23 Ağustos 2025 Cumartesi
DOLAR 41.14 ₺
EURO 48.34 ₺
STERLIN 55.85 ₺
G.ALTIN 4,432.10 ₺
BTC 116,167.96 $
ETH 4,728.41 $
BİST 11,372.33

    ETS Devrimi: Sanayide Karbon Dönemi Başlıyor!

    Ekonomi 12
    Yayınlama: 23 Ağustos 2025 Cumartesi 10:24 Kaynak: Kapsül Haber Ajansı

    Türkiye'de Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) sanayiyi nasıl etkileyecek? Uzmanlar, ETS'nin sadece bir regülasyon değil, sanayide köklü bir dönüşüm programı olduğunu vurguluyor.

    ETS Devrimi: Sanayide Karbon Dönemi Başlıyor!

    SKD Türkiye ve T.C. İklim Değişikliği Başkanlığı iş birliği ile düzenlenen webinarda, Türkiye'deki Emisyon Ticaret Sistemi'nin (ETS) sanayiye etkileri masaya yatırıldı. Uzmanlar, ETS'nin yalnızca bir regülasyon olmadığını, aynı zamanda sanayide kapsamlı bir dönüşüm programı olduğunu belirtti. Şirketlerin global pazarda güven kazanması ve rekabet avantajı elde etmesi için ETS'ye uyumun önemi vurgulanırken, AB'nin Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması (CBAM) ihracatçılar için kritik bir faktör olarak öne çıktı. Peki, şirketler bu sürece nasıl hazırlanmalı ve hangi adımları atmalı? İşte, ETS ile sanayide başlayacak devrimin detayları...

    SKD Türkiye ve T.C. İklim Değişikliği Başkanlığı iş birliğinde düzenlenen “Karbonun Bedeli: ETS ile İş Dünyası Nasıl Dönüşecek?” başlıklı webinar, Türkiye’de Emisyon Ticaret Sistemi’nin (ETS) sanayiye etkilerini ve karbon piyasalarındaki güncel gelişmeleri ele aldı.

    Webinarda konuşmacı olarak yer alan ClimeCo Türkiye İcradan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Volkan Ural, ETS’nin yalnızca bir regülasyon değil, aynı zamanda sanayi için kapsamlı bir dönüşüm programı olduğunu vurguladı.

    Gerçekleştirilen webinarda ETS (Emisyon Ticaret Sistemi) ile iş dünyasını bekleyen gelişmeleri paylaşan Ural, ETS’nin yalnızca bir regülasyon değil, aynı zamanda sanayide köklü bir dönüşüm programı olarak değerlendirilmesinin daha isabetli olacağının altını çizdi.

    Bu sürecin, şirketlere global pazarda güven kazanarak erken pozisyon alma fırsatı sağlayacağını belirten Ural: “Karbon fiyatlarının doğrudan maliyetlere yansıması, özellikle enerji yoğun sektörlerde rekabetçiliği zorlayabilir. Türkiye’nin bu alanda kaslarının güçlü olmaması, hazırlıksız yakalanma riskini artırıyor. Ayrıca AB’nin Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması (CBAM), ihracatçılar için ETS uyumunu kritik hale getiriyor. Kendi ETS’mizin oluşturulmasını sağlayamazsak, ihracat tarafında ikinci bir maliyet baskısı oluşacak. Bu nedenle ETS’ye stratejik hazırlık, sadece iç pazarda değil uluslararası rekabette de avantaj sağlayacak.” dedi.

    Volkan Ural, konuşmasında şirketlerin bu süreci etkin bir şekilde yönetebilmeleri için kendi iç karbon fiyatlamalarını oluşturmalarını, enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji yatırımlarına yönelmelerini, ayrıca tedarik zincirlerini sürdürülebilirlik kriterleri doğrultusunda yeniden yapılandırmalarını önerdi.

    Ural’a göre, ETS sürecindeki en temel zorluk ise veri toplama ve doğru raporlama. Karbon emisyonlarını henüz hesaplamayan şirketlerin, tesis bazlı altyapı kurarak verilerini MRV sistemine entegre etmeleri gerektiğine dikkat çeken Ural, bu doğrultuda dijital bir altyapının oluşturulmasının sürece önemli katkı sağlayacağını vurguladı.

    Karbon maliyetlerinin artık şirket bütçelerinde ayrı bir kalem olarak yer alacağını ifade eden Ural, şu değerlendirmelerde bulundu: “Karbon dengeleme mekanizmaları, bütçeye pozitif ya da negatif etkilerle entegre edilecek. Bu durum, sanayide yepyeni bir dönüşüm sürecini beraberinde getiriyor. Özellikle ağır sanayi şirketleri için karbon azaltım projeleri, birkaç yıl sürecek uzun vadeli yatırımlar gerektiriyor. Ancak bu yatırımlar, zamanla karbon kredisi üretimi ve sürdürülebilirlik açısından önemli avantajlar sağlayacak. Bu dönüşüm, şirketlerin rekabet gücünü koruyabilmesi açısından kaçınılmaz. Bu nedenle regülasyonların da iş dünyasını destekleyici nitelikte olması büyük önem taşıyor. SKD Türkiye gibi sivil toplum kuruluşlarının bilgilendirme çalışmaları kritik rol oynuyor; zira ETS gibi konular, ilk etapta yalnızca yeni bir maliyet unsuru olarak algılanabiliyor. Bu refleksi kırmak ve sürecin aslında küresel pazarda yeni fırsatlar sunduğunu anlatmak gerekiyor. Türkiye’nin CBAM ile ETS entegrasyonunu doğru şekilde sağlaması halinde, uluslararası arenada pozitif bir ayrışma yaşayacağına yürekten inanıyorum.”

    Webinarda, Emisyon Ticaret Sistemi'nin (ETS) sanayiye etkileri detaylı bir şekilde ele alındı. ClimeCo Türkiye İcradan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Volkan Ural, ETS'nin sadece bir regülasyon değil, sanayide köklü bir dönüşüm programı olduğunu vurguladı. Şirketlerin enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji yatırımlarına yönelmesi, tedarik zincirlerini sürdürülebilirlik kriterlerine göre yeniden yapılandırması gerektiği belirtildi. Ayrıca, karbon emisyonlarını hesaplama ve doğru raporlama konusundaki zorluklara dikkat çekilerek, dijital bir altyapının oluşturulmasının önemi vurgulandı. Sonuç olarak, ETS'ye uyum, şirketlerin rekabet gücünü koruması ve uluslararası pazarda başarılı olması için kaçınılmaz bir adım olarak değerlendirildi.

    BENZER HABER
    İlk Yorumu Sen Yaz
    code