Muğla Büyükşehir Belediyesi ile Fransa'nın Bastia Belediyesi arasında imzalanan kültürel iş birliği anlaşması, Akdeniz için umut vadeden bir adım olarak değerlendiriliyor. Anlaşma, deniz kültürü, arkeoloji, bağcılık ve zeytincilik gibi alanlarda iş birliğini öngörüyor. İki şehrin ortak sorunlarına çözüm arayışında bir araya gelmesi, bölgesel dayanıklılığı artırma potansiyeli taşıyor. Bu tarihi protokol, sadece iki şehri değil, tüm Akdeniz'i etkileyecek önemli bir dönüm noktası olabilir. Anlaşma ile kadınların işbirliğine olanak sağlanacak olması da dikkat çekiyor.

Muğla Büyükşehir Belediyesi, Fransa'nın Bastia Belediyesi ile Akdeniz'e kıyısı bulunan iki şehir olarak kültürel ve doğal mirasımızı korumaya, çevresel ve kültürel iş birliklerini geliştirmeye yönelik iş birliği anlaşması imzaladı.

Muğla Büyükşehir Belediyesi ile Bastia Kültürel İş Birliği anlaşması imza töreni Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, Fransa İstanbul Başkonsolosu Nadia Fanton, Bastia Belediye Başkan Yardımcısı Mattea Lacave, Nice Belediyesi Başkan Yardımcı ve AViTeM Başkanı Agnès Rampal katılımıyla Başkanlık Makamında gerçekleştirildi.

Kültürel Miras ve Deniz Kültürüne Ortak Vurgular

Bastia Kültürel İş Birliği anlaşması ile deniz kültürü, arkeoloji, bağcılık ve zeytincilik gibi alanlarda kültürel mirasın tanıtımı, deniz mirasının korunmasına yönelik farkındalık çalışmaları, kıyı bölgelerinin sürdürülebilir yönetimi, ortak eğitim programları, izleme ve veri paylaşımı gibi bilimsel faaliyetler yönetilmesi, uluslararası fon ve destek mekanizmalarının ortaklaşa değerlendirilmesi amaçlandı.

Mattea Lacave: “Bu Protokol Bağlantımızı Canlı Kılacak”

İşbirliği sayesinde iki kent arasındaki bağlantının canlı kalacağını söyleyen Bastia Belediye Başkan Yardımcısı Mattea Lacave, “Bastia kentini temsilen burada bulunmaktan gurur duyuyorum. Bastia ilk defa böyle bir protokolü Muğla ile imzalıyor. Akdeniz’e açık bir kapı olduğumuz için bu protokol bağlantımızı canlı kılacak. Bizim için önemli olan çevreyi korumak ve sahip olduğumuz mirası korumaktır. Bu ortaklığa büyük başarılar diliyorum. Akdeniz umarım bizim ortaklığımızla mavi olur” dedi.

Nadia Fanton: “Tarihi Bir Protokol ve Büyük Önemi Olacak”

Fransa İstanbul Başkonsolosu Nadia Fanton, “Bu protokol tarihi bir protokol ve büyük önemi olacak. Akdeniz’in iki ucundaki şehirlerin ortak sorunu olan iklim değişikliği içinde bir ortak buluşma noktasıdır. Bu tarihi protokol son derece önemli çünkü yurttaşları bir araya getiriyor. Bu protokolün alanlarından biri kadınları da buluşturuyor. Protokol sayesinde Muğla ile Bastialı kadınların işbirliğine olanak sağlanacak” ifadelerini kullandı.  

Başkan Aras: “Akdeniz’in Geleceği, Denizle Karanın Değil; İnsanla Doğanın Uyum İçinde Birlikte Var Olmasına Bağlıdır”

Bastia ve Muğla’nın yapacağı işbirliğinin Akdeniz’in geleceği için çok önemli olduğuna değinen Kıyı Ege Belediyeler Birliği ve Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, “Bastia ile yaptığınız bu protokol nedeniyle mutlu ve gururluyum. Akdeniz’in geleceği için bu protokol çok önemli. Korsika ile çok ortak noktamız var. Bu birliktelik sayesinde ortak yapılacak çalışmalar büyük anlamlar kazanıyor.

Akdeniz, tarihin başından itibaren kültürlerin, ticaretin ve medeniyetlerin kesişim noktası olmuştur. Ancak bugün, iklim krizi, biyolojik çeşitlilik kaybı ve sosyoekonomik dengesizlikler gibi ortak tehditlerle karşı karşıyayız. Bu zorluklar karşısında bölgesel dayanıklılığı artırmanın yolu, deniz ve kara arasındaki bağı yeniden kurmaktan geçmektedir.

Bu yeni kültürel bağ, sadece fiziki bir bağlantı değil, aynı zamanda toplumsal, sanatsal ve ekolojik bir işbirliği zeminidir. Kıyı kentlerinin hafızasını, yerel halkların bilgeliğini ve sanatın birleştirici gücünü bir araya getirerek, Akdeniz’in hem denizini hem de toprağını koruyan kapsayıcı bir dayanışma kültürü inşa edebiliriz.

Unutmamalıyız ki, Akdeniz’in geleceği, denizle karanın değil; insanla doğanın uyum içinde birlikte var olmasına bağlıdır. Bu bilinçle atacağımız her adım, ortak geleceğimize yapılan güçlü bir yatırımdır” dedi.

Muğla ve Bastia arasındaki bu işbirliği anlaşması, Akdeniz'in geleceği için büyük önem taşıyor. İklim krizi, biyolojik çeşitlilik kaybı ve sosyoekonomik dengesizlikler gibi ortak tehditlere karşı bölgesel dayanıklılığı artırmayı hedefliyor. Deniz ve kara arasındaki bağı yeniden kurmayı amaçlayan bu yeni kültürel bağ, toplumsal, sanatsal ve ekolojik bir işbirliği zemini sunuyor. Anlaşma, kıyı kentlerinin hafızasını, yerel halkların bilgeliğini ve sanatın birleştirici gücünü bir araya getirerek, Akdeniz'in hem denizini hem de toprağını koruyan kapsayıcı bir dayanışma kültürü inşa etmeyi amaçlıyor. Bu işbirliği, Akdeniz'in geleceğinin insanla doğanın uyum içinde birlikte var olmasına bağlı olduğu gerçeğini vurguluyor.