Michelin, sürdürülebilirlik ve inovasyon vizyonuyla yeşil kimya alanında önemli bir adım atıyor. Fransa'da hayata geçirilecek 60 milyon Euro'luk yatırım, şirketin çevre dostu ve toksik olmayan 5-HMF molekülünün endüstriyel üretimine odaklandığını gösteriyor. Bu stratejik hamle, sadece Michelin'in değil, aynı zamanda Avrupa'nın sürdürülebilir sanayi dönüşümüne de büyük katkı sağlayacak. Tesis, yıllık 3.000 metrik ton üretim kapasitesiyle dikkat çekiyor ve çeşitli sektörlerde fosil kaynaklı bileşenlerin yerini alabilecek bir alternatif sunuyor. Michelin'in bu yatırımı, grubun yenilikçi gücünü ve çevreye duyarlı üretim anlayışını bir kez daha ortaya koyuyor.
Mobilite alanında öncü şirketlerden biri olan Michelin, yeşil kimyanın temel bileşenlerinden 5-HMF molekülü için Fransa’da endüstriyel ölçekte bir tesis inşa ettiğini duyurdu. 60 milyon Euro’luk bu dev yatırımla Michelin, yeşil kimyada çığır açmaya hazırlanıyor.
Sürdürülebilirlik ve inovasyon alanında adından söz ettiren Michelin, biyo-kaynaklı ve toksik olmayan 5-HMF molekülünün endüstriyel üretimi için Fransa’nın Péage en Roussillon kentinde bir demonstrasyon ünitesi kuruyor. Yıllık 3.000 metrik ton üretim kapasitesine sahip olacak bu tesis, 5-HMF molekülünün endüstriyel ölçekte üretildiği dünyadaki ilk örnek olacak.
Lastik dışı endüstrilerde kullanılan reçinelerde halihazırda kullanılan 5-HMF, kozmetikten tarıma, inşaattan elektronik sektörüne kadar pek çok alanda fosil kaynaklı bileşenlerin yerini alabilecek potansiyele sahip. Michelin’in iştiraki ResiCare ile geliştirilen bu çözüm, çevre dostu yapısıyla hem sanayide dönüşümü hızlandırıyor hem de insan sağlığına duyarlı üretimi destekliyor.
2030’a kadar 40.000 metrik tonluk potansiyel pazar
Fruktozdan yeşil kimya süreçleriyle elde edilen 5-HMF, formaldehit ve resorsinol gibi toksik bileşenlere alternatif olarak ön plana çıkıyor. Bu molekülü 2016 yılından bu yana düşük hacimli reçine uygulamalarında kullanan Michelin, yeni kurulan tesis sayesinde üretim kapasitesini artırılarak farklı sektörlerde kullanımının yaygınlaştırılmasının hedeflendiğini belirtiyor.
Proje, Fransa’daki ADEME ve Avrupa Birliği’nin CBE JU programı tarafından da destekleniyor. 2030 yılına kadar Avrupa’da bu molekül için 40.000 metrik tonun üzerinde bir pazar oluşması öngörülüyor. Bu kapsamda Michelin, endüstriyel ortaklarıyla birlikte bu üretim ağını genişletmek ve 20.000 tonluk birimlerin lisanslanması yoluyla daha yaygın hale getirmek üzere çalışmalarını sürdürüyor.
Michelin, lastiğin ötesinde değer yaratan çözümler üretmeye devam ediyor
Yeşil kimya alanında attığı bu öncü adım, Michelin’in yalnızca mobilite değil, aynı zamanda kompozit malzemeler, sürdürülebilir yapı çözümleri ve endüstriyel uygulamalarda da güçlü bir inovasyon oyuncusu olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. ResiCare ile geliştirilen 5-HMF projesi, çevre dostu üretim anlayışının yanı sıra Avrupa’da yeni bir endüstrinin doğuşuna da öncülük ediyor.
Mikrometre ölçeğinde geliştirilen yüksek teknoloji kompozit malzemelerle birçok sektörde dönüşüm sağlayan Michelin, bu yatırımıyla hem endüstriyel kapasiteyi artırıyor hem de daha sürdürülebilir bir gelecek için kritik bir adım atıyor. Grup, 5-HMF gibi toksik olmayan, biyo-kaynaklı moleküllerin daha geniş ölçekte kullanımıyla çevresel ve ekonomik değer yaratmayı sürdürüyor.
“Grubun yenilikçi gücünün yeni bir göstergesi”
Konuyla ilgili açıklama yapan Michelin Polimer Kompozit Çözümler Bölümü Başkanı ve Grubun Yönetim Kurulu Üyesi Maude Portigliatti: “İş ortaklarımızla yıllarca süren ortak araştırmaların meyvesi olan ve Grubun yenilikçi gücünün bu yeni göstergesi, aynı zamanda Avrupa’da yeni bir endüstrinin yaratılacağını müjdeliyor” ifadelerinde bulunuyor.
Michelin'in Fransa'da kurduğu 5-HMF üretim tesisi, yeşil kimya alanında önemli bir kilometre taşı olarak değerlendiriliyor. Fruktozdan elde edilen 5-HMF molekülü, kozmetikten tarıma, inşaattan elektroniğe kadar birçok sektörde formaldehit ve resorsinol gibi toksik bileşenlerin yerine geçebilecek potansiyele sahip. Proje, ADEME ve Avrupa Birliği'nin CBE JU programı tarafından destekleniyor ve 2030 yılına kadar Avrupa'da 40.000 metrik tonluk bir pazar oluşması bekleniyor. Michelin, bu yatırımıyla sadece üretim kapasitesini artırmakla kalmıyor, aynı zamanda daha sürdürülebilir bir gelecek için kritik bir adım atıyor. Bu girişim, Michelin'in lastiğin ötesinde değer yaratan çözümler üretme vizyonunun somut bir örneği olarak öne çıkıyor.