Türkiye'de Alarm! 3 Bölge Kuraklık Tehlikesiyle Karşı Karşıya
Türkiye'nin geleceği için kritik uyarı! Yapılan son araştırmalar, Güneydoğu Anadolu, Doğu Anadolu ve İç Anadolu bölgelerinde kuraklığın ciddi boyutlara ulaştığını ortaya koyuyor. Uzmanlar, bu bölgelerdeki su kaynaklarının hızla azaldığına ve tarımsal üretimin tehlikeye girdiğine dikkat çekiyor. Peki, bu kuraklık tehlikesinin nedenleri neler? Hangi iller risk altında? Ve en önemlisi, bu felaketi önlemek için neler yapılabilir? İşte tüm detaylar ve uzman yorumlarıyla Türkiye'nin kuraklık haritası!
ANKARA-BHA
Türkiye’de kuraklığın seyri, Prof. Dr. Ali Ünlükara’nın danışmanlığında Dr. Fatih Sekendur tarafından hazırlanan “Standartlaştırılmış Yağış Evapotranspirasyon İndeksinin Farklı Evapotranspirasyon Metotlarıyla Hesaplanması ve Türkiye Ölçeğinde SPI ile Karşılaştırmalı Kuraklık Analizi” başlıklı doktora tezinde incelendi.
Ünlükara, 1993’te kuraklığı belirlemek amacıyla geliştirilen ve “Standartlaştırılmış Yağış İndeksi” olarak adlandırılan yöntemin Meteoroloji Genel Müdürlüğü ile Dünya Meteoroloji Örgütü tarafından kullanıldığını aktardı. Küresel ısınmayla birlikte sıcaklık ve buharlaşmanın arttığını vurgulayan Ünlükara, 2010’lu yıllarda yağış ve buharlaşmayı birlikte dikkate alan *“Standartlaştırılmış Yağış ve Evapotranspirasyon İndeksi”*nin geliştirildiğini belirtti.
Çalışmada 1980-2019 yılları arasındaki verilerin kullanıldığını ifade eden Ünlükara, Türkiye’deki tüm illerin aylık, 6 aylık ve yıllık bazda değerlendirildiğini söyledi. Analizler sonucunda Güneydoğu Anadolu, Doğu Anadolu ve İç Anadolu bölgelerinde kuraklığa doğru bir gidişat gözlendiğini, Ege, Marmara ve Karadeniz’de ise nemlilik artışı tespit ettiklerini dile getirdi.
Ünlükara, nemlilik görülen bölgelerde yağışların artışıyla tarımsal verimliliğin yükseldiğini, kuraklığın ise su kaynaklarında ve üretimde azalmaya yol açtığını kaydetti.
Kuraklık en fazla İç, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da hissediliyor
Akdeniz Bölgesi
Verilere göre Kahramanmaraş’ın aylık, 6 aylık ve yıllık bazda kuraklığa doğru gittiğini aktaran Ünlükara, Isparta’da ise tam tersi nemliliğe yönelim olduğunu belirtti. Bunun dışında bölgede dikkate değer bir değişim olmadığı ifade edildi.
Doğu, Güneydoğu ve İç Anadolu Bölgeleri
Doğu Anadolu’da genel olarak kuraklığa doğru bir seyir izlendiğini dile getiren Ünlükara, Bingöl ve Malatya’nın özellikle öne çıktığını söyledi. Güneydoğu Anadolu’da ise Türkiye’nin su kaynaklarının üçte birine sahip olmasına rağmen, Mardin, Şanlıurfa, Adıyaman, Şırnak ve Siirt’in kuraklık açısından kritik iller olduğu kaydedildi.
İç Anadolu Bölgesi’nde Ankara, Konya, Eskişehir, Kırşehir, Nevşehir ve Sivas’ta kuraklığa doğru gidiş gözlenirken, Aksaray, Nevşehir ve Yozgat’ta durumun daha ciddi boyutlara ulaştığı belirtildi.
Ege, Marmara ve Karadeniz’de nemlilik artışı öne çıkıyor
Ege, Karadeniz ve Marmara Bölgeleri
Ege’de nemliliğin hâkim olduğu ifade edilirken, Denizli’de yıllık bazda kuraklığa yönelim olduğu saptandı. Manisa ve İzmir’de ise nemliliğe doğru bir seyir belirlendi. Karadeniz Bölgesi’nde Rize, Sinop ve Samsun’da nemlilik artışı tespit edildi.
Marmara Bölgesi’nde de genel olarak nemliliğe doğru bir gidiş bulunduğu, Kırklareli, Edirne, Yalova, Bilecik ve Balıkesir’in öne çıktığı aktarıldı. İstanbul’da herhangi bir değişiklik gözlenmezken, Çanakkale’de kuraklığa doğru bir gidiş olduğu kaydedildi.
Ünlükara, Türkiye’nin genelinde il il, bölge bölge ve havza bazında su kaynaklarının kuraklık açısından değerlendirileceğini, elde edilen veriler ışığında tarımın buna göre planlanması gerektiğini vurgula
Prof. Dr. Ali Ünlükara danışmanlığında hazırlanan doktora tezinde, Türkiye'deki kuraklık riski detaylı bir şekilde incelendi. 1980-2019 yılları arasındaki veriler analiz edilerek, Güneydoğu, Doğu ve İç Anadolu'da kuraklığın arttığı, Ege, Marmara ve Karadeniz'de ise nemliliğin yükseldiği tespit edildi. Kuraklığın en çok hissedildiği iller arasında Mardin, Şanlıurfa, Adıyaman, Şırnak, Siirt, Ankara, Konya, Eskişehir, Kırşehir, Nevşehir ve Sivas yer alıyor. Uzmanlar, elde edilen veriler ışığında tarımın yeniden planlanması ve su kaynaklarının daha verimli kullanılması gerektiğinin altını çiziyor.