Türkiye ile ABD arasındaki ticari ilişkilerde tarihi bir dönüm noktası yaşandı! Yıllardır süregelen ek vergi uygulaması, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kararıyla son buldu. Peki bu kararın ardında yatan sebepler neler? İki ülke ekonomisi için ne gibi sonuçlar doğuracak? İşte tüm detaylar ve uzman yorumları ile Türkiye-ABD ticaretinde yeni sayfa!

Türkiye ile ABD arasındaki ticari ilişkilerde önemli bir gelişme yaşandı. 2018 yılından bu yana uygulanan, ABD menşeli bazı ürünlere yönelik ek mali yükümlülükler, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlanan kararla tamamen yürürlükten kaldırıldı.

ABD ürünlerine getirilen ek vergilerin sona ermesi, iki ülke arasındaki ticari gerilimi azaltacak önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Otomobilden tütün ürünlerine, alkollü içeceklerden kozmetik ve bazı gıda ürünlerine kadar geniş bir yelpazeyi kapsayan bu ek vergiler, 2018'de dönemin ekonomik koşulları ve siyasi gerginlikler nedeniyle yüzde 100 oranında artırılmıştı.

Yayımlanan kararda, söz konusu uygulamanın yürürlükten kaldırıldığı ve ilgili kanun maddelerine atıfta bulunulduğu belirtildi. Bu kararla birlikte, Türkiye–ABD ticaretinde 2018’de başlayan ek mali yükümlülük dönemi resmen sona ermiş oldu.

İki Ülke Arasında Yeni Bir Ticaret Sayfası Açılıyor

Ek mali yükümlülüklerin kaldırılması, özellikle ithalatçı ve ihracatçı firmalar için yeni fırsatlar yaratması bekleniyor. Analistler, bu adımın iki ülke arasındaki iş dünyası ilişkilerini normalleştireceğini ve karşılıklı ticari hacmin artmasına katkı sağlayacağını öngörüyor. Türkiye'nin attığı bu adım, uluslararası ilişkilerde diplomasi ve ekonomi odaklı bir yaklaşımı benimsediğinin de bir göstergesi olarak yorumlanıyor.

Bu karar, özellikle Türk tüketicileri için bazı Amerikan menşeli ürünlerin fiyatlarında düşüşe yol açabilirken, aynı zamanda ABD'li firmaların Türkiye pazarına olan ilgisini yeniden canlandırabilir.

Türkiye'nin ABD menşeli ürünlere uyguladığı ek vergileri kaldırması, iki ülke arasındaki ticari ilişkilerde önemli bir normalleşme adımı olarak değerlendiriliyor. Bu karar, 2018 yılında başlayan ek mali yükümlülükler dönemini resmen sona erdirirken, ithalatçı ve ihracatçı firmalar için yeni fırsatlar yaratması bekleniyor. Analistler, bu adımın iş dünyası ilişkilerini güçlendireceğini ve ticari hacmin artmasına katkı sağlayacağını öngörüyor. Ayrıca, Türk tüketicileri için bazı Amerikan ürünlerinin fiyatlarında düşüş yaşanabileceği ve ABD'li firmaların Türkiye pazarına olan ilgisinin artabileceği belirtiliyor.