Türkiye sanayi sektörü zorlu bir dönemden geçiyor. İstanbul Sanayi Odası'nın açıkladığı son PMI verileri, imalat sektöründeki daralmanın derinleştiğini gösteriyor. Yeni siparişlerdeki azalma, finansmana erişimdeki zorluklar ve kur kaynaklı maliyet artışları sanayicinin belini büküyor. Peki, bu durumun nedenleri neler? Hükümetin sanayiyi desteklemek için ne gibi adımlar atması gerekiyor? İşte sanayi üretimindeki S.O.S sinyallerinin perde arkası...

İstanbul Sanayi Odası’nın açıkladığı Temmuz 2025 Türkiye İmalat PMI ve Sektörel PMI verileri, üretim sektöründeki zorlu tabloyu net şekilde ortaya koyuyor. Üst üste üçüncü ay gerileyerek 45,9 seviyesine inen PMI, Ekim 2024’ten bu yana en belirgin yavaşlamaya işaret ediyor. Faaliyet koşullarındaki bozulma böylece 16’ncı aya ulaştı.

PLASFED Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Karadeniz, İSO İmalat PMI verilerine ilişkin şu açıklamalarda bulundu:

Yeni siparişlerin üst üste 25 aydır daralması ve temmuzdaki düşüşün son dört ayın en serti olması, iç ve dış talepteki kalıcı sorunların açık göstergesidir. Sanayici bu koşullarda üretimi, istihdamı ve satın alma faaliyetlerini azaltmak zorunda kalırken, stoklarını da eritmeye çalışıyor.

Sektörel veriler de tabloyu teyit ediyor. Kur kaynaklı maliyet artışları satış fiyatlarını yukarı çekerken, talep yetersizliği bu artışların sınırlı kalmasına neden oluyor. Bu durum hem kârlılığı hem de fiyat istikrarını olumsuz etkileyen çift yönlü bir baskı yaratıyor.

Sanayi üretimindeki daralma geçici değil; yapısal ve çok boyutlu bir sorunun yansıması. Yatırım iştahı zayıflarken, sanayici artık üretimi sürdürebilmek için dahi finansmana erişimde güçlük yaşıyor. Faizlerdeki artış, teminat şartları ve sıkı kredi politikaları üretimi doğrudan etkiliyor.

Özellikle plastik gibi hammadde açısından dışa bağımlı sektörlerde kur ve emtia fiyatlarındaki oynaklık daha büyük riskler doğuruyor. İç talepteki zayıflama, tüketici güvenindeki düşüşle birleşince sanayici ürettiğini satmakta zorlanıyor. Dış pazarlarda ise durgunluk, korumacılık ve yüksek lojistik maliyetler ihracatçı üzerinde baskı yaratıyor.

“Kararlı politikalara ihtiyaç var”

Sanayimizin bu dar boğazdan çıkabilmesi için iç talebi canlandıracak, ihracatı destekleyecek, üretimi teşvik edecek kararlı politikalara ihtiyaç var. Finansmana erişimin kolaylaştırılması, yatırımların yeniden cesaretlendirilmesi ve özellikle katma değeri yüksek üretimin desteklenmesi artık ertelenemez.

Türkiye’nin sanayi gücü, kriz dönemlerinde dahi üretmeye devam eden işletmelerimizin dayanıklılığına yaslanıyor. Ancak bu dayanıklılığın sürdürülebilirliği, yapısal desteklerin güçlendirilmesine ve reel sektörle daha yakın bir diyalog kurulmasına bağlı.

İSO'nun açıkladığı PMI verilerine göre sanayi üretimi üst üste üçüncü ay geriledi. Yeni siparişlerdeki düşüş ve finansmana erişimdeki zorluklar, sanayicinin karşı karşıya olduğu temel sorunlar olarak öne çıkıyor. PLASFED Başkanı Ömer Karadeniz, iç ve dış talepteki sorunların kalıcı olduğunu belirtiyor ve kararlı politika önerilerinde bulunuyor. Sanayinin bu durumdan çıkabilmesi için iç talebi canlandıracak, ihracatı destekleyecek ve üretimi teşvik edecek politikalara ihtiyaç duyuluyor. Aksi takdirde, sanayi sektöründeki daralma daha da derinleşebilir.