19 Haziran 2025 Perşembe
DOLAR 39.55 ₺
EURO 45.51 ₺
STERLIN 53.17 ₺
G.ALTIN 4,292.16 ₺
BTC 104,815.22 $
ETH 2,506.03 $
BİST 9,196.13

    İzmir'de Depreme Dayanıklı Okul Dönemi Başlıyor! TBB, JICA ve MEB Güçlerini Birleştirdi

    Gündem 8
    Yayınlama: 18 Haziran 2025 Çarşamba 23:09 Kaynak: Kapsül Haber Ajansı

    Türkiye Belediyeler Birliği, Japonya Uluslararası İşbirliği Ajansı ve Milli Eğitim Bakanlığı iş birliğiyle İzmir'de bir okul, sismik güçlendirme projesiyle depreme karşı daha güvenli hale getiriliyor.

    İzmir'de Depreme Dayanıklı Okul Dönemi Başlıyor! TBB, JICA ve MEB Güçlerini Birleştirdi

    Türkiye, deprem kuşağında yer alması sebebiyle sürekli bir tehdit altında. Bu nedenle, binaların depreme dayanıklı hale getirilmesi hayati önem taşıyor. Türkiye Belediyeler Birliği (TBB), Japonya Uluslararası İşbirliği Ajansı (JICA) ve Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) iş birliğiyle İzmir'de başlatılan sismik güçlendirme projesi, bu alanda önemli bir adım olarak öne çıkıyor. Pilot okul olarak seçilen Merkez İsmet İnönü Ortaokulu'nda uygulanan dış çerçeve yöntemi, okulun kullanımda kalmasını sağlayarak hızlı ve etkili bir güçlendirme imkanı sunuyor. Bu proje, sadece bir okulun değil, geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızın da güvenliğini sağlama amacı taşıyor. Projenin başarıyla tamamlanması, Türkiye genelindeki diğer okullar için de örnek teşkil edecek ve deprem riskine karşı daha dirençli bir eğitim altyapısı oluşturulmasına katkı sağlayacak.

    Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ile Japonya Uluslararası İşbirliği Ajansı (JICA) ortaklığıyla yürütülen “Yerelde Afet Riski Azaltma ve Atık Yönetimi Kapasitesinin Artırılması Projesi” kapsamında ‘Sismik Güçlendirme Semineri’ düzenledi.

    Sismik güçlendirme faaliyetlerinin tamamlanması ve elde edilen çıktıların paylaşılması amacıyla düzenlenen seminer TBB’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilirken JICA ve Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) da destek sundu.
    Sismik güçlendirme kapsamında, İzmir’in Bayındır ilçesindeki Merkez İsmet İnönü Ortaokulu pilot bina olarak seçildi.
    TBB, MEB ve JICA’nın iş birliğinde okul binası için dış çerçeve yöntemi kullanılarak bir sismik güçlendirme tasarımı hazırlandı. Binada yapılan detaylı inceleme sonucunda sismik teşhis için gerekli veriler toplandı ve tasarımda dikkate alınacak unsurlar belirlendi.
    Bu verilere dayanarak temel ve detay projeler oluşturulurken, tasarım süreci 22 Nisan 2025’te tamamlandı. Çalışmalar sırasında, Japonya’ya özgü dış çerçeve yöntemi Türkiye’ye aktarılırken, TBB ve MEB mühendisleri için teknik eğitimler düzenlenerek bu alanda deneyim kazanmaları sağlandı.
    Seminerin açılış konuşmaları, TBB Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Şengül Altan Arslan, JICA Türkiye Baş Temsilcisi Watanabe Daisuke ve MEB Yapı işleri Daire Başkanı İsmail Yıldırım tarafından gerçekleştirildi.

