İpsala Sınır Kapısı, Türkiye'nin uyuşturucu ile mücadelesinde kritik bir nokta haline geldi. Son iki ayda ardı ardına gerçekleştirilen başarılı operasyonlar, sınır kapısında uyuşturucu geçişine karşı alınan önlemlerin ne kadar etkili olduğunu gözler önüne seriyor. Ele geçirilen yüklü miktardaki uyuşturucu, ülke genelindeki uyuşturucu ticaretine büyük bir darbe vurdu. Yetkililer, bu tür operasyonların artarak devam edeceğini ve uyuşturucu kaçakçılığına karşı sıfır tolerans politikası izleyeceklerini vurguluyor. İpsala Sınır Kapısı'ndaki bu başarı, diğer sınır kapılarında da benzer önlemlerin alınmasına örnek teşkil ediyor.

ANKARA-BHA

Türkiye’ye giriş yapmak üzere İpsala Sınır Kapısı’na gelen alüminyum levha yüklü tır, risk analizinde şüpheli görülerek x-ray taramasına yönlendirildi. Yoğunluk tespit edilmesi üzerine yapılan aramada çuvallar içinde vakumlanmış 94 paket halinde 172 kilo 855 gram skunk ele geçirildi. Sürücü E.K. tutuklanarak Edirne Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

Mobilya yüklü bir başka tırda gerçekleştirilen operasyonda ise televizyon ünitesi bölümüne gizlenmiş 30 paket halinde 96 bin 796 gram skunk bulundu. Makedonya vatandaşı sürücü S.A. çıkarıldığı mahkemede tutuklandı.

Dorse tabanında gizlenmiş 234 kilo esrar

Arnavutluk vatandaşı E.Z. yönetimindeki tırda yapılan incelemede, aracın dorse tabanında yoğunluk fark edilmesi üzerine detaylı arama yapıldı. Dedektör köpek “Nero”nun da kullanıldığı çalışmada zula bölümünde 144 paket halinde 234 kilo 203 gram esrar bulundu. Sürücü tutuklanırken tıra el konuldu.

İpsala Sınır Kapısı'nda iki ayda ele geçirilen 503 kilo uyuşturucu, Türkiye'nin uyuşturucu ile mücadelesindeki kararlılığını gösteriyor. Alüminyum levha, mobilya yüklü tırların yanı sıra dorse tabanlarında gizlenmiş uyuşturucular, narkotik ekiplerinin titiz çalışmaları sayesinde ortaya çıkarıldı. Sürücüler tutuklanırken, uyuşturucu ticaretine karışan şebekelere yönelik soruşturmalar derinleştiriliyor. Bu operasyonlar, İpsala Sınır Kapısı'nın uyuşturucu geçiş güzergahı olarak kullanımını engellemeyi hedefliyor ve sınır güvenliğinin artırılması için önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.