Edirne'de Hamzadere Sulama Projesi'nin akıbeti belirsizliğini koruyor. Temeli 1994 yılında atılan ve bölgedeki yamaç arazilerini suya kavuşturması beklenen proje, aradan geçen 30 yıla rağmen hedefine ulaşamadı. Emekli DSİ yetkilileri, projenin sadece taban arazilerine fayda sağladığını ve yamaçlardaki çiftçilerin susuzluktan dolayı büyük zorluklar yaşadığını belirtiyor. Artan enerji maliyetleri ve sulama birliklerindeki sorunlar da tarımı olumsuz etkiliyor. Peki, Hamzadere Projesi ne zaman tamamlanacak ve çiftçilerin susuzluk çilesi ne zaman sona erecek? İşte detaylar...
EDİRNE-BHA
Keşan-Enez hattındaki Hamzadere Sulama Projesi, 1994’te temeli atıldığından beri yamaç arazileri suya kavuşturamadı.
DSİ Emekli Bölge Müdür Yardımcısı Hüseyin Erkin, projenin yüzde 60’ını oluşturan 140 bin dekarlık yamaç arazilerinin susuzluğunun devam ettiğini, bu durumun çiftçileri mağdur ettiğini ifade etti.
Yamaç araziler suya ulaşamıyor
İzzetiye, Siğilli, Kılıçköy, Karahisar, Orhaniye, Barağı, Akhoca ile Boztepe, Akçeşme, Yeniceçiftlik, Türkmen, Yapıldak, Gündüzler ve Kocahıdır köylerinin yamaç arazileri, sulama sahasının büyük kısmını oluşturmasına rağmen hâlâ susuz olduğunu belirten Erkin, "Şu an sadece 100 bin dekarlık taban arazi sulanabiliyor. 60 bin dekarlık yamaç arazisine bu yıl su verilmesi planlanırken, kalan 80 bin dekar için bir-iki yıl daha beklenmesi öngörülüyor. Projenin başlangıcında çeltik dışı ürünlerin teşviki hedeflenmiş, ancak sadece taban arazilerde çeltik üretimi yapılabiliyor. Ayçiçeği, fasulye, soğan ve yem bitkileri gibi daha az su isteyen ürünler, artan enerji maliyetleri nedeniyle sulanamıyor" dedi.
Enerji maliyetleri tarımı tehdit ediyor
Müdür Yardımcısı Erkin, sulama için kullanılan elektriğin en az yüzde 50’sinin devlet tarafından sübvanse edilmesi gerektiğini vurguladı.
Ayrıca, pompa istasyonlarının enerji ihtiyacının güneş ve rüzgar enerjisiyle karşılanması önerisinde bulunan bu sistemlerin DSİ tarafından kurularak uzun vadeli ödeme planlarıyla çiftçilere devredilmesi gerektiğini belirten Erkin, işlevini yitiren sulama birliklerinin DSİ kontrolüne geçmesi gerektiğini savundu. Söz konusu adımın sistem verimliliğini artıracağını ifade eden Erkin, Hamzadere Sulama Planı’nda öngörülen bitki desenine uygun bir tarım organizasyonu kurulmasını önerdi.
Üretim OSB'lerle desteklenmeli
Keşan ve İpsala’daki Organize Sanayi Bölgeleri’nde tarım ürünlerinin işlenebileceği bir sistem kurulmazsa, yatırımların ve emeklerin boşa gideceğini belirten Erkin, “Aksi takdirde bu kadar masraf heba olacak, üreticiler üzülecek” uyarısında bulundu.
Hamzadere Sulama Projesi'nin yüzde 60'ını oluşturan yamaç arazilerinin susuz kalması, bölgedeki tarımsal üretimi olumsuz etkiliyor. Projenin başlangıcında çeltik dışı ürünlerin teşviki hedeflenmesine rağmen, artan enerji maliyetleri nedeniyle bu hedefe ulaşılamıyor. Uzmanlar, sulama için kullanılan elektriğin devlet tarafından sübvanse edilmesi ve pompa istasyonlarının güneş ve rüzgar enerjisiyle desteklenmesi gerektiğini vurguluyor. Ayrıca, Keşan ve İpsala'daki Organize Sanayi Bölgeleri'nde tarım ürünlerinin işlenebileceği bir sistem kurulması, yatırımların ve emeklerin boşa gitmesini engelleyebilir.