    Arslan: “Geleceğimizi koruyacak yapılar inşa etmeliyiz”
    Konuşmasında, afetlere karşı dayanıklılığın artırılmasına yönelik yürütülen çalışmaların önemine dikkat çeken Arslan, “JICA ile yürüttüğümüz ‘Yerelde Afet Riski Azaltma ve Atık Yönetimi Kapasitesinin Artırılması Projesi’, belediyelerimizin ve paydaş kurumlarımızın kapasitesini güçlendirmeyi ve uluslararası deneyim paylaşımını hedefliyor.” dedi.
    Türkiye’nin afet riski yüksek bir ülke olduğunu vurgulayan Arslan, 6 Şubat depremleri sonrasında hazırlanan raporların da bu gerçeği bir kez daha ortaya koyduğunu belirtti. Arslan; “Projemizin sismik güçlendirme bileşeni altında, MEB İnşaat Emlak Genel Müdürlüğü’nün katkılarıyla İzmir’de bir ortaokulda dış çerçeve yöntemiyle yapısal güçlendirme tasarımını tamamladık. Bu yöntemin en önemli özelliği, uygulama sırasında binanın kullanımda kalabilmesi ve hızlı bir şekilde hayata geçirilebilmesidir.” ifadelerini kullandı.
    Arslan, projenin teknik yönünün yanı sıra toplumsal anlamına da dikkat çekerek, “Dış çerçeve yöntemi yalnızca bir yapıyı değil, içinde geleceğimizi temsil eden çocuklarımızı da koruma altına alacaktır. Türkiye’de ilk kez uygulanacak bu yenilikçi yöntem, MEB tarafından hayata geçirilecek. Bu çalışmanın yerel yönetimlere iyi bir uygulama örneği olmasını temenni ediyorum.” dedi.
    Arslan ayrıca, TBB’nin stratejik hedefleri doğrultusunda yerel yönetimlerin afetlere karşı kurumsal kapasitesini artırmak amacıyla yoğun biçimde çalıştığını belirtti.

    Daisuke: “Bir elin nesi var, iki elin sesi var”
    Türkiye’nin doğal güzelliklerine rağmen ciddi bir deprem riski taşıdığını vurgulayan JICA Türkiye Baş Temsilcisi Watanabe Daisuke; “Son yaşanan olaylar, afetlere hazırlıklı olmanın sadece iyi bir fikir değil, mutlak bir zorunluluk olduğunu çok açık bir şekilde göstermiştir.” ifadelerini kullandı. TBB ve MEB ile yürütülen iş birliğinden gurur duyduklarını belirten Daisuke, bu ortaklığın birlikte çalışıldığında ne kadar güçlü olunabileceğini ortaya koyduğunu dile getirdi.
    Konuşmasında Türk kültürüne de atıf yapan Daisuke, “Geçtiğimiz günlerde ortak çabamızı çok güzel anlatan bir Türk atasözü öğrendim: Bir elin nesi var, iki elin sesi var.” dedi. Paylaşılan bilgi, ortak taahhüt ve birleşik eylemlerin afetlere hazırlıkta ve şehirlerin dayanıklılığının artırılmasında gerçek bir etki yaratacağını ifade eden Daisuke, “Türkiye’deki her topluluğun daha hazırlıklı, daha güçlü ve daha dirençli olması için birbirimizden öğrenelim ve hep birlikte çalışalım.” çağrısında bulundu.

    Yıldırım: “Dış çerçeve yöntemi kamuya örnek olacak”
    MEB Yapı işleri Daire Başkanı İsmail Yıldırım da dış çerçeve yöntemiyle gerçekleştirilen pilot uygulamanın sadece mevcut okul binasının değil, gelecekteki benzer projelerin de önünü açacağını belirtti. Yıldırım; “Aidiyet duygularını kaybetmeden, başka bir okula taşınmadan güçlendirme çalışmalarının tamamlanabileceğini bu projeyle göstermeye çalışıyoruz. Gidişat ve öngördüğümüz eylem planları da bu yaklaşımı destekliyor.” dedi.
    Nippon Koei ve JICA katkılarıyla geliştirilen yeni tekniklerin önemine değinen Yıldırım, bu çalışmaların hem bilgi birikimi hem de insan hayatını koruma yönünden büyük kıymet taşıdığını vurguladı.

