Edebiyat dünyası, 2. Don Kişot İyi Edebiyat Ödülleri ile Minoa Pera'da bir araya geldi. Yılın en dikkat çekici eserleri ve edebiyata katkı sağlayan isimler ödüllendirildi. Ödül töreni, edebiyatseverler ve yayın dünyası temsilcileri tarafından yoğun ilgi gördü. Hangi eserlerin ödüle layık görüldüğü, törende yapılan konuşmalar ve öne çıkan detaylar haberimizde! Edebiyatın toplumsal değişimdeki rolü vurgulanırken, 'iyi edebiyat'ın önemi bir kez daha hatırlandı.
Edebiyat dünyasının ilham verici buluşmalarından biri olan 2. Don Kişot İyi Edebiyat Ödülleri, Minoa Pera’nın sıcak ve yaratıcı atmosferinde gerçekleştirildi.
Bu yıl iki ana kategoride verilen ödüller, hem edebiyatseverler hem de yayın dünyası temsilcileri tarafından büyük ilgiyle karşılandı.
Üstüngel Arı’ nın “Baki Kalan”eseri ile Yurdagül Şahin’ in “Renkli Işıklar Karanlık Sırlar”eseri ödüllerin sahibi olurken, bu yıl ilk kez verilen Paydaş Ödülleri kapsamında En Başarılı Paydaş Sabri Ülker Vakfı, En Başarılı Matbaa Mega Basım, En Üretken Ajans Anatolialit, En Başarılı Yazılım Partneri Ultegra ve En Usta Çevirmen Şafak Tahmaz ödüle layık görüldü.
Gerçekleşen ödül töreni aynı zamanda Bahçeşehir Koleji Genel Müdürü Dr. Özlem Koç’un “İnternette Dijital Yanılgı” adlı kitabının lansmanına ev sahipliği yaptı.
Törende, edebiyatın yalnızca bir anlatı biçimi değil, toplumsal değişimin de güçlü bir aracı olduğu vurgulandı.
The Kitap Yayınları adına yapılan kapanış konuşmasında, “İyi edebiyat; yalnızca güzel yazmak değil, dünyayı daha iyi anlamanın yollarını aramaktır” mesajı öne çıktı.
2. Don Kişot İyi Edebiyat Ödülleri, Üstüngel Arı'nın 'Baki Kalan' ve Yurdagül Şahin'in 'Renkli Işıklar Karanlık Sırlar' eserlerine verildi. Ayrıca, Sabri Ülker Vakfı, Mega Basım, Anatolialit, Ultegra ve Şafak Tahmaz Paydaş Ödülleri'ne layık görüldü. Tören, Bahçeşehir Koleji Genel Müdürü Dr. Özlem Koç'un kitabının lansmanına da ev sahipliği yaptı. The Kitap Yayınları'nın kapanış konuşmasında, iyi edebiyatın dünyayı anlama yolunda bir araç olduğu vurgulandı. Ödüller, edebiyatın sadece bir anlatı biçimi olmadığını, aynı zamanda toplumsal değişimin önemli bir parçası olduğunu bir kez daha gösterdi.
