>

<p><br />

HRW, sınır muhafızlarının bazı kişilerin kimlik belgelerine el koyduğunu, hatta silah zoruyla Bangladeş topraklarına ittiğini belirtti. Bangladeşli yetkililerin, sınır dışı edilen yaklaşık 1500 kişinin bir kısmının Hindistan vatandaşı olduğunu doğruladığı, bazı kişilerin ise geri dönmeyi başardığı aktarıldı.</p>

<h2><strong>Kimlik belgelerine el konuldu, silah zoruyla gönderildiler</strong></h2>

<p><br />

Sınır dışı uygulamalarının, Hindistan’ın Cammu Keşmir bölgesindeki Pahalgam’da nisan ayında gerçekleşen ve çok sayıda can kaybına yol açan terör saldırısının ardından yoğunlaştığına dikkat çekilen raporda, hükümetin özellikle Müslüman topluluklara yönelik “yasa dışı göçmen” tanımlamalarıyla baskıyı artırdığı ifade edildi.</p>

<h2><strong>Bangladeş, bazı kişilerin Hindistan vatandaşı olduğunu doğruladı</strong></h2>

<p><br />

HRW, yasal süreç işletilmeden yapılan sınır dışıların derhal durdurulması, mağdurlara yasal temsil ve temyiz hakkı tanınması gerektiğini vurguladı. Zorla sınır dışı etme ve şiddet iddialarının soruşturulması, sorumluların cezalandırılması çağrısında bulunuldu.</p>

<p>Raporda, Hindistan’ın vatandaşlık, etnik kimlik ve din temelinde kişileri keyfi şekilde sınır dışı etmesinin, taraf olduğu uluslararası sözleşmelere aykırı olduğu ifade edildi.</p>

<h2><strong>Hrw: sınır dışı uygulamaları uluslararası hukuka aykırı</strong></h2>

<p><br />

HRW Asya Direktörü Elaine Pearson, “Hindistan’daki Bharatiya Janata Partisi (BJP) yönetimi, etnik Bengal kökenli Müslümanları keyfi şekilde ülkeden sürerek ayrımcılığı körüklüyor. Aralarında vatandaş olanların da bulunduğu bu insanlar hiçbir yasal inceleme ya da savunma hakkı tanınmadan sınır dışı ediliyor,” dedi.</p>

<p><strong>Elaine pearson: savunma hakkı tanınmadan gönderiliyorlar</strong><br />

Öte yandan, Bangladeş Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada “zorla geri gönderme” uygulamasını kınayarak, yalnızca Bangladeş vatandaşı olduğu doğrulanan kişilerin kabul edileceğini bildirdi.</p>

<p><strong>Bangladeş dışişleri: yalnızca vatandaşlarımızı kabul ederiz.</strong></p>

HRW raporu, Hindistan'ın Müslüman azınlığa yönelik ayrımcı politikalarına ışık tutuyor. Raporda, Hindistan'ın sınır dışı ettiği kişilerin çoğunluğunun Bengal kökenli Müslümanlar olduğu ve bu kişilerin yasal süreç işletilmeden, hatta kimlik belgelerine el konularak Bangladeş'e gönderildiği belirtiliyor. Bangladeşli yetkililer, sınır dışı edilenlerin bir kısmının Hindistan vatandaşı olduğunu doğrularken, HRW, bu uygulamaların uluslararası hukuka aykırı olduğunu vurguluyor. HRW Asya Direktörü Elaine Pearson, Hindistan hükümetini ayrımcılığı körüklemekle suçlarken, Bangladeş Dışişleri Bakanlığı ise yalnızca vatandaşlarının kabul edileceğini duyurdu. Bu durum, bölgede yeni bir insani krizi tetikleyebilir.