Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, AI Tomorrow Summit 2025'te yaptığı konuşmada, Türkiye'nin yapay zeka alanındaki vizyonunu net bir şekilde ortaya koydu. Bakan Kacır, Türkiye'nin bu dönüşümü sadece takip etmekle kalmayıp, yönlendirme hedefinde olduğunu vurguladı. Özellikle veri hakimiyeti, platform gücü ve altyapı üstünlüğünün ülkeler arasındaki eşitsizlikleri artırdığına dikkat çeken Kacır, Türkiye'nin adalet ve merhameti merkeze alan bir yaklaşımla yapay zeka devrimini insanlık yararına yönlendirme kararlılığını dile getirdi. Ayrıca, ilk yerli büyük dil modelinde önemli mesafe alındığını ve TÜBİTAK'ın bu alandaki çalışmalarının hızla devam ettiğini belirtti. Türkiye'nin yapay zeka alanındaki bu stratejik hamlesi, ülkenin dijital geleceği için umut verici bir adım olarak değerlendiriliyor.
ANKARA-BHA
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye'nin yapay zeka alanındaki stratejik vizyonunu, altyapı yatırımları, nitelikli insan kaynağı ve destek mekanizmalarıyla güçlendirdiklerini belirtti. Ankara’da düzenlenen AI Tomorrow Summit 2025 zirvesinde konuşan Kacır, “Yapay zeka, dijital devrimin tam merkezinde yer alıyor. Türkiye bu dönüşümü yalnızca takip etmiyor, yön veriyor” dedi.
JW Marriott Otel’de gerçekleşen etkinlikte konuşan Kacır, teknolojideki hızlı değişimin üretimden eğitime, sağlıktan güvenliğe kadar hayatın her alanını yeniden şekillendirdiğine dikkat çekti. Yapay zekanın, karar alma süreçlerini dönüştüren ve stratejik öngörü gücünü artıran bir “zihin ortağı” haline geldiğini söyledi.
"Veri ve altyapı hakimiyeti ülkeler arasındaki makası açıyor"
Yapay zekanın etik, kültürel ve toplumsal sınamaları da beraberinde getirdiğine işaret eden Kacır, bugün bu teknolojinin büyük ölçüde ticari odaklı global şirketler tarafından yönlendirildiğini ifade etti. Veri hakimiyeti, platform gücü ve altyapı üstünlüğünün ülkeler arasında ciddi eşitsizlikler yarattığını vurgulayan Kacır, Türkiye’nin bu alandaki “
Milli Teknoloji Hamlesi” kapsamında farklı bir yaklaşım benimsediğini belirtti:
"Adalet ve merhameti merkeze alan bir anlayışla yapay zeka devrimini insanlık yararına yönlendirmek için güçlü bir irade ortaya koyuyoruz."
“İlk yerli büyük dil modelinde önemli mesafe alındı”
Türkiye’nin yapay zeka alanında kritik altyapı yatırımları yaptığını aktaran Kacır, dünyanın en güçlü süper bilgisayarları arasında yer alan ARF sisteminin devreye alındığını ve işlem kapasitesinin üç katına çıkarılması için çalışmaların sürdüğünü açıkladı. TÜBİTAK BİLGEM tarafından yürütülen projeyle ülkenin ilk temel yapay zeka büyük dil modeli için 1 trilyon tokenlık veri toplandığını belirten Kacır, bu modelin çok modlu yapıya dönüştürülmesi için çalışıldığını söyledi.
Kacır, ayrıca TÜBİTAK Yapay Zeka Ekosistem Çağrısı ile özel sektör ve araştırma merkezlerinin çözüm odaklı projelerinin desteklendiğini kaydetti. Akıllı tarım, eğitim, sürdürülebilirlik ve finans gibi alanlarda yapay zeka çözümlerine yönelik projelerin bu kapsamda değerlendirildiğini söyledi.
"İşgücünün yarısı dönüşecek, gençler bu dönüşümde öncü olacak"
Yapay zekanın mevcut işgücünün yarıdan fazlasını etkileyebileceğine dikkat çeken Kacır, Teknofest, Deneyap Teknoloji Atölyeleri ve Sektör Kampüste gibi programlarla gençlerin bu dönüşüme hazırlanmasının büyük önem taşıdığını ifade etti.
"Yapay zeka üniversitesi açılmalı"
Etkinlikte konuşan Yapay Zeka Politikaları Derneği (AIPA) Başkanı Zafer Küçükşabanoğlu ise, Türkiye’nin genç nüfusu sayesinde yapay zeka alanında büyük bir sıçrama potansiyeline sahip olduğunu söyledi. Küçükşabanoğlu, “Türkiye, 40’lı sıralardan ilk 20’ye girebilir” dedi ve şu çağrıda bulundu:
“Türkiye'de bir Yapay Zeka Üniversitesi kurulmalı. Adı da Ordinaryüs Prof. Dr. Cahit Arf olmalı. Bu, lüks değil, ihtiyaçtır.”
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır'ın açıklamaları, Türkiye'nin yapay zeka alanında iddialı bir vizyon benimsediğini gösteriyor. Altyapı yatırımları, nitelikli insan kaynağı yetiştirme çabaları ve destek mekanizmaları ile Türkiye, yapay zeka alanında küresel rekabette öne çıkmayı hedefliyor. Kacır, özellikle veri hakimiyetinin ve altyapı üstünlüğünün önemine vurgu yaparak, Türkiye'nin bu alanda 'Milli Teknoloji Hamlesi' kapsamında farklı bir yaklaşım benimsediğini belirtti. TÜBİTAK tarafından geliştirilen yerli büyük dil modeli ve özel sektör ile araştırma merkezlerinin çözüm odaklı projelerinin desteklenmesi, Türkiye'nin yapay zeka ekosistemini güçlendirme yolunda atılan önemli adımlar olarak öne çıkıyor. Yapay zeka üniversitesi kurulması önerisi de, Türkiye'nin bu alandaki uzun vadeli hedeflerini destekleyen bir vizyonun parçası olarak değerlendirilebilir.
