Türkiye'de ikinci el alışveriş çılgınlığı hızla yayılıyor! sahibinden.com ve KONDA'nın ortak araştırması, toplumun yarısının son bir yıl içinde ikinci el ürünlere yöneldiğini ortaya koydu. Ekonomik koşullar ve artan çevre bilinci, bu değişimin arkasındaki itici güçler olarak öne çıkıyor. Artık sadece bir seçenek değil, aynı zamanda bir yaşam tarzı haline gelen ikinci el alışverişin geleceği parlak görünüyor. Peki, bu trendin arkasındaki nedenler neler? Hangi ürünler daha çok tercih ediliyor? İşte tüm detaylar...

sahibinden.com, KONDA Araştırma iş birliği ile Türkiye’de bir ilk olan "İkinci El Alışverişte Sürdürülebilirlik Etkisi" araştırmasını duyurdu. Araştırmaya göre Türkiye’de katılımcıların yüzde 45’i son bir yıl içinde ikinci el alışveriş yaptığını belirtti. 

Kurulduğu günden bu yana ikinci el ürün alışverişine platform sağlayan sahibinden.com, KONDA Araştırma ile Türkiye’de bir ilk olma niteliği taşıyan “İkinci El Alışverişte Sürdürülebilirlik Etkisi” araştırmasını duyurdu. Türkiye’de ikinci el alışveriş dinamikleri ve toplumun sürdürülebilirlik algısını ortaya koyan araştırmanın sonuçları düzenlenen basın toplantısıyla paylaşıldı.

Türkiye genelinde 28 ilde 2700 kişi ile yapılan araştırma, ülkemizde neredeyse her iki kişiden biri, bir yıl içinde ikinci el ürün almış veya satmış. Kıyafetten mobilyaya, cep telefonundan beyaz eşyaya uzanan geniş bir alanda alışveriş yapanların oranı yüzde 45’e ulaşıyor. Veriler, ikinci elin artık yalnızca ekonomik bir seçenek değil, çevresel ve toplumsal bir tercih olarak görüldüğünü de gösteriyor.

“İKİNCİ EL ALIŞVERİŞ TOPLUMSAL DÖNÜŞÜMÜN PARÇASI”

Etkinlikte konuşan sahibinden.com CEO’su Burak Ertaş, araştırma sonuçlarının Türkiye’deki değişimi açık biçimde ortaya koyduğunu söyledi. Ertaş, “İkinci el alışveriş artık toplumda yerleşik bir davranış haline geldi. Her iki kişiden birinin bu sürece dahil olması, döngüsel ekonomi yaklaşımının güçlü bir karşılık bulduğunu gösteriyor” dedi.

Çevresel kaygıların ve ekonomik koşulların tüketim alışkanlıklarını yeniden şekillendirdiğini vurgulayan Burak Ertaş şöyle konuştu: “Bugün var olanı onarmak ve yeniden kullanmak hem çevreyi koruyan hem de bütçeyi rahatlatan bir tercih. Biz de bu sürecin sadece bir ticaret modeli değil, aynı zamanda yeni bir kültür oluşturduğuna inanıyoruz. Platformumuzda el değiştiren her ürün, bu dönüşümün bir parçası haline geliyor. Genç kuşağın duyarlılığı ve sürdürülebilir yaşama ilgisi ise geleceğe dair en güçlü işaretlerden biri.”

“TOPLUMSAL ALGI BELİRGİN ŞEKİLDE DEĞİŞTİ”

KONDA Araştırma ve Danışmanlık Genel Müdürü Aydın Erdem, araştırma sonuçlarıyla ilgili olarak şöyle konuştu: "Türkiye'de ikinci el alışveriş artık yalnızca bir seçenek değil. Veriler, bu davranışın bilinçli tüketim ve çevre duyarlılığının birleştiği yeni bir akışa dönüştüğünü gösteriyor. Özellikle genç ve eğitimli kesimde ikinci elin hızla normalleşmesi, toplumsal dönüşümün önemli bir işareti. İkinci elin önünde duran sosyal algı engellerinin etkileri artık yaygın değil. Bu durum, ikinci el alışverişi sürdürülebilir yaşamın güçlü bir parçası haline getiriyor.”

