Nilüfer Belediyesi'nin ev sahipliğinde gerçekleşen "Şairin Şiir Evreni" söyleşisi, Metin Celâl'in katılımıyla edebiyatseverlere unutulmaz anlar yaşattı. Celâl, şiirin derinliklerine inerken, bir sanat eseri olarak taşıması gereken estetik niteliklere dikkat çekti. Söyleşide, şiirin siyasi sloganlara indirgenmemesi gerektiği vurgulanırken, genç şairlere önemli tavsiyelerde bulunuldu. Türk şiirinin köklerini bilmenin önemine değinen Celâl, kendi edebi yolculuğundan kesitler sunarak dinleyicileri büyüledi. Bu özel etkinlik, şiir tutkunları için ilham verici bir deneyim oldu.

Usta yazar Metin Celâl, Nilüfer Belediyesi’nin konuğu olarak katıldığı “Şairin Şiir Evreni” söyleşisinde, şiirin bir slogan olmadığını, her şeyden önce estetik nitelikler taşıması gereken bir sanat eseri olduğunu vurguladı.

Nilüfer Belediyesi’nin Nazım Hikmet Kültürevi’nde düzenlediği “Şairin Şiir Evreni” başlıklı söyleşi, usta yazar Metin Celâl’in katılımıyla gerçekleşti. Sanatseverlerin yoğun ilgi gösterdiği etkinliği, Nilüfer Belediye Meclis Üyesi Furkan Yavuz da takip etti. Bursa Büyükşehir Belediyesi Kent Tarihi ve Tanıtımı Daire Başkanı Güney Özkılınç’ın moderatörlüğünde gerçekleşen söyleşide Celâl, şiir sanatının inceliklerini ve kendi edebi yolculuğunu dinleyicilerle paylaştı.

Sözlerine ailesinin kökenlerine değinerek başlayan Metin Celâl, Kafkasya’dan göç eden Çerkez bir ailenin ferdi olduğunu ve ailesinin ilk olarak Bursa’nın Zeyniler köyüne yerleştiğini anlattı. Soyadının hikayesini de paylaşan Celâl, ailesi daha sonra Yozgat’a göç etse de dedesinin Bursa’ya ve Zeyniler köyüne duyduğu özlemle “Zeynioğlu” soyadını aldığını belirtti.

“ŞİİR ARAÇ DEĞİL, AMAÇTIR”

Şiirin siyasi sloganlara indirgendiği 12 Eylül Darbesi öncesi dönemden bahseden Celâl, o dönemde şiirin duvarlara yazılabilecek bir slogan düzeyine düştüğünü ifade etti. Kendi sanat anlayışlarının bu yaklaşıma bir karşı duruş olduğunu belirten Celâl, “Bizim savunduğumuz görüş, ‘Sanat sanat içindir, şiir toplum içindir’ gibi durumlar değil. Öncelikle şiirini yaz; o kadar maharetliysen duvara da yazsınlar, slogan olarak da söylesinler ama öncelikle şiir olsun” dedi.

Nâzım Hikmet ve Necip Fazıl gibi en politik şairlerin bile öncelikle slogan yazmak amacıyla değil, şiir olsun diye yazdıklarını vurgulayan Celâl, sanat eserinin biricik olması gerektiğini, sloganın ise tekrarlanabilir olduğunu söyleyerek ikisi arasındaki temel farka dikkat çekti. Celâl, “Bazı yazarlar, ‘Benim bir hedefim var. Onu yapayım. Şiir de burada bir araçtır’ diye düşünüyor. Ama şiir araç değil amaçtır. Biz öncelikle bir sanat eseri oluşturmak istiyoruz” diyerek konunun altını çizdi.

“KENDİNDEN ÖNCEKİLERİ REDDETMEK İÇİN BİLE BİLMEK ZORUNDASIN”

Genç şairlere tavsiyelerde de bulunan Metin Celâl, bir sanat dalında eser üreten kişinin, kendinden öncekilerin ne yaptığını bilmek zorunda olduğunu belirtti. “Onları reddetmek için bile bilmek zorundasınız ki tekrar aynı şeyi yapmayasınız” diyen Celâl, Türk şiirinin köklerini bilmenin önemine değindi. Yahya Kemal ve Ahmet Haşim’den başlayarak Nâzım Hikmet, Necip Fazıl, Sezai Karakoç, Atilla İlhan ve Can Yücel gibi isimlere uzanan bir edebi soyağacı olduğunu ve bu zinciri anlamadan günümüz şiirini kavramanın zor olduğunu ifade etti.

Kendi edebi hayatında lise öğretmeni Mehmet Başaran’ın ve tanıştığı ilk şair olan Atilla İlhan’ın büyük etkisi olduğunu belirten Celâl, keyifli söyleşinin sonunda dinleyicilerin sorularını yanıtlayarak, kitaplarını imzaladı.

Nilüfer Belediye Meclis Üyesi Furkan Yavuz, günün anısına Metin Celâl’e hediye takdim etti.

Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı

Metin Celâl, Nilüfer Belediyesi'ndeki söyleşisinde şiirin estetik değerini ön plana çıkardı. Şiirin bir amaç olduğunu, araç olmadığını vurgulayan Celâl, genç şairlere kendinden önceki ustaları tanımaları gerektiğini söyledi. Söyleşide, şiirin sloganlardan ayrılması gerektiği ve bir sanat eseri olarak değerlendirilmesi gerektiği üzerinde duruldu. Etkinlik, Metin Celâl'in kitaplarını imzalaması ve dinleyicilerin sorularını yanıtlamasıyla sona erdi.