Kurban Bayramı'nda sofraların vazgeçilmezi olan tatlılar, sağlığımızı tehdit edebilir mi? Uzman Diyetisyen Ceren Turan, bayramda tatlı keyfinizi kaçırmadan nasıl sağlıklı kalabileceğinize dair altın değerinde ipuçları sunuyor. Porsiyon kontrolü, doğru zamanlama ve hafif alternatiflerle tatlı krizlerinizi nasıl yöneteceğinizi öğrenin. Bayramda mide sorunlarından ve kan şekeri dalgalanmalarından korunmanın yollarını keşfedin. Diyabet hastaları için özel tatlı tüketim önerileri ve et-tatlı kombinasyonunun zararları bu haberde!

İSTANBUL-BHA

Kurban Bayramı’nın vazgeçilmezlerinden biri olan tatlılar, ne yazık ki sağlık açısından bazı riskleri de beraberinde getirebiliyor. Uzman Diyetisyen Ceren Turan, bayramda tatlıdan tamamen vazgeçmeden sağlıklı ve dengeli tüketim için önemli uyarılarda bulundu.

Tatlıdan vazgeçmeyin ama ölçüyü kaçırmayın

Bayramda şerbetli tatlılar başta olmak üzere ikramlar artarken, mide problemleri ve kan şekeri dalgalanmaları gibi sorunlar da sıkça yaşanıyor. Diyetisyen Turan, tatlıyı tamamen bırakmak yerine porsiyon kontrolü ve doğru zamanlama ile sağlıklı bir şekilde tüketmenin mümkün olduğunu belirtiyor.

“Porsiyon her şeydir”

Tatlı tüketiminde en önemli konunun porsiyon kontrolü olduğunu vurgulayan Turan, “Sağlıklı bireylerde günlük kalorinin %10’undan azı ilave şekerden gelmeli. Bayramda bu, 1 küçük kase sütlü tatlı veya 1 dilim şerbetli tatlıyla sınırlı kalmalı. 4 dilim baklava, 1 dilimle aynı değil” dedi.

Şerbetli tatlı yerine hafif alternatifler

Tatlı krizleri için daha hafif alternatifler öneren Turan, “İlave şekersiz sorbe, sade dondurma, birkaç kare bitter çikolata, hurma özlü sütlü tatlılar ya da yoğurt ve meyve karışımları hem hafif hem lezzetli alternatifler olabilir” ifadelerini kullandı.

Tatlı için en uygun zaman: Öğle sonrası

Araştırmalara göre, tatlı tüketimi öğle yemeğinden sonra yapıldığında vücut şekeri daha kolay tolere edebiliyor. Turan, “Gece saatlerinde metabolizma yavaşlar, bu da tatlının yağ olarak depolanmasına neden olabilir. Tatlıyı öğle sonrası küçük bir ara öğün olarak tüketmek daha sağlıklı olacaktır” dedi.

Tatlı sonrası 10 dakika yürüyüş

Tatlıdan sonra oluşabilecek şişkinlik ve mide yanmalarına karşı ise kısa yürüyüşleri öneren Turan, “10 dakikalık hafif bir yürüyüş kan şekeri dalgalanmasını ve sindirim sorunlarını azaltır. Nane veya rezene çayı da mideyi rahatlatabilir” tavsiyesinde bulundu.

Tatlıyla birlikte çay ya da kahve tüketiminin de dikkatli yapılması gerektiğini belirten Turan, “Şekersiz içilse bile çay ve kahve reflüyü tetikleyebilir. Ayrıca, etli bir öğünden hemen sonra çay ya da kahve içmek demir emilimini engelleyebilir. Bu nedenle tüketimi en az 1 saat sonrasına bırakmak faydalı” dedi.

Diyabetliler için tatlı dengesi

Diyabet hastalarına da özel önerilerde bulunan Turan, “Tatlı tüketilecekse, ekmek veya pilav gibi karbonhidratlar azaltılmalı. Küçük porsiyon bitter çikolata, meyveli tatlılar ya da az miktarda kuru meyve tercih edilebilir. İnsülin kullanan bireyler ise kan şekeri takibini ihmal etmemeli” diye ekledi.

Etle tatlıyı aynı öğünde tüketmeyin

Etli bir yemeğin hemen ardından şerbetli tatlı tüketmenin mideyi yorabileceğini belirten Turan, “Protein ve şekerin aynı anda sindirimi zordur. Tatlıyı ana öğünden ayrı olarak, ara öğün şeklinde tüketmek daha sağlıklı olacaktır” dedi.

Uzman Diyetisyen Ceren Turan, Kurban Bayramı'nda tatlı tüketimiyle ilgili önemli uyarılarda bulundu. Porsiyon kontrolünün önemini vurgulayan Turan, şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlılar veya meyveli alternatiflerin tercih edilmesini önerdi. Tatlı tüketimi için en uygun zamanın öğle sonrası olduğunu belirten Turan, tatlı sonrası 10 dakikalık yürüyüşün faydalarına dikkat çekti. Diyabet hastaları için özel önerilerde bulunan Turan, et ve tatlının aynı öğünde tüketilmemesi gerektiğinin altını çizdi. Sağlıklı bir bayram geçirmeniz dileğiyle!