Antalya Büyükşehir Belediyesi ASAT Genel Müdürlüğü'nün ev sahipliğinde gerçekleşen uluslararası çalıştay, iklim değişikliğinin su kaynakları üzerindeki yıkıcı etkilerini masaya yatırdı. Uzmanlar, Türkiye'nin su stresi yaşayan ülkeler arasında olduğunu ve Antalya'nın bu sorunu en yoğun hisseden bölgelerden biri olduğunu vurguladı. Çalıştayda, su kaynaklarının korunması ve verimli kullanılması için uluslararası iş birliğinin önemi üzerinde duruldu. Bilim, akıl ve teknolojinin rehberliğinde çözüm odaklı adımlar atılması gerektiği belirtilirken, mazeret üretmek yerine çözümün bir parçası olma vurgusu yapıldı. Antalya için önemli kazanımlar sağlayacak bu iş birliği, su güvenliği konusunda yeni bir dönemin başlangıcı olabilir.
ANTALYA-BHA Avrupa Birliği ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından desteklenen, Antalya Büyükşehir Belediyesi ASAT Genel Müdürlüğü, Akdeniz Üniversitesi ve Malta Su ve Enerji Ajansı iş birliğiyle "iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında kesintisiz su dağıtım sistemlerinin verimliliği ve güvenilirliğinin artırılması’’ projesi 4’üncü çalıştayı tamamlandı. ASAT konferans salonunda gerçekleştirilen çalıştaya ASAT Genel Müdürü İbrahim Kurt, Akdeniz Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Ayşe Muhammetoğlu, Malta Enerji ve Su Ajansı Genel Müdürü Manuel Sapiano, bakanlık temsilcileri, farklı ülkelerin su idarelerinde görev yapan yöneticiler ve akademisyenler katılım sağladı. SU KRİZİYLE MÜCADELEDE BİLİM VE TEKNOLOJİ ÖNCÜ OLACAK Çalıştayda konuşan ASAT Genel Müdürü İbrahim Kurt, iklim ve su krizinin artık değerlendirme değil, doğrudan müdahale gerektiren gerçek bir tehdit haline geldiğini vurguladı. Türkiye’nin su stresi yaşayan ülkeler arasında yer aldığını, Antalya’nın ise bu sorunun en yoğun yaşandığı bölgelerden biri olduğunu belirten Kurt, gelecekte atılacak adımlarda bilimin, aklın ve teknolojinin rehberliğinde hareket edilmesi gerektiğini söyledi. “Biz artık mazeret üreten değil, çözümün bir parçası olan bir kurumuz” diyen Kurt, bu iş birliğinin Antalya için önemli kazanımlar sağlayacağına inandıklarını ifade etti. İŞBİRLİĞİNİN ÖNEMİNE DİKKAT ÇEKİLDİ Akdeniz Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşe Muhammetoğlu, çalıştayda yaptığı değerlendirmede, su krizinin yalnızca teknik değil, aynı zamanda sosyal ve yönetsel bir sorun olduğuna dikkat çekti. Selanik Aristoteles Üniversitesi’nden Prof. Dr. Vasilis Kanakoudis, su kaynaklarının korunması ve verimli kullanımı konusunda uluslararası iş birliğinin önemine değindi. İKLİM DEĞİŞİKLİĞİYLE MÜCADELEDE DOLU DOLU 3 GÜN Üç gün süren çalıştay programı kapsamında paneller, sunumlar ve teknik geziler düzenlenerek iklim değişikliğinin su kaynakları üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmaya yönelik stratejiler ele alındı. Programda özellikle içme suyu şebekelerinde su kayıplarının önlenmesi, gelir getirmeyen suyun azaltılması, kentsel su temin sistemlerinin verimliliği ve güvenilirliğinin artırılması gibi kritik başlıklar detaylı biçimde değerlendirildi. SCADA, DMA sistemleri, aktif sızıntı kontrolü, abone sayaç yönetimi ve pilot bölge uygulamaları gibi teknik konularda yapılan sunumlar ve saha ziyaretleriyle katılımcılar uygulamalı bilgi edinme fırsatı buldu. Çalıştay, farklı kurumların deneyimlerini paylaşarak ortak çözüm yolları geliştirilmesine de katkı sundu.ASAT'ın düzenlediği çalıştayda, iklim değişikliğinin su kaynakları üzerindeki olumsuz etkileriyle mücadele stratejileri ele alındı. İçme suyu şebekelerindeki su kayıplarının önlenmesi, gelir getirmeyen suyun azaltılması ve kentsel su temin sistemlerinin verimliliğinin artırılması gibi kritik konular değerlendirildi. SCADA ve DMA sistemleri gibi teknik konularda sunumlar yapıldı ve saha ziyaretleriyle uygulamalı bilgi edinme imkanı sunuldu. Çalıştay, farklı kurumların deneyimlerini paylaşarak ortak çözüm yolları geliştirilmesine katkı sağladı ve iklim kriziyle mücadelede su yönetiminin kritik rolünü bir kez daha gözler önüne serdi.