Muğla Ticaret ve Sanayi Odası'nın ev sahipliğinde gerçekleşen 'Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik' bilgilendirme toplantısı, sektör temsilcilerini bir araya getirdi. Başkan Bülent Karakuş, yönetmeliklerin uygulanabilirliği ve yerel mimariye uygunluğu konusunda önemli uyarılarda bulundu. Muğla'nın özgün dokusunun korunması gerektiğini vurgulayan Karakuş, güvenlik önlemlerinin bu hassasiyetle ele alınmasının gerekliliğini dile getirdi. Toplantıda, yangın güvenliğinin sadece teknik bir konu olmadığı, aynı zamanda toplumun yaşam kalitesini doğrudan etkilediği vurgulandı. Peki, Muğla'nın eşsiz mimarisi yeni yönetmeliklerle nasıl korunacak?

MUĞLA-BHA

T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve Muğla Ticaret ve Sanayi Odası (MUTSO) organizasyonunda, Muğla Odaları ve Borsa iş birliğinde “Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik” konulu bilgilendirme toplantısı gerçekleştirildi.

Toplantı, 10 Ekim Cuma günü MUTSO Konferans Salonu’nda düzenlendi. Programa, T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Mesleki Hizmetler Genel Müdür Yardımcısı Murat Bayram, TOBB Uzman Yardımcısı Tuğba Vural, Muğla Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Karakuş, Fethiye Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Osman Çıralı, Marmaris Ticaret Odası Başkanı Mutlu Ayhan, belediye daire başkanları, kurum ve kuruluş temsilcileri ile çok sayıda sektör paydaşı katıldı.

Yönetmelik, can ve mal güvenliğinin teminatıdır

Toplantının açılış konuşmasını yapan Muğla Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Karakuş, yangın güvenliği konusunun yalnızca teknik bir mesele değil, aynı zamanda toplum güvenliği ve yaşam kalitesi açısından da büyük önem taşıdığını vurguladı.

Karakuş, “Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik yalnızca teknik bir mevzuat değil; can ve mal güvenliğini, yaşam alanlarımızın kalitesini ve şehirlerimizin güvenli geleceğini doğrudan ilgilendiren bir rehberdir. Son yıllarda ülkemizde ve dünyada yaşanan yangın olayları, bu konunun ne kadar kritik olduğunu bir kez daha göstermiştir.” dedi.

Özellikle yapı yoğunluğunun arttığı kent merkezlerinde doğru proje, uygun malzeme seçimi, nitelikli uygulama ve periyodik denetimlerin artık tercihten öte bir zorunluluk haline geldiğini belirten Karakuş, toplantının güncel yönetmelik hükümlerinin doğru yorumlanması, uygulamada karşılaşılan sorunların paylaşılması ve sektör temsilcilerinin bilinçlendirilmesi açısından büyük önem taşıdığını söyledi.

Uygulanabilirlik ve sadeleşme öncelik olmalı

Yönetmelik taslağında yangın güvenliğini artırma amacının takdirle karşılandığını belirten Karakuş, uygulamada bazı güçlüklerin de yaşanabileceğine dikkat çekti.

“Teknik kontrollerin belirli aralıklarla yetkili kişi veya kuruluşlarca yapılması gibi düzenlemelerin güvenliği artırma yönündeki niyeti son derece değerlidir. Ancak işletmelerimiz zaten farklı alanlarda çok sayıda uzmanla çalışmakta ve önemli mali yükler taşımaktadır.

Dolayısıyla iş dünyasının üzerindeki yükü artıracak yeni kişi ve hizmet zorunlulukları yerine, mevcut denetimlerin etkinleştirilmesi ve yetki alanlarının sadeleştirilmesi, hem işletmelerin sürdürülebilirliği hem de mevzuatın uygulanabilirliği açısından daha faydalı olacaktır.”

Yerel mimariyi ve turizm kimliğini korumak esastır

Karakuş, Muğla’nın yöresel mimarisi ve turizm kimliğiyle öne çıkan bir il olduğunu belirterek, yönetmelik uygulamalarında bu yapısal farklılıkların göz önünde bulundurulması gerektiğini ifade etti.

“Muğla gibi yöresel mimarisi ve turizm kimliği güçlü illerde bu hususlar özel bir hassasiyet gerektirmektedir. Muğla’da turizm işletmeleri ve geleneksel mimari yapılar, klasik şehir otellerinden veya çok katlı yapılardan farklı bir karaktere sahiptir. Ahşap ağırlıklı, az katlı, yöresel mimari dokuya sahip binaların yangın güvenliği tedbirleri açısından yüksek katlı betonarme yapılarla aynı ölçütlerde değerlendirilmesi, uygulamada ciddi zorluklar doğurabilecektir.”

“Bu nedenle güvenlik anlayışını zayıflatmadan, yerel mimariyi koruyan, esnek ve uygulanabilir düzenlemelere ihtiyaç duyulmaktadır. Bazı durumlarda yangın merdiveni zorunluluğu yerine; yangına dayanıklı kapı, duman sensörü veya lokal söndürme sistemleri gibi alternatif çözümlerle de aynı güvenlik seviyesi sağlanabilir.”

Karakuş konuşmasını şöyle devam etti: “Amacımız elbette güvenliği sağlamak; ancak bu süreçte mimarimize, turizm tesislerimize ve kültürel dokumuza zarar verebilecek uygulamalardan kaçınmak en temel hassasiyetimizdir. Amacımız, güvenliği zayıflatmak değil; güvenliği sağlarken uygulanabilirliği güçlendirmek, yerel mimariyi korumak ve turizm sektörümüzün sürdürülebilirliğini teminat altına almaktır.”

Muğla'da düzenlenen bilgilendirme toplantısında, 'Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik' masaya yatırıldı. MUTSO Başkanı Karakuş, yönetmeliklerin uygulanabilirliği ve yerel mimariye uygunluğuna dikkat çekerek, Muğla'nın turizm kimliğinin ve geleneksel yapılarının korunmasının önemini vurguladı. Mevcut denetimlerin etkinleştirilmesi ve yetki alanlarının sadeleştirilmesi gerektiği belirtilirken, alternatif güvenlik çözümleriyle de aynı güvenlik seviyesinin sağlanabileceği ifade edildi. Karakuş, güvenlik önlemlerinin alınması sürecinde mimariye ve kültürel dokuya zarar verecek uygulamalardan kaçınılması gerektiğinin altını çizdi.