SOCAR Türkiye, 2020-2024 dönemini kapsayan Sosyal Etki Raporu ile topluma dokunuşlarını gözler önüne seriyor. Şirketin 'Önce İnsan' yaklaşımıyla hayata geçirdiği projeler, gönüllülük, çevre, afet, sağlık ve eğitim alanlarında önemli farklar yaratıyor. Rapor, SOCAR Türkiye'nin sosyal yatırımlarının ne denli değerli olduğunu sayısal verilerle desteklerken, şirketin toplumsal fayda yaratma konusundaki kararlılığını da ortaya koyuyor. Bu rapor sadece bir bilgilendirme değil, aynı zamanda SOCAR Türkiye'nin sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşma yolundaki vizyonunun somut bir göstergesi. Peki, bu rapor bize neler anlatıyor ve SOCAR Türkiye'nin topluma katkıları tam olarak ne boyutta?

SOCAR Türkiye, 2020-2024 dönemine ait Sosyal Etki Raporu’nu yayımladı. Gönüllülük, çevre, afet, sağlık ve eğitim alanlarında yürütülen projeler, bireylerin yaşam kalitesine ve toplumsal gelişime doğrudan katkı sundu. Şirketin “Önce İnsan” yaklaşımıyla şekillenen bu projeler; yerel ihtiyaçlara duyarlılığı, çok paydaşlı yapısı ve sürdürülebilir etkisiyle öne çıkıyor. Topluma umut, çalışanlara aidiyet, gençlere fırsat sunan bu anlayış, SOCAR Türkiye’nin yalnızca iş süreçlerine değil, tüm sosyal destek programlarına da yansıttığını gösteriyor.

Türkiye’nin en büyük doğrudan dış yatırımcısı ve en büyük entegre endüstri grubu SOCAR Türkiye, 2020-2024 yılları arasında hayata geçirdiği kurumsal sosyal sorumluluk projelerinin toplumsal etkilerini analiz eden Sosyal Etki Raporu’nu yayımladı. Şirket, sosyal sorumluluğu yalnızca bir yükümlülük değil, aynı zamanda stratejik bir değer üretme aracı olarak görüyor. Bu anlayış doğrultusunda gönüllülük esaslı projeleri, sürdürülebilir kalkınma hedefleriyle entegre şekilde tasarlayarak sosyal etkisini her geçen gün derinleştiriyor. Beş yıllık dönemde çevre, sağlık, afet, eğitim ve gönüllülük gibi alanlarda onlarca proje ve destek faaliyeti hayata geçirilerek toplumsal etki alanı genişletildi.

Raporda yer alan Sosyal Getiri Analizi (SROI) sonuçları, SOCAR Türkiye’nin sosyal yatırımlarının ne denli güçlü bir etki yarattığını sayısal verilerle ortaya koyuyor. Analize göre, yapılan her 1 birimlik yatırım karşılığında yaklaşık 3 birimlik sosyal değer yaratıldı. Özellikle Aliağa bölgesinde yürütülen gönüllülük çalışmaları ve spor projeleri, bölge halkı üzerinde anlamlı ve ölçülebilir bir dönüşüm yarattı.

Eğitim alanında; özellikle kız çocuklarının desteklenmesinden okul ve kütüphane yardımlarına, teknik ve mesleki eğitim programlarından dijital araç desteğine kadar pek çok faaliyet yürütülürken, bu projelerde 15 farklı sivil toplum kuruluşuyla iş birliği yapıldı. Çevre alanında ise 400 binden fazla fidan toprakla buluşturuldu, 16 parkın bakımı gerçekleştirildi ve kıyı temizlikleri düzenlendi.

Afet alanında, özellikle 6 Şubat depremleri sonrasında SOCAR Türkiye Gönüllüleri sahada aktif rol aldı. Şirket tarafından gerçekleştirilen ayni ve nakdi desteklerin yanı sıra çalışanlardan oluşan gönüllüler de bağışlarıyla destek sağladı. Sağlık alanında ise Aliağa Devlet Hastanesi’ne yönelik yapılan kapasite artırımı ve yeni yanık ünitesinin kurulması, bölgedeki sağlık hizmetlerine erişimi önemli ölçüde kolaylaştırdı.

Raporun önemli çıktılarından biri, SOCAR Türkiye Gönüllüleri’nin sosyal etkiyi nasıl büyüttüğüne dair elde edilen veriler oldu. Gönüllülerin %91’i duygusal iyi oluş hallerinde artış yaşadıklarını, %90’ı toplumsal ve çevresel konularda farkındalıklarının yükseldiğini, %81’i ise profesyonel ve sosyal becerilerinin geliştiğini ifade etti. Bu bulgular, gönüllülüğün sadece topluma değil, bireylere de güçlü geri dönüşler sağladığını ortaya koyuyor.

Aliağa’da yürütülen Petkim Spor Kulübü spor okulları ve yaz etkinlikleri, sosyal katılım ve aidiyet duygusunu pekiştirirken; çocukların %92’sinde kişisel ve sosyal, %86’sında ise zihinsel ve fiziksel gelişim sağladı. Veliler arasında yapılan değerlendirmeler; spora olan ilginin artması, aile içi spor alışkanlıklarının gelişmesi ve genel yaşam kalitesinde pozitif bir değişim yaşandığını ortaya koydu. Velilerin %88’i, bu faaliyetlerin refah seviyelerini olumlu etkilediğini ifade etti.

Raporun genel bulguları, SOCAR Türkiye’nin toplumsal fayda yaratma yaklaşımını güçlendiren önemli çıktılar sunuyor. “Önce İnsan” değerini tüm faaliyetlerinin merkezine alan şirket, sosyal etkiyi yalnızca bir sonuç değil, sürdürülebilir kalkınma yolunda stratejik bir unsur olarak konumlandırıyor. Bu anlayışla, bireylerin hayatlarına dokunan, toplumu güçlendiren ve uzun vadeli fayda sağlayan projelere yatırım yapmayı sürdürüyor.

SOCAR Türkiye'nin Sosyal Etki Raporu, şirketin 2020-2024 yılları arasında gerçekleştirdiği kurumsal sosyal sorumluluk projelerinin kapsamlı bir analizini sunuyor. Rapor, gönüllülük projelerinden çevre yatırımlarına, afet desteklerinden eğitim faaliyetlerine kadar geniş bir yelpazede yapılan çalışmaların toplumsal etkisini detaylandırıyor. Özellikle SROI analizleri, yapılan her yatırımın yaklaşık 3 katı sosyal değer yarattığını göstererek, SOCAR Türkiye'nin sosyal sorumluluk anlayışının ne kadar başarılı olduğunu kanıtlıyor. Raporun sonuçları, şirketin 'Önce İnsan' ilkesini benimseyerek, topluma uzun vadeli fayda sağlayan projelere yatırım yapmaya devam edeceğini vurguluyor.