ALIŞVERİŞ DİNAMİKLERİ DEĞİŞİYOR

Araştırmaya göre ikinci el alışveriş tek seferlik bir deneyim olmaktan çıkıp, düzenli tekrarlanan bir alışkanlığa dönüşüyor. Her dört tüketiciden biri ayda bir ya da daha sık ikinci el ürün satın alıyor. Araştırmada bu grup "gerçek sürdürülebilirlik taşıyıcısı" olarak tanımlanıyor. Düzenli ikinci el alışveriş yapanların profili de araştırmada net biçimde ortaya konuyor. Ortalama yaş 35. Dijital platformları aktif kullanan, eğitim düzeyi üniversite olan bu kitle, büyükşehirlerde yoğunlaşıyor ve ikinci el pazarındaki dönüşüme liderlik ediyor.

ALGI BARİYERLERİ YERİNİ BİLİNÇLİ TÜKETİME BIRAKIYOR

Türkiye’de ikinci el alışverişe yönelik eski çekinceler hızla zayıflıyor. Araştırmada öne çıkan bulgular, sosyal algıdaki değişimin oldukça belirgin olduğunu gösteriyor. “İkinci el düşük statü göstergesidir” diyenlerin oranı yüzde 17’de kalmış durumda. Buna karşılık ikinci el ürün kullananlara yönelik “tasarruflu”, “çevreye duyarlı” ve “tarz sahibi” gibi olumlu ifadeler daha çok dile getiriliyor. Toplumdaki bu dönüşüm, ikinci el alışverişin artık geniş kesimler tarafından kabul gören bir davranış haline geldiğini ortaya koyuyor. Statüye dayalı eski bariyerler yerini bilinçli tüketim ve sürdürülebilirlik anlayışına bırakıyor.

YENİ KUŞAK SÜRDÜRÜLEBİLİR TÜKETİMİ BENİMSİYOR

Araştırma; özellikle genç, eğitimli ve büyükşehirlerde yaşayan kesimin ikinci el alışverişte daha aktif olduğunu gösteriyor. Bu grup israfı azaltmayı, çevresel etkileri düşürmeyi ve sürdürülebilir yaşamı günlük pratiklerinin bir parçası haline getirmiş durumda. Yayımlanan rapora göre Türkiye’de sürdürülebilirlik kavramına aşinalık yüzde 61’e, karbon ayak izi farkındalığı ise yüzde 40’a ulaştı. Bu bilincin yaygınlaşması ikinci el alışverişe de doğrudan yansıyor. Dijitalleşme ikinci el alışverişi destekliyor. Güvenli ödeme, şeffaf ilan yapısı ve kullanıcı doğrulama adımları bu alanı hem erişilebilir hem de güvenilir hale getiriyor.

CEP TELEFONLARI PAZARIN ZİRVESİNDE

Araştırma, ikinci el pazarında en yoğun hareketliliğin cep telefonu ve aksesuarlarında olduğunu ortaya koyuyor. Bu kategori toplam pazarın yüzde 54’ünü oluşturuyor. Bu yüksek ilgi, yenilenmiş elektronik ürünlere yönelik talebi de artırıyor. Diğer kategorilerde giyim ve ayakkabı yüzde 42, bilgisayar ve tablet yüzde 45, elektrikli ev aletleri ise yüzde 41 oranında pay alıyor. Tercihler cinsiyete göre de farklılaşıyor. Kadınlar anne–bebek ürünleri, giyim ve mobilya–dekorasyon kategorilerine yönelirken; erkekler daha çok elektronik ürünleri tercih ediyor. Erkek kullanıcıların bilgisayar ve tablet alışverişindeki payı yüzde 45’e, cep telefonu kategorisindeki oranı ise yüzde 58’e kadar çıkıyor.

