Türkiye'de şehir planlaması ve sürdürülebilirlik anlayışında önemli bir adım atılıyor! İmar Hakkı Transferi düzenlemesi ile şehirlerin geleceği yeniden şekilleniyor. Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği (ÇEDBİK), bu yeni düzenlemenin potansiyelini ve sağlayabileceği faydaları kamuoyu ile paylaştı. Acaba bu düzenleme ile birlikte şehirlerimiz daha yaşanabilir ve çevreci bir hale gelebilecek mi? İşte tüm detaylar ve uzman görüşleri haberimizde!
İmar Hakkı Transferi Düzenlemesi sayesinde arsa sahiplerinin kayba uğrayan, kullanamadığı imar hakları artık taşınabilecek.
Düzenlemenin doğru ve kontrollü kullanıldığında farklı faydaları olabileceğini vurgulayan ÇEDBİK Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Emre Ilıcalı, aynı zamanda sürdürülebilir şehircilik için de bu sayede stratejik bir adım atıldığına dikkat çekti.
Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği (ÇEDBİK), gündemdeki imar hakkı transferi düzenlemesine ilişkin görüşlerini kamuoyu ile paylaştı. ÇEDBİK Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Emre Ilıcalı, düzenlemenin doğru ve kontrollü uygulandığı takdirde hem şehirlerin sürdürülebilir büyümesi hem de çevresel, sosyal ve ekonomik dengelerin korunması açısından kritik bir rol oynayacağını vurguladı.
Ilıcalı, düzenlemenin en dikkat çekici yönünün imar konusunun artık sadece parsel bazlı değil, şehir ölçeğinde stratejik bir araç haline gelmesi olduğunu vurgularken, bu sayede ekolojik olarak korunması gereken bölgeler ile riskli alanların yoğunluktan arındırılabileceğini; gelişime uygun bölgelerin ise yatırım çekebileceğini ifade etti. Ilıcalı, “İstanbul’da altyapı yatırımlarının önemli bir kısmı, plansız yoğunlaşma nedeniyle öngörülenden önce yapılmak zorunda kalıyor. Yeni düzenleme, bu maliyet baskısını hafifletebilir. Ancak bunun için güçlü bir denetim mekanizması kurulmalı ve kamu yararı gözetilmelidir” dedi.
‘Çok boyutlu faydalar sunabilir’
İmar hakkı transferinin özellikle çevresel etkilerine dikkat çeken Dr. Ilıcalı, bu mekanizmanın su havzaları, kıyı alanları ve ormanlık bölgeler gibi ekolojik açıdan kritik alanların üzerindeki yapılaşma baskısını azaltacağını söyledi. Ayrıca, kentlerde ısı adası etkisinin azaltılmasına ve karbon yutaklarının korunmasına katkı sağlayacağını aktardı.
Altyapı açısından ise yoğunluk transferinin, belediye bütçelerinin daha verimli kullanılmasına olanak sağlayacağını belirten Ilıcalı, “Türkiye’de kişi başına düşen aktif yeşil alan miktarı İstanbul’da 6–7 metrekare civarında. Dünya Sağlık Örgütü’nün önerdiği minimum seviye ise 9 metrekare. Bu düzenleme, park ve rekreasyon alanlarının daha hızlı hayata geçirilmesini mümkün kılabilir” şeklinde konuştu.
Emre Ilıcalı, imar hakkı transferinin sürdürülebilirlik açısından çok boyutlu faydalar sunduğunu belirterek farklı alanlara ilişkin şu değerlendirmeleri yaptı:
“Birincisi çevresel anlamda, tarım arazileri, ormanlar ve su havzaları üzerindeki yapılaşma baskısı azalacak, biyoçeşitlilik korunacak. İkinci olarak sosyal açıdan da; park, okul ve sağlık tesisi gibi kamusal alanlar daha kısa sürede topluma kazandırılabilecektir. Bunlara ek olarak bu uygulama geliştirilerek ileride yeni bir sürdürülebilirlik finansmanı aracı haline dönüşebilir”
Dr. Ilıcalı sözlerini şöyle tamamladı: “İmar hakkı transferi, doğru kurgulandığında ‘koruyan kazanır, kirleten öder’ ilkesini şehircilik düzeyinde hayata geçirir. Türkiye’de de şeffaflık ve kamu yararı öncelendiğinde, bu düzenleme sürdürülebilir şehirlerin inşasında önemli bir dönüm noktası olabilir.”
Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı
ÇEDBİK Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Emre Ilıcalı, imar hakkı transferi düzenlemesinin, doğru ve kontrollü uygulandığında şehirlerin sürdürülebilir büyümesine ve çevresel, sosyal, ekonomik dengelerin korunmasına katkı sağlayacağını belirtti. Düzenlemenin, ekolojik olarak korunması gereken bölgeleri ve riskli alanları yoğunluktan arındırabileceği, aynı zamanda altyapı maliyetlerini hafifletebileceği vurgulandı. Ilıcalı, düzenlemenin çevresel etkilerine de dikkat çekerek, su havzaları, kıyı alanları ve ormanlık bölgeler üzerindeki yapılaşma baskısını azaltacağını ve karbon yutaklarının korunmasına yardımcı olacağını ifade etti. Sonuç olarak, imar hakkı transferi, Türkiye'de sürdürülebilir şehirlerin inşasında önemli bir rol oynayabilir.