Kadın ve Demokrasi Vakfı (KADEM), Müslüman kadınların maruz kaldığı önyargıları derinlemesine incelemek ve çözüm önerileri geliştirmek amacıyla önemli bir adım attı. İstanbul'da düzenlenen uluslararası çalıştay, bu alanda farkındalık yaratmayı ve bilgi üretimini teşvik etmeyi hedefliyor. Çalıştayda, farklı coğrafyalardan gelen uzmanlar bir araya gelerek, Müslüman kadınların sosyal, siyasal ve kültürel alanlardaki deneyimlerini masaya yatıracak. Sümeyye Erdoğan Bayraktar'ın açılış konuşmasıyla başlayan etkinlik, KADEM'in bu konudaki kararlılığını ve uzun vadeli hedeflerini ortaya koyuyor. Bu çalıştay, KADEM'in yayımlayacağı kapsamlı politika belgesinin ilk adımı olacak ve uzun vadeli iş birliklerinin temelini oluşturacak.
İstanbul’da düzenlenen uluslararası çalıştayda konuşan Sümeyye Erdoğan Bayraktar: “Müslüman kadınların özne oluşları, çoklu kimlikleri ve entelektüel katkıları büyük ölçüde görmezden geliniyor. Amacımız, bu soruna yönelik sahada karşılığı olan, uygulanabilir ve sürdürülebilir öneriler geliştirebilmek.”
Kadın ve Demokrasi Vakfı’nın (KADEM), Birleşik Krallık Müslüman Sosyal Bilimciler Derneği (AMSS) ile birlikte hayata geçirdiği uluslararası “Bias and Women” (Önyargı ve Kadın) çalıştayı 5-6 Ağustos tarihlerinde İstanbul’da düzenleniyor. Etkinlikte, Müslüman kadınların karşılaştığı çok katmanlı önyargılar, disiplinlerarası bir bakış açısıyla ele alınacak.
Kadınların karşılaştığı önyargılara karşı duyarlılığı artırmayı amaçlayan KADEM, bu alandaki bilgi üretimini teşvik etmek ve farklı coğrafyalardan gelen araştırmacılar için bir etkileşim ortamı sağlamak için faaliyetlerine devam ediyor. Bu doğrultuda hayata geçirilen çalıştay, teori ile saha deneyimi arasında kurulacak köprüler aracılığıyla toplumsal sorunlara çözüm sunacak ‘politika yapım süreçlerini’ desteklemek için KADEM tarafından başlatılan Uluslararası Politika Yapımı Çalıştay Serisi’nin ilki.
Müslüman kadınların sosyal, siyasal, kültürel ve akademik alanlarda maruz kaldığı önyargıların masaya yatırılacağı “Önyargı ve Kadın” çalıştayında dışlanmışlık, popüler kültür temsilleri, hukuk sistemi içerisindeki eşitsizlikler, oryantalist ve İslamofobik söylemler, medyanın tektipleştirici yaklaşımı gibi konular tartışmaya açılacak.
Çeşitli ülkelerden uzman akademisyen, araştırmacı ve hak savunucularının katılımıyla düzenlenen “Önyargı ve Kadın” uluslararası çalıştayıyla; bilgi üretiminde kapsayıcılığı ve adaleti esas alan yaklaşımın güçlenmesine katkı sunulmasının yanı sıra Müslüman kadınların entelektüel katkılarının görünür kılındığı, çoğul kimliklerinin dikkate alındığı bir akademik zemin oluşturuluyor.
Çalıştay’ın açılışını yapan KADEM Mütevelli Heyet Başkanı Sümeyye Erdoğan Bayraktar konuşmasında şunları vurguladı: “Müslüman kadınlar, hâlâ kimi zaman ‘eksik’, kimi zaman ‘aşırı görünür’, kimi zamansa ‘homojen’ temsillerle anılıyor. Özne oluşları, çoklu kimlikleri ve entelektüel katkıları büyük ölçüde görmezden geliniyor. KADEM olarak bu görünmezliği sorunsallaştırıyoruz... Amacımız, teorik yaklaşımları pratikle buluşturarak sahada karşılığı olan, uygulanabilir ve sürdürülebilir öneriler geliştirebilmek...
