COVID-19 pandemisi devam ederken, bilim dünyası yeni bir tehditle karşı karşıya: Frankenstein Varyantı! Birden fazla alt varyantın birleşimiyle ortaya çıkan bu hibrit tür, bağışıklık sistemini yanıltma potansiyeliyle endişe yaratıyor. Peki, bu yeni varyantın belirtileri neler? Türkiye'de durum ne? Uzmanlar, özellikle risk grupları için uyarıyor ve korunma yöntemlerinin önemini vurguluyor. İşte Frankenstein Varyantı hakkında bilmeniz gereken her şey!
Frankenstein Varyantı, birden fazla Covid-19 alt varyantının birleşimiyle ortaya çıkan hibrit bir tür olarak tanımlanıyor.
Bu durum, bağışıklık sistemini daha kolay yanıltabilen ve mevcut bağışıklığı kısmen aşabilen bir özellik kazandırıyor. Uzmanlar varyantın adının farklı mutasyonları bir araya getirmesinden dolayı halk arasında “Frankenstein” olarak anıldığını söylüyor.
BELİRTİLER KLASİK COVİD-19’DAN FARKLI MI?
Frankenstein Varyantı’nda en sık görülen belirtiler arasında boğaz ağrısı, burun akıntısı, baş ağrısı ve yorgunluk bulunuyor. Bazı vakalarda tat ve koku kaybı daha az görülürken, mide bulantısı ve sindirim sistemi problemleri ön plana çıkabiliyor.
Toplu taşıma, kalabalık ortamlar ve kapalı alanlarda maske kullanımı yeniden önerilirken, el hijyenine özen göstermek ve hastalık belirtileri olduğunda kalabalıktan uzak durmak bulaş zincirini kırmada kritik rol oynuyor.
Uzmanlar özellikle kış aylarında maske ve hijyenin grip, RSV ve diğer solunum yolu hastalıklarına karşı da koruyucu olacağını vurguluyor.
TÜRKİYE’DE FRANKENSTEİN VARYANTI İÇİN DURUM
Son günlerde varyantın görüldüğü ülkeler arasında Türkiye’de yer alıyor. Sağlık otoriteleri gelişmeleri yakından takip ederken, toplumun bilinçli davranması ve kişisel korunma önlemlerini alması gerektiği ifade ediliyor.
“Kişiler hafif grip benzeri semptomlar ya da yalnızca halsizlik yaşayabiliyor. Bu nedenle test yapılmadığında COVID-19 olduğu anlaşılmayabiliyor” diyen Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji hekimi Uzm. Dr. Deniz Dazkır, bu durumun bulaşma riskini artırdığını belirtti. Bağışıklık sistemi zayıf olan kişiler, yaşlılar ve kronik hastalıkları bulunan bireyler Frankenstein Varyantı’ndan daha fazla etkilenebiliyor. Uzm. Dr. Deniz Dazkır, “Risk gruplarında ağır seyir ihtimali daha yüksek olduğu için maske ve hijyen kurallarına dikkat edilmesi büyük önem taşıyor” dedi.
Frankenstein Varyantı’nın mevcut aşıların koruyuculuğunu kısmen aşabildiği ancak yine de ciddi hastalık ve ölüm riskini belirgin şekilde azalttığı ifade ediliyor. “Aşıların tamamen etkisiz olduğu düşüncesi yanlış. Güncellenmiş aşıların varyant üzerinde daha güçlü koruma sağladığı biliniyor” diyen Dr. Dazkır, aşılamanın devam etmesinin önemine dikkat çekerek, "Frankenstein Varyantı diğer varyantlardan farklı gibi görünse de korunma yöntemleri aynı. Maske, hijyen, sosyal mesafe ve güncel aşılar halen en etkili yöntemler arasında” diye konuştu.
Frankenstein Varyantı, COVID-19'un alt varyantlarının birleşimiyle oluşan ve bağışıklığı kısmen aşabilen bir türdür. Belirtileri klasik COVID-19'a benzemekle birlikte, bazı vakalarda farklılıklar gösterebilir. Türkiye'de de görülen bu varyanta karşı maske, hijyen ve sosyal mesafe gibi önlemlerin yanı sıra güncel aşılar da önemini koruyor. Uzmanlar, özellikle risk gruplarının dikkatli olmasını ve belirti göstermeleri halinde doktora başvurmalarını tavsiye ediyor.