    İzmir Bayındır’da uygulanan pilot projede dış çerçeve yöntemiyle yürütülen süreçte 16 aylık bir zaman diliminde önemli kazanımlar elde ettiklerini dile getiren Yıldırım, “Bu 16 aylık süreç bize yeni tekniklerle ülkemize önemli katkılar sağlanabileceğini gösterdi. Proje, kamu kurumları ve özel sektör için de örnek teşkil edecektir.” dedi. Güçlendirme maliyetlerini azaltma hedefiyle yola çıktıklarını belirten Yıldırım; “Toplam maliyetin yüzde 80–85’ini güçlendirme içinde tutmak gibi bir hedefimiz var. Bu başarıyı hayata geçirirsek, maddi ve manevi açıdan tüm kamu kurumları için önemli bir kazanım olacaktır.” dedi.

    Teknik destek ekibinden değerlendirmesi
    Sismik güçlendirme için teknik destek ekip lideri Toshihiko Suzuki projenin Mart 2023’ten Şubat 2026’ya kadar süren “Yerelde Afet Riski Azaltma ve Atık Yönetimi Kapasitesinin Artırılması” programının bir bileşeni olduğunu belirtti. Projenin ana kapsamı; yerelde afet önleme, güçlendirme önlemleri ve katı atık yönetiminin geliştirilmesi olarak tanımlandı.
    Suzuki, projede Japonya’dan getirilen “master frame” yöntemi gibi dış çerçeve sistemlerinin kullanıldığını ve bu yöntemlerin binaların kullanım halindeyken hızlıca güçlendirilmesine olanak sağladığını aktardı.
    Suzuki’nin ardından TBB’den Fulya Atay, Japonya’da gerçekleştirilen teknik eğitim programına dair gözlemlerini katılımcılarla paylaştı. Daha sonra MEB’den Dr. Ahmet Hakan Mutlu, kurumun sismik güçlendirme stratejisini ve dış çerçeve yöntemini tercih ettiklerini anlattı.
    Programda ayrıca MEB temsilcilerinden İsmail Yıldırım, afetlere hazırlık kapsamında geliştirilen eylem planları ve iş sürekliliği yaklaşımı üzerine sunum gerçekleştirdi.
    Sismik Güçlendirme Semineri Daisuke’nin kapanış konuşması ile son buldu. Daisuke konuşmasında İzmir’de gerçekleştirilen sismik güçlendirme çalışmasının tüm Türkiye’ye yayılmasını umduklarını belirtti. Daisuke ayrıca; “Biz bu çalışmalarımızı sürdürerek her iki ülkenin de insanları için daha dayanıklı bir toplum ve iş birliği inşa etmeyi umuyoruz.” dedi.

    İzmir'de TBB, JICA ve MEB iş birliğiyle hayata geçirilen sismik güçlendirme projesi, deprem riski altındaki okulları daha güvenli hale getirme hedefiyle yola çıktı. Projede uygulanan dış çerçeve yöntemi, okulun kullanımda kalmasını sağlayarak güçlendirme çalışmalarının hızlı bir şekilde tamamlanmasına olanak tanıyor. Proje kapsamında, Japonya'dan getirilen teknikler ve uzmanlık, Türk mühendislerin deneyimleriyle birleşerek önemli bir bilgi birikimi oluşturdu. Seminerde yapılan sunumlar ve değerlendirmeler, projenin kamu kurumları ve özel sektör için örnek teşkil edebileceğini ve gelecekteki benzer projelerde de kullanılabileceğini gösterdi. Projenin başarıyla tamamlanmasıyla birlikte, Türkiye'deki diğer okulların da deprem riskine karşı güçlendirilmesi ve daha güvenli bir eğitim ortamı sağlanması hedefleniyor.

    BENZER HABER
    İlk Yorumu Sen Yaz
    code