Kemik erimesi, sinsice ilerleyerek hayat kalitesini düşürebilir. Uzmanlar, özellikle risk grubundaki kişilerin düzenli kemik ölçümü yaptırması gerektiğini vurguluyor. Peki, kemik erimesinin belirtileri nelerdir? Risk faktörleri nelerdir? Tedavi yöntemleri nelerdir? Bu soruların cevaplarını ve daha fazlasını haberimizde bulabilirsiniz. Sağlığınızı korumak için bu önemli bilgileri kaçırmayın!
“40 yaş sonrası kadınlar ve 50 yaş üstü erkekler mutlaka kemik ölçümü yaptırmalı” uyarısında bulunan Nev Sağlık Grubu Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden Op. Dr. Cüneyt Bozhan, osteoporozun erken evrede belirti vermediğini ancak ilerlediğinde ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini vurguladı.
“Sessiz seyreden bir hastalık”
Op. Dr. Cüneyt Bozhan, osteoporozun kemik yoğunluğundaki aşırı düşüş sebebiyle kemiklerin kırılgan yapıya dönüşmesi olduğunu söyledi. Bozhan, “Süngerimsi kemik içerisindeki boşluklar artarak yoğunluğu azalmaktadır. Kemik yoğunluğunun azalmasına bağlı erken dönemde bir belirti olmaz. Osteoporoz arttıkça omurga içerisinde kırık oluşumuna bağlı çökme, boy kısalığı, kamburlaşma (kifoz) ve dengesiz duruş, kemiklerin küçük bir travmada ya da kendiliğinden kırılması oluşabilir. Osteoporozda kemik yapımı, kemik yıkımına yetişemediğinden kemik erime süreci başlar” dedi.
“Risk faktörleri göz ardı edilmemeli”
Osteoporoz risk faktörlerine dikkat çeken Bozhan, “Yetersiz kalsiyum, fosfor ve D vitamini alımı, ileri yaş, menopozda olmak, cinsiyet hormonlarındaki düşüklük, steroid ilaç kullanımı, sigara ve alkol kullanımı, hareketsiz yaşam tarzı sayılabilir” ifadelerini kullandı.
Teşhisin konulmasında kemik yoğunluğunun ölçülmesi gerektiğini vurgulayan Bozhan, “En güvenilir yöntem DEXA’dır. Bu nedenle menopoz sonrası ve 50 yaş üstü erkekler hekime başvurarak kemik ölçümü yaptırmalıdır” diye konuştu.
“Tedaviyle kemik kaybı kontrol altına alınabilir”
Tedavi sürecine de değinen Bozhan, “Hastanın hekim tarafından etraflıca değerlendirilmesi, DEXA ölçümünde düşüklük tespit edildiğinde tedavi olarak vitamin ve mineral destekleri, sağlıklı beslenme planı oluşturulması gerekmektedir. En yaygın osteoporoz ilaçları bifosfonatlardır. Tedavi için diğer seçenek monoklonal antikor ilaçlardır. Hormon ilişkili terapiler de tedavide kullanılır. Özellikle menopoz sonrası östrojen destekleri kadın doğum uzmanına danışılarak kullanılabilir” dedi.
“Erken tanı hayat kalitesini koruyor”
Yaş ortalamasının erkeklerde 75, kadınlarda 80 olduğunu hatırlatan Bozhan, “Ülkemizde osteoporoz karşımıza daha çok çıkmaktadır. Bu nedenle hekime özellikle 40 yaş sonrası kadınlar ve 50 yaş üstü erkekler DEXA ölçümü için başvurmalıdır” diyerek sözlerini tamamladı.
Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı
Op. Dr. Cüneyt Bozhan, osteoporozun kemik yoğunluğundaki azalma sonucu kemiklerin kırılgan hale gelmesiyle oluştuğunu belirtiyor. Yetersiz kalsiyum, D vitamini alımı, menopoz, steroid kullanımı, sigara ve alkol gibi faktörlerin riski artırdığını vurguluyor. Erken teşhis için DEXA ölçümünün önemine dikkat çeken Bozhan, tedaviyle kemik kaybının kontrol altına alınabileceğini ve hayat kalitesinin korunabileceğini ifade ediyor. 40 yaş üstü kadınlar ve 50 yaş üstü erkeklerin düzenli olarak kemik ölçümü yaptırması öneriliyor.