YAŞAM ALANLARINDA İKİNCİ EL YAYGINLAŞIYOR

Araştırma, Türkiye’de hanelerin önemli bir bölümünde ikinci el ürün bulunduğunu ortaya koyuyor. Hanelerin yüzde 46’sında en az bir kategoriye ait ikinci el eşya yer alıyor. En yaygın kategoriler elektronik (%43), mobilya (%38) ve giyim–ayakkabı (%36) olarak sıralanıyor. Gardıroplarda da benzer bir tablo var. Her üç evden birinde ikinci el kıyafet bulunuyor. Hijyen ve kaliteye yönelik çekinceler nedeniyle bu oran diğer kategorilere göre daha düşük kalsa da araştırma, ikinci el kıyafet kullanımında yukarı yönlü bir eğilim olduğunu gösteriyor.

KULLANILMAYAN EŞYA YA SATILIYOR YA BAĞIŞLANIYOR

Araştırma, Türkiye’de ikinci el döngüsünün yalnızca ekonomik gerekçelerle değil, duygusal tercihlerle de şekillendiğini gösteriyor. Anne–bebek ürünlerinde bağış oranı yüzde 72’ye kadar çıkıyor. Elektronik ürünlerde ise satış eğilimi daha güçlü; bu kategoride satış oranı yüzde 40’ın üzerinde. Veriler, bazı ürünlerde duygusal bağlılığın etkili olduğunu, bazı kategorilerde ise ikinci el alışverişin yerleşik bir davranış haline geldiğini ortaya koyuyor.

GENÇ NESİL ONLINE’DA, BÜYÜKLER GELENEKSEL KANALDA

Araştırma, ikinci el alışverişte platform tercihinin yaşa göre belirgin biçimde ayrıştığını ortaya koyuyor. Sadece online alışveriş yapanların oranı yüzde 8, yalnızca geleneksel kanalı kullananların oranı yüzde 19. Her iki kanalı birden tercih edenlerin oranı ise yüzde 16. Online alışverişi büyükşehirlerde yaşayan, 40 yaş altı ve yüksek eğitimli kullanıcılar yönlendiriyor. Geleneksel yöntemleri tercih eden kesim ise ağırlıklı olarak 45 yaş üzerindeki tüketicilerden oluşuyor.

GÜVEN HER ŞEYİN ÖNÜNDE

Araştırma, ikinci el alışverişte kararsız kalan tüketiciler için en belirleyici unsurun güven olduğunu gösteriyor. “Satıcı güven verirse alırım” diyenlerin oranı yüzde 83. “Ürün arızalı değilse alırım” diyenler yüzde 82, “garanti veya iade imkânı varsa alırım” diyenler de yine yüzde 82 seviyesinde. En belirgin çekince ise hijyen kaygısı; bu oran yüzde 58’e ulaşıyor. Bu tablo, güven mekanizmalarının ikinci el alışverişte neden kritik olduğunu açıkça ortaya koyuyor.

TÜRKİYE YENİ BİR SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK DÖNEMİNDE

Araştırma, ikinci el alışverişin Türkiye’de yükselen yeni tüketim anlayışının bir parçası haline geldiğini gösteriyor. İsrafı azaltma, geri dönüşüme yönelme ve gereksiz tüketimden kaçınma gibi davranışlar geniş kesimlerde daha görünür hale geliyor. Bu eğilim, ikinci el alışverişin sürdürülebilirlik yaklaşımının merkezinde yer aldığını ortaya koyuyor. Bilinçli tüketicilerin artması, dijitalleşme ve çevre duyarlılığının güçlenmesi, ikinci elin Türkiye’de giderek daha yaygın bir tercih haline gelmesinde etkili oluyor.

Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

sahibinden.com ve KONDA Araştırma'nın 'İkinci El Alışverişte Sürdürülebilirlik Etkisi' araştırması, Türkiye'deki tüketim alışkanlıklarının önemli bir dönüşüm geçirdiğini gösteriyor. Her iki kişiden birinin ikinci el alışveriş yapması, döngüsel ekonominin benimsendiğinin açık bir işareti. Özellikle gençlerin sürdürülebilirlik bilinci, bu trendin gelecekte daha da güçleneceğini gösteriyor. Araştırma, ikinci el alışverişin sadece ekonomik değil, aynı zamanda çevresel ve toplumsal bir tercih olduğunu vurguluyor. Güven faktörünün önemi ve online platformların yükselişi de dikkat çekiyor.