Türkiye'de konut piyasası hareketli günler yaşıyor. Mayıs 2025'te konut satışları rekor seviyeye ulaştı. Peki, yüksek faiz oranlarına rağmen vatandaş neden konuttan vazgeçmiyor? Uzmanlar, konutun hala güvenli bir yatırım aracı olarak görüldüğünü belirtiyor. Ancak sektörde arz sıkıntısı devam ediyor. Detaylar haberimizde...
Konut satış istatistikleri açıklandı, Mars Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Bucak konuyla ilgili görüşlerini paylaştı.
Mayıs 2025, sadece bu yılın değil, tüm zamanların en yüksek Mayıs ayı konut satışı olarak kayıtlara geçti. 130 bin konutla yılın en iyi aylık performansı gerçekleşti. İlk beş aylık toplam satış da tarihsel açıdan en yüksek seviyelerden birine ulaştı. Bu tablo, yüksek faiz oranları ve cazip mevduat getirilerine rağmen, vatandaşın konuttan vazgeçmediğini ve konutun hâlâ güvenli bir liman olarak görüldüğünü gösteriyor.
Ancak detaylara bakıldığında, sektörün temel sorunlarının sürdüğü görülüyor. Satışların %70’i hâlâ ikinci elden geliyor. Yeni konut üretimi sınırlı; çünkü belirsizlik ortamı üreticiyi temkinli kılıyor. Artan talep, birinci el üretimle karşılanamıyor. Bu da sektörün arz yönlü bir darboğazda olduğunu ortaya koyuyor.
İpotekli satışlar %96 oranında artmış olsa da toplam içindeki payı yalnızca %15. Faizlerin yüksekliği krediyle alımı sınırlıyor; buna rağmen alıcılar, özellikle yaşam temelli konut ihtiyacını karşılamaya çalışıyor. Bu, konutun temel bir ihtiyaç olarak gücünü koruduğunu gösteriyor.
Enflasyondan arındırıldığında fiyatlarda %3,6’lık reel bir düşüş görülüyor. Ancak bu düşüş trendinin sonuna geldiğimizi söylemek mümkün. Olası bir faiz indirimi, hem kredili alımları artıracak hem de fiyatlar üzerinde yeniden yukarı yönlü baskı yaratacaktır.
Özetle, Mayıs 2025 verileri gösteriyor ki; tüm ekonomik zorluklara rağmen konut talebi güçlü. Bu da toplumun gayrimenkule duyduğu güvenin ve konutun hem yaşam hem yatırım açısından vazgeçilmezliğinin açık bir göstergesi.
Mayıs 2025 konut satış istatistikleri, konut talebinin ekonomik zorluklara rağmen güçlü olduğunu gösteriyor. Satışların %70'i ikinci elden gerçekleşirken, yeni konut üretimi sınırlı kalıyor. İpotekli satışlar artmış olsa da, toplam içindeki payı düşük seviyede. Enflasyondan arındırıldığında fiyatlarda reel bir düşüş görülse de, faiz indiriminin fiyatları yukarı yönlü etkilemesi bekleniyor. Sonuç olarak, konut hem yaşam hem de yatırım açısından önemini koruyor.