Bartın'da maden işçileri, Zonguldak'taki eylemlerle eş zamanlı olarak sahaya indi. Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessese Müdürlüğü işçileri, kamu çerçeve protokolündeki anlaşmazlığa karşı seslerini yükseltti. Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Amasra Şubesi öncülüğünde gerçekleştirilen eylemde, hükümetin TÜHİS aracılığıyla sunduğu zam teklifine tepki gösterildi. İşçiler, sloganlar eşliğinde yürüyüş yaparak TÜRK-İŞ'in eylem kararlılığını destekledi. Bartın'daki bu protesto, ülke genelindeki maden işçilerinin ortak tepkisini yansıtması açısından büyük önem taşıyor.
BARTIN-BHA
Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessese Müdürlüğü’nde çalışan maden işçileri, Amasra ilçesinde anlaşma sağlanamayan kamu çerçeve protokolüne tepki olarak eylem yaptı. Genel Maden İşçileri Sendikası Amasra Şubesi Başkanı Ümit Çınar, 600 bin kamu işçisini ilgilendiren kamu çerçeve protokolünde Hükümet’in TÜHİS aracılığıyla verdiği zam teklifinin kabul edilemez olduğunu söyledi.
Zonguldak’ta GMİS’in gerçekleştirdiği eylemin yanı sıra Bartın’ın Amasra ilçesinde de GMİS Amasra Şubesi, maden işçileriyle birlikte kamu çerçeve protokolünde verilen zam tekliflerine tepki olarak TÜRK-İŞ’in aldığı eylem kararı kapsamında yürüyüş gerçekleştirdi. İşçiler yürüyüş sırasında, “Direne direne kazanacağız”, “İş ekmek yoksa barış da yok”, ‘Şimşek şaşırma sabrımızı taşırma”, “İşçiyiz haklıyız kazanacağız”, “Zafer direnen emekçinin olacak”, ”Türk-İş nerede biz oradayız”, “işte madenci işte sendika” sloganlarını attı. Yürüyüşün ardından GMİS Amasra Şube Başkanı Ümit Çınar, ilçe meydanında TÜRK-İŞ’in bildirisini okudu.
Bartın'da GMİS Amasra Şubesi öncülüğünde maden işçileri, kamu çerçeve protokolünde verilen zam tekliflerine karşı TÜRK-İŞ'in aldığı eylem kararı doğrultusunda yürüyüş gerçekleştirdi. İşçiler, “Direne direne kazanacağız” ve benzeri sloganlar atarak tepkilerini dile getirdi. GMİS Amasra Şube Başkanı Ümit Çınar, ilçe meydanında TÜRK-İŞ'in bildirisini okuyarak eylemin amacını ve taleplerini vurguladı. Bu eylem, 600 bin kamu işçisini ilgilendiren protokol sürecindeki belirsizliğe ve işçilerin haklı taleplerine dikkat çekmeyi amaçlıyor.