24 Haziran 2025 Salı
DOLAR 39.62 ₺
EURO 46.07 ₺
STERLIN 54.01 ₺
G.ALTIN 4,219.84 ₺
BTC 105,582.97 $
ETH 2,417.35 $
BİST 9,448.90

    Dijital Uçurum: Kuşaklar Arası Medya Algısı Farklılıkları Araştırması

    Gündem 18
    Yayınlama: 24 Haziran 2025 Salı 12:34 Kaynak: Piha Haber Ajansı

    İstanbul, Bursa, Eskişehir ve Gaziantep'te yapılan araştırmaya göre, çocukların reklam farkındalığı yetişkinlerin düşündüğünden çok daha yüksek. Ancak medya okuryazarlığı konusunda hala önemli eksiklikler bulunuyor.

    Dijital Uçurum: Kuşaklar Arası Medya Algısı Farklılıkları Araştırması

    Dijital dünyada kuşaklar arasındaki farklılıklar giderek derinleşiyor. Yeni bir araştırma, çocukların dijital reklamları algılama biçimlerinin yetişkinlerin beklentilerinden oldukça farklı olduğunu ortaya koyuyor. Reklamlara karşı eleştirel bir bakış açısı geliştiren çocuklar, aynı zamanda medya okuryazarlığı konusunda da önemli bir potansiyele sahip. Ancak bu potansiyeli tam olarak değerlendirebilmek için medya eğitiminin bilgi aktarımının ötesine geçerek tutum değişikliğine odaklanması gerekiyor. Araştırma sonuçları, reklam sektörünün ve düzenleyici kurumların çocukların dijital dünyadaki haklarını korumaya yönelik daha şeffaf ve etik yaklaşımlar geliştirmesi gerektiğini gösteriyor.

    İstanbul, Bursa, Eskişehir ve Gaziantep’te 608 öğrenci, 315 veli ve 122 öğretmenle gerçekleştirilen araştırma, hem nitel hem nicel yöntemleri içeren çok boyutlu karma bir metodolojiye dayanıyor. Çocuklarla yapılan odak grup görüşmelerinin ardından, geliştirilen anketler yine aynı yaş grubundaki öğrencilere, ailelerinden alınan izinlerle uygulandı. Araştırma kapsamında, veliler ve öğretmenlerle de kapsamlı anket çalışmaları yürütüldü.

    ÖĞRENCİLERİN %94.7’Sİ REKLAM İÇERİĞİNİ ANLIYOR

    Araştırmanın en çarpıcı bulgularından biri; çocukların reklamlara karşı farkındalık düzeylerinin, yetişkinlerin düşündüğünden çok daha yüksek olması. Öğrencilerin %94.7’si reklam içeriğini fark ettiğini belirtirken, yalnızca %22.5’i bu reklamlardaki ürünü satın almak istediğini ifade ediyor. Bu durum, çocukların reklamlara yalnızca maruz kalmadığını; aynı zamanda onları değerlendirdiğini ve eleştirel süzgeçten geçirdiğini gösteriyor.
    Ancak öğretmenlerin %50.8’i, çocukların reklamlardan kolayca etkilendiğini düşünürken; velilerin %32.5’i çocuklarının reklamlara inandığını ifade ediyor. Çocukların doğrudan verdiği yanıtlar, bu iki yetişkin grubunun algısıyla örtüşmüyor. Bu durum, esas sorunun çocukların medya okuryazarlığındaki yetkinliğini doğru okuyamamak olduğuna işaret ediyor.

    REKLAMDAN ETKİLENEREK ÜRÜN İSTEME ORANI %6.1

    7–9 yaş grubunda %19.8 seviyesine çıkıyor. Reklamdan etkilenerek ürün isteme oranı, 13–15 yaş grubunda %6.1’e kadar düşerken, 7–9 yaş grubunda %19.8 seviyesine çıkıyor. Bu da yaş ilerledikçe reklamlara karşı direnç geliştiğini gösteriyor. Ancak hiçbir yaş grubunda eleştirel medya okuryazarlığı düzeyi %50’yi geçemiyor. Kavramsal farkındalık her zaman davranışsal tutuma dönüşmüyor; bu da medya eğitiminin yalnızca bilgi değil, tutum kazandırma odaklı olması gerektiğini ortaya koyuyor.

    REKLAMA OLAN İLGİ, CİDDİ BİÇİMDE AZALIYOR

    Tez, yalnızca akademik değil, sektörel ve kamusal açıdan da önemli çıkarımlarda bulunuyor. Çocuklara yönelik reklam içeriklerinde kullanılan dilin daha etik, daha şeffaf ve samimi olması gerektiği net bir şekilde vurgulanıyor. Araştırma, özellikle influencer’lar aracılığıyla sunulan gömülü reklamlar ve oyun içi tanıtımlar gibi karmaşık formatların, çocukların içerik ile reklam arasındaki sınırı ayırt etmesini zorlaştırdığını gösteriyor. Bununla birlikte, yaşla birlikte reklamlara olan ilginin ciddi biçimde azaldığı ve bazı içerik türlerine karşı çocukların tamamen duyarsızlaştığı da bulgular arasında yer alıyor. Bu durum, reklam sektörünü “reklamdan uzaklaşan bir kuşak” gerçeğiyle yüzleşmeye zorluyor. Tezde ayrıca, RTÜK, KVKK ve BTK gibi düzenleyici kurumlara çocuk haklarını ve dijital reklam şeffaflığını odağına alan yeni regülasyonlar geliştirme çağrısı yapılıyor.

    Araştırma, çocukların reklam içeriklerini fark etme oranının yüksek olmasına rağmen, medya okuryazarlığı düzeylerinin henüz yeterli olmadığını gösteriyor. Yaş ilerledikçe reklamlara olan ilginin azalması, reklam sektörünü yeni stratejiler geliştirmeye zorluyor. Özellikle influencer marketing ve oyun içi reklamlar gibi karmaşık formatların, çocukların reklam ile içerik arasındaki ayrımı yapmasını zorlaştırdığı belirtiliyor. RTÜK, KVKK ve BTK gibi kurumların, çocukların dijital haklarını koruyacak daha sıkı düzenlemeler yapması gerektiği vurgulanıyor. Bu araştırma, dijital dünyada çocukların korunması ve bilinçli medya tüketimi için önemli bir yol haritası sunuyor.

    BENZER HABER
    İlk Yorumu Sen Yaz
    code