Çalıştayımız, KADEM’in bu konuyla ilgili yayımlayacağı kapsamlı politika belgesinin hazırlık sürecindeki ilk adımı da olacak. Burada ortaya konacak bilgi, değerlendirme ve öneriler uzun vadeli savunu faaliyetlerinin, iş birliklerinin ve çözüm odaklı programların da temelini oluşturacak.”
Etkinlikte basının sorularını yanıtlayan KADEM Yönetim Kurulu Başkanı Av. Dr. Canan Sarı şu açıklamalarda bulundu: “Önyargı ve Kadın konulu çalıştayımızda Müslüman kadınların, çok katmanlı önyargı sistemleri içerisinde nasıl konumlandığını; hukukta, medyada, kültürel temsilde, akademik üretimde ve karar alma mekanizmalarında nasıl ayrımcılığa uğradığını tartışıyoruz.
Her bir oturumda zihnimizde hem yeni kapılar aralanıyor hem de cevap vermemiz gereken yeni sorular oluşuyor. İki gün sürecek bu derinlikli tartışmaların, kadın alanındaki akademik literatüre ve düşünsel çeşitliliğe katkı vereceğine inanıyorum. Bu aynı zamanda KADEM’in yerel bilgi üretimini destekleyen, eleştirel düşünceye alan açan vizyonunun da güçlü bir yansıması.”
KADEM Genel Müdürü Zeynep Demir ise açılış konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Bir azınlığın parçası olmak, önyargıya zaten aşina olduğunuz anlamına gelir. Kadın olmak ise bu zorluğu ikiye katlar ve eğer bunu açıkça gösteren Müslüman bir kadınsanız, daha konuşmadan sizi yargılamaya hazır bir dünyaya adım atıyorsunuz demektir.”
Demir, konuşmasında, 38 yıl yaşadığı Almanya’da karşılaştığı tepkilere de yer verdi:
“Öğretmenlerimden biri bir keresinde bana çok nazik bir şekilde sordu: ‘Evde baskı görüyor musun? Baban seni zorla evlendirecek mi?’ Elbette beni korumaya çalışıyordu ama bir Alman sınıf arkadaşıma evde baskı görüp görmediğini sormak aklının ucundan bile geçmezdi. Çünkü kafasında ‘baskıcı Türk baba’ klişesi vardı.”
Çalıştay’ın açılış oturumundan sonra dünyanın çeşitli ülkelerinden araştırmacı ve aktivistlerin konuşmalarına geçildi.
5-6 Ağustos’ta düzenlenen çalıştaya katkı sunacak isimlerden bazıları şöyle:“Dünyanın En Etkili 500 Müslümanı” arasında gösterilen Khaled Baydoun, İslamofobi ve Irkçılığa Karşı Forum’un (FAIR) kurucusu Dr. Anas Al-Shaikh-Ali, Muslim Council of Britain’in ilk kadın genel sekreteri ve Birleşik Krallığın en etkili kadınları arasında gösterilen Zara Mohammed, Türkiye’nin Kuveyt Büyükelçisi Tuba Nur Sönmez, Uluslararası İslamofobi Araştırmaları Derneği (IISRA)’ninBaşkan Yardımcısı Jasmin Zine, Doç. Dr. Şule Albayrak,Filistinli Avukat Lamis J. Deek ve Bosnalı sivil toplum lideri Sehija Dedović.
KADEM'in düzenlediği 'Önyargı ve Kadın' çalıştayı, Müslüman kadınların karşılaştığı çok katmanlı önyargıları ele alarak, bu konuda farkındalık yaratmayı amaçlıyor. Çalıştayda, hukuktan medyaya, kültürel temsillerden akademik üretime kadar birçok alanda yaşanan ayrımcılıklar tartışıldı. Sümeyye Erdoğan Bayraktar, Müslüman kadınların özne oluşlarının ve entelektüel katkılarının görmezden gelindiğini vurgulayarak, bu soruna çözüm odaklı yaklaşımlar geliştirmenin önemine dikkat çekti. Etkinlik, KADEM'in yerel bilgi üretimini destekleyen ve eleştirel düşünceye alan açan vizyonunun bir yansıması olarak değerlendiriliyor. Çalıştayda elde edilen bulgular, KADEM'in gelecekteki savunuculuk faaliyetlerine ve programlarına temel oluşturacak.