Antalya'nın kalbinde yüzyıllardır süregelen bir yaşam döngüsü yeniden canlanıyor! Toros Dağları'nın serin sularından, Akdeniz'in ılıman kıyılarına doğru bir yolculuk başlıyor. Yörükler, atalarının izinden giderek, doğanın ritmine uyum sağlıyor. Peki, bu göçün ardında yatan sebepler neler? Yörükler, bu zorlu yolculukta hangi zorluklarla karşılaşıyor? Antalya'da bu geleneksel göç takvimi nasıl işliyor?
ANTALYA-BHA
Havaların soğuması ve Toros Dağları’nda gece sıcaklıklarının sıfırın altına düşmesiyle birlikte, yörüklerin geleneksel göç yolculuğu yeniden başladı. Antalya’nın Akseki, Gündoğmuş, Manavgat ve Korkuteli ilçelerindeki yaylalarda yazı geçiren yörükler, keçi ve koyun sürüleriyle birlikte sahil kesimlerine doğru inmeye başladı.
Yüzyıllardır süregelen bu göç geleneğini sürdüren yörükler, kış aylarını daha ılıman iklimin hâkim olduğu Serik, Manavgat ve Aksu çevresinde geçiriyor. Göç sırasında hem insan hem de hayvan sağlığını korumak için belirli güzergâhları izleyen yörükler, konaklama noktalarında kısa molalar vererek yolculuklarını birkaç gün içinde tamamlıyor.
Yörüklerin göçü, bölgedeki kültürel zenginliğin ve doğayla uyumlu yaşam tarzının en belirgin örneklerinden biri olarak görülüyor. Her yıl aynı dönemde tekrarlanan bu hareketlilik, Antalya kırsalında adeta bir geleneksel göç takvimi oluşturuyor.
Yörük liderlerinden Mehmet Gök, bu yıl havaların erken soğuduğunu belirterek, “Eylül sonunda yağmurlar başladı, gece ayazı arttı. Hayvanlar için ot bulmak da zorlaştı. O yüzden biraz erken inmeye karar verdik” dedi.
Antalya’da her yıl binlerce yörük ailesinin katıldığı bu mevsimlik dönüş, bölge halkı tarafından da merakla takip ediliyor.
Antalya'da havaların aniden soğuması, yörüklerin geleneksel göç yolculuğunu erkene çekti. Akseki, Gündoğmuş, Manavgat ve Korkuteli yaylalarında yaz aylarını geçiren yörükler, keçi ve koyun sürüleriyle sahil şeridine doğru hareket etti. Yüzyıllardır devam eden bu gelenek, yörüklerin kış aylarını Serik, Manavgat ve Aksu gibi daha ılıman bölgelerde geçirmelerini sağlıyor. Yörük liderleri, bu yıl havaların erken soğuması nedeniyle göçü hızlandırmak zorunda kaldıklarını belirtiyor. Bu mevsimlik dönüş, Antalya'da kültürel bir zenginlik ve doğayla uyumlu yaşamın önemli bir göstergesi olarak kabul ediliyor.