Sigorta sektörü, Türk ekonomisinin önemli bir oyuncusu olarak büyümesini sürdürüyor. Aktif büyüklükteki bu devasa artış, sektörün finansal gücünü ve yatırım potansiyelini açıkça ortaya koyuyor. Peki, bu büyümenin arkasındaki itici güçler neler? Özsermayedeki artış, yatırımcı güvenini nasıl etkiliyor? Gelecekte sigorta sektörünü neler bekliyor? Tüm bu soruların cevaplarını ve daha fazlasını haberimizde bulabilirsiniz. Sektördeki bu canlılığın ülke ekonomisine yansımaları ve tüketiciye etkileri de mercek altında.

ANKARA - BHA

Aynı dönemde özsermaye büyüklüğü de yüzde 58 artış göstererek 324,1 milyar liraya yükseldi. Güçlü sermaye yapısı, sigorta şirketlerinin ekonomik dalgalanmalara karşı daha esnek hareket etmesini sağlarken, uzun vadeli yükümlülüklerini güvenle karşılamalarına olanak tanıdı. Bu durum hem yeni yatırımların önünü açtı hem de sektörde sürdürülebilir büyümenin temelini oluşturdu.

Özsermayedeki artış, yatırımcı güvenini pekiştirmenin yanı sıra sektörde uzun vadeli finansal istikrar sağlamaya da katkıda bulunurken, sermaye verimliliğinin artırılması ve yeni yatırım stratejilerinin geliştirilmesi için uygun bir zemin oluşturdu.

Toplam Prim Üretimi 576,3 Milyar Lira Oldu

Sektör, bilanço gücünün yanı sıra prim üretiminde de ivmesini korudu. 2025’in ilk yarısında toplam prim üretimi geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 51 artış göstererek 576,3 milyar lira olarak gerçekleşti.

Hayat dışı branşların toplam içindeki payı yüzde 86 olurken, hayat ve bireysel emeklilik branşlarının payı yüzde 14 olarak kaydedildi. Hayat dışı segmentte trafik yüzde 23, sağlık yüzde 22 ve yangın/doğal afetler yüzde 16 ile en yüksek prim üretimine sahip alanlar oldu.

Mevcut dönemde yatırım gelirleri, teknik karlılığa yönelik baskıları önemli ölçüde telafi etti. Ancak, faiz oranlarında beklenen düşüşün gerçekleşmesi halinde yatırım gelirlerinin teknik karlılığa sağladığı katkının azalabileceği öngörülüyor. Bu nedenle sektörün sürdürülebilir karlılığı, yatırım gelirlerinden çok teknik faaliyetlerden elde edilen karın güçlendirilmesine dayanıyor. Doğru fiyatlama, etkin hasar yönetimi ve sağlam rezerv politikaları, uzun vadeli ve istikrarlı karlılığın temel belirleyicisi olmaya devam ediyor.

Sigorta sektörünün aktif büyüklüğünün 2,9 trilyon liraya ulaşması ve özsermayenin %58 artarak 324,1 milyar liraya yükselmesi, sektörün finansal sağlamlığının bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. Prim üretimindeki artış da sektörün ivmesini koruduğunu gösteriyor. Ancak, faiz oranlarındaki olası düşüşlerin yatırım gelirlerini azaltabileceği ve teknik karlılığın öneminin artacağı vurgulanıyor. Uzmanlar, sürdürülebilir karlılık için doğru fiyatlama, etkin hasar yönetimi ve sağlam rezerv politikalarının kritik olduğunu belirtiyor.