Türkiye Dijital Göçebelerin Yeni Gözdesi mi? Gayrimenkul Piyasasına Etkileri!
Türkiye, dijital göçebeler için giderek daha cazip bir destinasyon haline geliyor. Uygun yaşam maliyetleri, güçlü internet altyapısı ve eşsiz kültürel zenginlikleri ile öne çıkan ülkemiz, freelancer vizeleri ve esnek çalışma izinleri gibi düzenlemelerle bu ilgiyi daha da artırabilir. Vartur Real Estate CEO'su Şerif Nadi Varlı'nın değerlendirmelerine göre, Türkiye'nin bu potansiyeli gayrimenkul piyasasında yeni fırsatlar yaratırken, aynı zamanda bölgesel bir dijital merkez olma yolunda önemli bir adım olabilir. Ancak, bu potansiyeli tam olarak değerlendirebilmek için bazı engellerin aşılması ve yeni düzenlemelerin hayata geçirilmesi gerekiyor. Türkiye, dijital göçebeler için sadece bir vize değil, aynı zamanda bir yaşam ekosistemi sunmalıdır.
Vartur Real Estate CEO’su Şerif Nadi Varlı, Türkiye’de hızla artan dijital göçebe ilgisini ve bu yeni ekonomik modelin gayrimenkul piyasasına etkilerini değerlendirdi. Varlı, “Türkiye, freelancer vizesi ve esnek çalışma izinleriyle dijital göçebelerin yeni merkezi olabilir” diye konuştu.
Varlı’ya göre dijital göçebelik artık yalnızca bir yaşam tercihi değil, yükselen bir ekonomik model.
“Yabancı profesyoneller artık tek bir ülkeye bağlı kalmadan çalışabiliyor. Bu durum, konaklama, coworking alanları, restoranlar ve yerel hizmetlerde ciddi bir katma değer yaratıyor,” diyen Varlı, Türkiye’nin bu konuda önemli bir potansiyele sahip olduğunu belirtti.
Yaşam maliyetlerinin Avrupa’ya göre uygunluğu, güçlü internet altyapısı, iklim avantajı ve misafirperver kültürüyle Türkiye’nin dijital göçebeler için yeni bir çekim merkezi olabileceğini vurguladı.
“Yatırım Temelli Oturum Modeli Türkiye İçin En Doğru Çerçeve”
Varlı, mevcut durumda Türkiye’nin yatırım temelli oturum ve vatandaşlık modelleriyle doğru bir denge yakaladığını ifade ediyor:
“Şu anda minimum 200 bin dolar değerinde bir konut alarak oturma izni, 400 bin dolar yatırım ile vatandaşlık elde etmek mümkün. Bu model, hem yatırımcıya güven veriyor hem de ülke ekonomisine doğrudan döviz girdisi sağlıyor.”
Ancak dijital göçebeliğin kalıcı yaşamdan farklı olduğunu hatırlatan Varlı, bu kitleyi çekebilmek için Dubai örneğinde olduğu gibi freelancer vizesi veya freezone şirket kurma hakkı gibi yeni uygulamaların gündeme alınması gerektiğini söylüyor.
“5 Yerliye 1 Yabancı Çalışan” Kuralı Gelişimi Sınırlıyor
Türkiye’nin dijital dönüşüm hedeflerine ulaşabilmesi için esnek istihdam politikalarına ihtiyaç olduğunu vurgulayan Varlı, teknoloji firmaları için uygulanan “5 yerliye 1 yabancı çalışan” zorunluluğunun önemli bir engel olduğunu belirtiyor:
“Bu oran özellikle start-up ve teknoloji firmaları için ciddi bir kısıt. Pilot bölgelerde — örneğin İstanbul’un teknoloji merkezlerinde, Antalya, İzmir veya Kapadokya gibi göçebe kümelenme noktalarında — bu zorunluluk kademeli olarak yumuşatılabilir.” Böylece yabancı girişimciler şirket kurabilir, yerli ekiplerle hibrit biçimde çalışabilir ve Türkiye dijital ekonomi açısından Orta Doğu’nun en cazip ülkesi haline gelebilir.
Konut Piyasasında Orta Süreli Konaklama Ekonomisi Yükseliyor
Varlı’ya göre dijital göçebeler, klasik kiracı profilini değiştiriyor:
“Bu yeni grup kısa süreli değil, 3–6 ay arası, mobilyalı, fatura dahil, yüksek internet hızına sahip daireler arıyor. İstanbul’un Karaköy, Galata, Kadıköy; İzmir’in Alsancak; Antalya ve Fethiye gibi bölgelerinde bu tür kiralamalar hızla artıyor.”
Bu gelişme, yerli kiracıları değil, orta vadeli turizm konut segmentini büyütüyor ve gayrimenkul sektörüne yeni bir gelir modeli kazandırıyor.
Türkiye, Avrupa ile Orta Doğu Arasında Dijital Köprü Olabilir
Türkiye’nin coğrafi avantajlarına dikkat çeken Varlı, doğru politikalarla ülkenin bölgesel bir merkez haline gelebileceğini belirtiyor:
“Avrupa ile Asya arasında bir saat farkı, dört mevsim yaşam ve güçlü teknoloji altyapısı Türkiye’yi eşsiz kılıyor. Freelancer vizesi ve vergi avantajlı bölgeler gibi düzenlemelerle Türkiye, Lizbon–Tiflis–Dubai hattında dijital göçebelerin ana durağı olabilir.”
Bu kapsamda atılacak pilot adımların, ülkeyi 3 yıl içinde bölgesel dijital merkezlerden biri haline getirebileceğini ifade ediyor.
Varlı’dan Mesaj: “Bu Sadece Vize Değil, Bir Yaşam Ekosistemi”
“Türkiye’nin dijital göçebe modelini sadece vize değil, yaşam ekosistemi olarak kurgulaması gerekiyor. Emlak, teknoloji, turizm ve finans birlikte çalışırsa, bu ülke sadece yatırım değil, yetenek çekiminde de yeni bir merkez olur.”
Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı
Dijital göçebeliğin Türkiye gayrimenkul piyasasına etkisi hızla artıyor. Özellikle orta süreli konaklama talebinde yaşanan yükseliş, sektörde yeni bir gelir modeli oluşturuyor. Şerif Nadi Varlı'ya göre, Türkiye'nin Avrupa ve Orta Doğu arasında dijital bir köprü olma potansiyeli bulunuyor. Ancak, teknoloji firmaları için uygulanan '5 yerliye 1 yabancı çalışan' kuralı gibi bazı sınırlamalar, bu gelişimi engelleyebilir. Bu nedenle, pilot bölgelerde bu zorunluluğun kademeli olarak yumuşatılması ve freelancer vizeleri gibi yeni uygulamaların hayata geçirilmesi gerekiyor. Türkiye, doğru adımlarla 3 yıl içinde bölgesel bir dijital merkez haline gelebilir.