Son Dakika: Yazar Pınar Kür Hayatını Kaybetti!
Türk edebiyat dünyası büyük bir kayıp yaşadı. Yazar Pınar Kür, bir süredir mücadele ettiği sağlık sorunlarına yenik düşerek hayatını kaybetti. Eserleriyle iz bırakan Kür, romanları, öyküleri ve çevirileriyle edebiyatımıza önemli katkılar sağlamıştı. 'Yarın Yarın', 'Asılacak Kadın' gibi tartışma yaratan eserlere imza atan Kür, aynı zamanda televizyon programlarıyla da tanınıyordu. Sevenleri ve edebiyat camiası derin bir üzüntü içinde. Pınar Kür'ün mirası, eserleriyle yaşamaya devam edecek.
Türk edebiyatının güçlü kalemi Pınar Kür hayata veda etti. Bir süredir farklı sağlık sorunlarıyla mücadele eden Kür, en son zatürre teşhisiyle hastanede tedavi görmüştü. Pınar Kür’ün cenazesi 17 Temmuz Perşembe günü Teşvikiye Camisi’nde kılınacak ikindi namazının ardından Ayazağa Yeni Mezarlığına defnedilecek.
1976 yılında ilk romanı “Yarın Yarın” ile edebiyat dünyasına adım atan Pınar Kür, hayata veda etti. Yazarın cenazesi 17 Temmuz Perşembe günü Teşvikiye Camisi’nde kılınacak ikindi namazından ardından Ayazağa Yeni Mezarlığına defnedilecek.
Kür, 1978’de “Küçük Oyuncu” ve 1979’da çok tartışılan ve övgü alan eseri “Asılacak Kadın”ı yayımlamıştı. Üst üste yayımladığı üç romanın ardından öykü yazmaya başlayan Pınar Kür, önce “Bir Deli Ağaç”, ardından “Akışı Olmayan Sular” adlı öykü seçkilerini okuyucuyla buluşturdu ve 80’li yılların ikinci yarısında yeniden romana dönerek “Bitmeyen Aşk” adlı romanını yayımladı. Yazarlığının ilk 10 yılında hakkında çeşitli davalar açılan Kür, “Yarın Yarın” ile komünizm propagandası yapmaktan, “Asılacak Kadın” ve “Bitmeyen Aşk” ile müstehcenlikten yargılandı ve tüm suçlamalardan beraat etti.
Polisiye türüne özel bir ilgi duyan Pınar Kür, 1990 yılında ilk polisiye eseri “Bir Cinayet Romanı”nı yayımladı. “Sonuncu Sonbahar” ve “Cinayet Fakültesi” adlı romanları da kaleme alan Kür, üç romanında da matematik profesörü Emin Köklü’yü dedektif olarak başrole taşıdı ve edebiyatımıza bir karakter armağan etti. Kür’ün üçüncü ve son öykü seçkisi “Hayalet Hikayeleri” 2004’te, son romanı “Sadık Bey” ise 2016’da okurla buluşmuştu.
Çevirileriyle de edebiyat severlerin beğenisini kazanan Pınar Kür, 2009 yılından itibaren üç sezon boyunca NTV’de yayınlanan “Haydi Gel Bizimle Ol” adlı sohbet programında Müjde Ar, Çiğdem Anad ve Aysun Kayacı ile birlikte kamera önüne geçmiş ve izleyicilerin takdirini kazanmıştı.
Pınar Kür kimdir?
Bursa’da doğdu ama hiç orada yaşamadı. Çocukluğu Anadolu’nun çeşitli kentlerinde geçen Kür, annesi İsmet Kür’ün diplomatik görevleri gereği önce Londra’da, ardından ABD’de yaşadı ve ortaöğrenimini New York’ta tamamladı, yükseköğrenimine yine orada başladı. İstanbul’da Robert Kolej Yüksek Okulu’nu bitirdikten sonra beş yıl Paris’te yaşadı. Sorbonne Üniversitesi’nde, Karşılaştırmalı Edebiyat Kürsüsünde doktora yaptı. Yurda döndükten sonra Devlet Tiyatrosunda çalışmaya başladı. Çeşitli gazete ve dergilerde tiyatro eleştirileri yazdı. 1984’te “Akışı Olmayan Sular” adlı öykü kitabıyla Sait Faik Hikâye Armağanı’nı kazandı. Yazar, İstanbul Bilgi Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi’nde öğretim üyeliği yaptı.
Pınar Kür, Türk edebiyatına önemli eserler kazandırmış, tartışmalarıyla da gündeme gelmiş bir yazardı. İlk romanı 'Yarın Yarın' ile edebiyat dünyasına adım atan Kür, 'Asılacak Kadın' gibi ses getiren romanlara imza attı. Polisiye türüne de ilgi duyan yazar, matematik profesörü Emin Köklü'yü başrole taşıdığı romanlarıyla bu alanda da iz bıraktı. Aynı zamanda çevirmen ve televizyon programcısı olarak da tanınan Pınar Kür, edebiyat dünyasında unutulmayacak bir yer edindi.