Yenidoğan Çetesi davasında yeni bir aşama! Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen 30. duruşmada, örgüt lideri olduğu iddia edilen Dr. Fırat Sarı'nın da aralarında bulunduğu tutuklu sanıklar hazır bulundu. Duruşma, adliyenin konferans salonunda geniş güvenlik önlemleri altında gerçekleştirildi. Sanık avukatlarının savunmaları dinlenirken, davanın karmaşık yapısı ve çok sayıda sanığı olması nedeniyle süreç devam ediyor. Davanın seyrini değiştirecek gelişmeler beklenirken, kamuoyu adaletin tecelli etmesini umuyor. Duruşmanın detayları ve olası sonuçları merakla bekleniyor.

İSTANBUL - BHA

Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından adliyenin konferans salonunda gerçekleştirilen duruşmaya, örgüt lideri olduğu öne sürülen Dr. Fırat Sarı’nın da aralarında bulunduğu tutuklu 15 sanık, bazı tutuksuz sanıklar, müştekiler ve taraf avukatları katıldı. Bazı sanıklar ise SEGBİS üzerinden duruşmaya bağlandı. Duruşma sırasında geniş güvenlik önlemleri alındı.

Sanık avukatlarının beyanlarının alınmaya devam ettiği duruşma, yoğun basın ilgisiyle takip edildi.

Davanın geçmişi

1399 sayfalık iddianameye göre, organize suç örgütünün başında doktor Fırat Sarı yer alırken, örgütün yönetiminde doktor İlker Gönen ile 112 Acil Çağrı Merkezi’nden ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir bulunuyor.

Sanıkların, yenidoğan yoğun bakım servislerinin hasta kapasitesini doldurmak amacıyla 112 sevk sistemini devre dışı bırakıp, hastaları seçilen özel hastanelere yönlendirdikleri öne sürülüyor. Bu hastanelerde bebeklerin sağlık durumları olduğundan daha ağır gösterilerek SGK’dan yüksek ödemeler alındığı, hastaların yatış sürelerinin uzatıldığı ve bazı hasta yakınlarından fazla ücret talep edildiği belirtiliyor.

İddianamede, sanıkların önceliğinin tıbbi ihtiyaçlar değil maddi kazanç olduğu, hasta bebeklerin uygun kamu hastaneleri yerine örgütle bağlantılı özel kurumlara yönlendirildiği ifade ediliyor.

Cezalar ve diğer gelişmeler

Başta Fırat Sarı ve İlker Gönen olmak üzere bazı sanıklar hakkında "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "nitelikli dolandırıcılık", "örgüt kurma" ve "resmi belgede sahtecilik" gibi suçlardan toplamda 582 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor. Ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir için de benzer suçlardan 589 yıla kadar hapis isteniyor.

Dava kapsamında İstanbul’da 9, Tekirdağ Çorlu’da ise 1 özel hastanenin ruhsatı iptal edilmiş, bu hastanelerde tedavi gören bebekler kamu hastanelerine sevk edilmişti.

Ayrıca, davaya ilişkin soruşturmayı yürüten savcı Yavuz Engin’in ölümle tehdit edilmesi üzerine bu tehdidi gerçekleştirenler de tutuklanmıştı.

Davanın sanıklarından İlker Gönen, 1 Şubat'ta tutuklu bulunduğu Antalya’daki cezaevinde yaşamına son vermişti.

Son olarak, “yenidoğan çetesi”ne ilişkin hazırlanan ve 13 kişiyi kapsayan yeni iddianame, ana dosya ile birleştirilmiş, sanık sayısı 57 olarak sabitlenmişti. Tehdit nedeniyle dosyası ayrılan Mustafa Kemal Zengin ise ayrı yargılanacak.

Yenidoğan Çetesi davası, sanıkların yenidoğan yoğun bakım servislerinin hasta kapasitesini doldurmak amacıyla 112 sevk sistemini manipüle ederek, hastaları özel hastanelere yönlendirdiği iddiasıyla başladı. İddianameye göre, bu hastanelerde bebeklerin sağlık durumları olduğundan daha ağır gösterilerek SGK'dan yüksek ödemeler alındı. Davada, sanıklar hakkında 'kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi', 'nitelikli dolandırıcılık', 'örgüt kurma' ve 'resmi belgede sahtecilik' gibi suçlardan 582 yıla kadar hapis cezası isteniyor. Dava sürecinde bazı hastanelerin ruhsatları iptal edildi, bir sanık cezaevinde yaşamına son verdi ve soruşturmayı yürüten savcı ölümle tehdit edildi. Son olarak, yeni bir iddianamenin ana dosya ile birleştirilmesiyle sanık sayısı 57'ye yükseldi.