8 Mayıs 2025 Perşembe
DOLAR 38.65 ₺
EURO 43.93 ₺
STERLIN 51.61 ₺
G.ALTIN 4,187.67 ₺
BTC 97,173.03 $
ETH 1,840.11 $
BİST 9,074.62

    İstanbul Depremi: Sismik Enerjinin Sadece %12'si Boşaldı! Büyük Tehlike Devam Ediyor mu?

    Yerelİstanbul 13
    Yayınlama: 7 Mayıs 2025 Çarşamba 11:22 Kaynak: Birlik Haber Ajansı

    İstanbul'da meydana gelen 6,2'lik deprem, biriken sismik enerjinin yalnızca küçük bir kısmını boşalttı. Uzmanlar, büyük Marmara depremi tehlikesinin devam ettiğini vurguluyor!

    İstanbul Depremi: Sismik Enerjinin Sadece %12'si Boşaldı! Büyük Tehlike Devam Ediyor mu?

    İstanbul'u sarsan 6,2 büyüklüğündeki depremin ardından bilim insanlarından çarpıcı açıklamalar geldi. Depremin sismik enerjinin yalnızca %12'sini boşalttığı belirtilirken, beklenen büyük Marmara depremi için uyarılar arttı. İTÜ'lü uzmanlar, 1766 depreminden bu yana biriken enerjinin hala büyük bir tehdit oluşturduğunu vurguluyor. Peki, İstanbul'da bizi bekleyen tehlike ne kadar büyük? Şehir planlaması ve bireysel hazırlıklar bu riskleri azaltabilir mi? Tüm detaylar haberimizde!

    İSTANBUL-BHA İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) akademisyenleri tarafından hazırlanan ön rapor, 23 Nisan 2025’te Marmara Denizi’nde meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki depremin ciddi uyarılar içerdiğini ortaya koydu. Silivri’nin yaklaşık 26 kilometre güneyinde, Orta Marmara Sırtı'nda saat 12.49’da ve 13 kilometre derinlikte meydana gelen deprem yaklaşık 13 saniye sürdü. İTÜ Maden Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Kumral koordinasyonunda; Prof. Dr. Cenk Yaltırak, Prof. Dr. Seda Yolsal Çevikbilen, Doç. Dr. Tuna Eken, Prof. Dr. Hülya Kurt, Doç. Dr. Beyza Taşkın ve Dr. Murat Şahin’in yer aldığı Afet Yönetimi Uygulama ve Araştırma Merkezi (MATAM) tarafından hazırlanan rapora göre, deprem ve artçıları 40 kilometre uzunluğunda, 12 kilometre genişliğinde bir alanda yoğunlaştı. Artçı sarsıntılar, özellikle Kumburgaz Havzası ve kuzey bloktaki ikincil fay hatlarında etkili oldu. Bazı artçıların derinliği ise 30 kilometreye kadar ulaştı. Depremin meydana geldiği alan, 1766 yılındaki büyük depremin üretildiği Doğu Sırt Kuzey Segmenti (Kumburgaz Fayı) ile Silivri Sırt Güney Sınır Fayı arasında bulunuyor. Raporda, 2019 Silivri depremleri sonrasında gözlenen stres değişiminin, 2025 depreminin lokasyonuyla uyumlu olduğuna dikkat çekildi. Yapılan hesaplamalara göre, 1766’dan bu yana biriken sismik enerjinin sadece yüzde 12’si bu depremle boşaldı. Deprem sırasında yaklaşık 20x12 kilometrelik bir alanda 30 santimetrelik yer değiştirme yaşandığı ve olayın sağ yanal doğrultulu faylanma karakteri taşıdığı belirtildi. Depremin Marmara Bölgesi genelinde hissedildiği vurgulanan raporda, en yüksek ivme değerinin İstanbul Küçükçekmece’de kuzey-güney yönünde 0,2 g olarak ölçüldüğü kaydedildi. Sazlıbosna Barajı'nda 0,16 g, Marmara Ereğlisi sahilinde ve Arnavutköy’de ise 0,1 g ivme değerleri saptandı. Uzmanlar, bu verilerin zemin yapısı, topoğrafya ve jeolojik özelliklerle bağlantılı olduğunun altını çizdi ve mevcut azalım modellerinin yetersiz kaldığını, yeni nesil dinamik azalım yaklaşımlarına ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Raporda ayrıca, 1766’dan bu yana Kumburgaz segmentinde biriken 3,7 metrelik atımın yalnızca 0,3 metresinin bu depremde boşaldığına işaret edildi. Ana şok ve artçıların dağılımının dar bir alanda kaldığı, ancak stresin Orta Marmara Çukuru yönünde yoğunlaştığı gözlemlendi. MATAM Müdürü Prof. Dr. Cenk Yaltırak, depremin yalnızca 80 kilometre uzunluğundaki Kumburgaz segmentinin 20 kilometrelik kısmında meydana geldiğini belirtti. Fayın büyük bölümünde halen ciddi bir stresin bulunduğunu ifade eden Yaltırak, “Bu, büyük depremin habercisi değil ama ‘stres boşaldı’ demek de yanlış olur,” değerlendirmesini yaptı. Yaltırak ayrıca, Türkiye’de büyük depremlerin çoğunlukla zincirleme şekilde meydana geldiğini, tıpkı 1999 İzmit ve 2023 Kahramanmaraş depremlerinde olduğu gibi birden fazla segmentin ardışık olarak kırılabildiğini söyledi. Bu senaryoların depremin büyüklüğünü artırabileceğine dikkat çeken Yaltırak, 7,8 büyüklüğündeki Marmara depremi öngörüsünün korkutma amacı taşımadığını, bilimsel verilere dayandığını vurguladı. "Toplumun en büyük riski bilmesi ve ona göre hazırlık yapması gerekiyor" diyen Yaltırak, şehir planlamalarının en kötü senaryoya göre yapılmasının yaşamsal önemde olduğunu belirtti: “Eğer siz 7,1’e göre tasarım yaparsanız ve 7,8 olursa, sonuç felaket olur. Ama 7,8’e göre hazırlıklıysanız, 7,1’de hiçbir sorun yaşamazsınız.” Bu gelişmeler ışığında, uzmanlar hem kamu otoritelerini hem de vatandaşları Marmara’da olası büyük bir depreme karşı daha kapsamlı önlemler almaya çağırıyor.

    İstanbul Teknik Üniversitesi'nin hazırladığı raporda, 23 Nisan 2025'te meydana gelen 6,2'lik depremin ardından Marmara Bölgesi'ndeki sismik aktivite mercek altına alındı. Depremin 40 kilometre uzunluğunda ve 12 kilometre genişliğinde bir alanda yoğunlaştığı, ancak 1766'dan beri biriken sismik enerjinin sadece %12'sinin boşaldığı tespit edildi. Uzmanlar, fay hattının büyük bölümünde ciddi bir stresin devam ettiğini ve zincirleme depremlerin olasılığının göz ardı edilmemesi gerektiğini belirtiyor. Bu nedenle, şehir planlamasının en kötü senaryoya göre yapılması ve toplumun olası bir büyük depreme karşı bilinçlendirilmesi büyük önem taşıyor.

    BENZER HABER
    İlk Yorumu Sen Yaz
    code