Karadeniz'de yaşanan son olaylar, Rusya ve Türkiye arasındaki hassas dengeyi bir kez daha gündeme getirdi. Rusya'dan gelen sert açıklamalar, bölgedeki gerginliği tırmandırırken, Ankara'nın olası tepkisi merak konusu. Saldırının ardındaki gerçekler neler? Türkiye bu duruma nasıl bir yanıt verecek? İlişkilerde yeni bir sayfa mı açılıyor, yoksa derin bir uçurum mu beliriyor? Tüm bu soruların yanıtları, önümüzdeki günlerde netleşecek gibi görünüyor.

ANKARA - BHA

Peskov, Karadeniz’in uluslararası sularında seyreden “KAIROS” ve “VIRAT” adlı gemilere düzenlenen saldırılara da değindi. Saldırının, özellikle Türkiye'nin egemenliğini ve gemi sahiplerinin güvenliğini hedef alan ciddi bir girişim olduğunu söyleyen Peskov, “Türk karasularında ticari gemilere ve tankerlere yönelik saldırı vahim bir olaydır. Bu durum, Kiev yönetiminin gerçek yüzünü ortaya koyuyor.” ifadelerini kullandı.

Ayrıca Hazar Boru Hattı Konsorsiyumu’nun (CPC) saldırıya uğradığını hatırlatan Peskov, Ukrayna’nın kritik altyapı tesislerini hedef almaya devam ettiğini, Rusya’nın da buna karşı gerekli tedbirleri aldığını dile getirdi.

Sözcü Peskov, geçen yıl devrildikten sonra Rusya’ya sığınan Suriye’nin eski lideri Beşşar Esed’in durumu hakkında ise bilgi paylaşmaktan kaçındı.

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov'un açıklamalarıyla Karadeniz'deki gemi saldırıları, Rusya-Türkiye ilişkilerinde önemli bir dönemeç olarak değerlendiriliyor. Özellikle Türkiye'nin egemenliğini ve gemi sahiplerinin güvenliğini hedef aldığı belirtilen saldırının, Kiev yönetiminin 'gerçek yüzünü' ortaya koyduğu iddiası dikkat çekiyor. Hazar Boru Hattı Konsorsiyumu'na (CPC) yönelik saldırı da göz önüne alındığında, Ukrayna'nın kritik altyapı tesislerini hedef almaya devam ettiği ve Rusya'nın bu duruma karşı önlemler aldığı vurgulanıyor. Suriye'nin eski lideri Beşşar Esed'in durumuyla ilgili ise herhangi bir bilgi paylaşımından kaçınıldı. Bu gelişmeler, bölgedeki jeopolitik dinamikleri daha da karmaşık hale getirirken, Ankara'nın atacağı adımlar büyük önem taşıyor.