Harvey Law Group Türkiye ofisinin 5. yıl değerlendirmesi, Türk yatırımcıların Karayipler'e olan ilgisinin nedenlerini ortaya koyuyor. Artan küresel belirsizlikler ve vizesiz seyahat özgürlüğü arayışı, bu programları giderek daha cazip hale getiriyor. Saint Kitts and Nevis, Dominika, Antigua & Barbuda, Grenada ve Saint Lucia gibi ülkeler, sundukları avantajlı şartlarla Türk yatırımcıların gözdesi konumunda. Peki, bu programlar tam olarak neler sunuyor ve Türk yatırımcılar neden Karayipler'e yöneliyor? İşte tüm detaylar...

Harvey Law Group Türkiye Ofisi 5. yılında Türk yatırımcıların Karayipler’e olan yoğun talebini değerlendirdi.

Karayip ülkelerinde uygulanan “yatırımla vatandaşlık programları” (Citizenship by Investment Programs – CIPs), bölge ekonomileri için stratejik bir gelir kaynağı olmaya devam ediyor. Ancak Avrupa Birliği (AB) ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD) tarafından programlara yöneltilen artan ve değişken talepler, uygulayıcı ülkeler açısından süreci giderek karmaşıklaştırıyor.

Yayınlanan güncel analizde, Karayip hükümetlerinin uluslararası standartlara uyum sağlamak adına birçok reform gerçekleştirmesine rağmen bu taleplerin sürekli değişmesinin, program yöneticileri tarafından “hareketli bir hedefi kovalamak” olarak nitelendirildiği vurgulanıyor. Buna rağmen yatırım yoluyla vatandaşlık programlarına yönelik küresel ilgi, özellikle de Türkiye gibi gelişmekte olan pazarlarda, artarak devam ediyor.

Yatırım yoluyla vatandaşlık programlarına olan ilgi yalnızca vizesiz seyahat özgürlüğünden ibaret değil. Başvuru sahipleri için güvenlik, siyasi istikrar, yaşam kalitesi ve vergisel avantajlar gibi unsurlar da belirleyici oluyor. Bu nedenle Karayipler'deki birçok ülke, programlarını hem yatırımcı dostu hem de uluslararası beklentilere uygun şekilde revize etmeye devam ediyor.

Türk yatırımcıların bu programlara ilgisi de her yıl artarak devam ediyor. Özellikle Saint Kitts and Nevis, Dominika, Antigua & Barbuda, Grenada ve Saint Lucia gibi ülkelerin sunduğu cazip şartlar, Türkiye'den gelen başvurularda belirleyici rol oynuyor.

Harvey Law Group (HLG) tarafından yayımlanan rapora göre, 2024 yılında dünya genelinden on binlerce kişi, Karayipler'deki yatırım karşılığı vatandaşlık programları aracılığıyla ikinci bir vatandaşlık elde etti. (Haber linki: https://tr.harveylawcorporation.com/karayip-vatandasliklari/)

Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Harvey Law Group Türkiye Ülke Müdürü Çiğdem Sarıoğlu Ergut, şu ifadeleri kullandı:

“Türkiye ofisi olarak beşinci yılımızı kutladığımız bu dönemde, yatırım yoluyla vatandaşlık programlarına Türk vatandaşlarının ilgisinin istikrarlı şekilde arttığını görüyoruz. Özellikle çocukları için uluslararası eğitim tercih eden, iş hacmini uluslararası pazarlara taşımak isteyen girişimciler ve serbest dolaşım hakkı arayan bireyler için bu programlar büyük bir fırsat sunuyor.

Tek bir Karayip vatandaşlığı programı olarak başlayan süreçte ilk programlar sadece devlet bağışlarına odaklanıyorken, artık gayrimenkul satın alma, işletme yatırımları ve devlet tahvilleri gibi birden fazla yatırım yolu sunuluyor.

2025 itibarıyla bu programlar, yatırımcılar ve girişimciler için yalnızca ailelerinin her bir üyesinin geleceğini güvence altına alma fırsatı sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda 130’dan fazla ülkeye vizesiz erişim imkânı da sunuyor.”

Harvey Law Group'un raporuna göre, 2024 yılında dünya genelinden on binlerce kişi Karayipler'deki yatırım karşılığı vatandaşlık programları sayesinde ikinci bir vatandaşlık elde etti. Türkiye'den gelen başvurularda ise özellikle Saint Kitts and Nevis, Dominika, Antigua & Barbuda, Grenada ve Saint Lucia gibi ülkeler öne çıkıyor. Programlar, vizesiz seyahat özgürlüğünün yanı sıra güvenlik, siyasi istikrar, yaşam kalitesi ve vergi avantajları gibi faktörleri de beraberinde getiriyor. Uzmanlar, bu programların yatırımcılar ve girişimciler için önemli fırsatlar sunduğunu belirtiyor.