İstanbul'da yaşanan son deprem, tüm Türkiye'de olduğu gibi Muğla'da da deprem korkusunu tetikledi. Peki, Muğla gerçekten deprem riski taşıyor mu? Uzmanlar, Muğla'nın ikinci derece deprem bölgesi olduğunu ve özellikle Gökova Körfezi çevresinde aktif fay hatları bulunduğunu vurguluyor. Bu durum, bölgede orta şiddetli depremlerin yaşanabileceği anlamına geliyor. Halkın bilinçlenmesi, yapıların güçlendirilmesi ve bireysel önlemlerin alınması hayati önem taşıyor. Muğla, deprem gerçeğiyle yüzleşmek ve hazırlıklı olmak zorunda.
MUĞLA-BHA
İstanbul'da meydana gelen 5.0 büyüklüğündeki deprem, Türkiye'nin dört bir yanında olduğu gibi Muğla'da da vatandaşların aklına "Muğla'nın deprem riski ne durumda?" sorusunu getirdi.
Muğla ili, genel olarak Ege Bölgesi'nin aktif tektonik yapısı içerisinde yer alır. İlin güneybatı kısımları, özellikle Gökova Körfezi çevresi, BATI ANADOLU AÇILIM SİSTEMİ'nin bir parçasıdır ve bu bölgede bir dizi aktif fay bulunmaktadır. Gökova Grabeni'ni sınırlayan faylar, bölgedeki deprem aktivitesinin başlıca kaynağıdır.
Ancak, Muğla merkez ve kuzey ilçelerinin deprem riski, Ege'nin daha aktif iç kesimlerine veya Kuzey Anadolu Fay Hattı'na kıyasla nispeten daha düşük seviyelerde değerlendirilir. Özellikle Fethiye-Marmaris hattı, Rodos-Fethiye Fay Zonu nedeniyle daha yüksek bir deprem potansiyeline sahiptir.
AFAD ve uzmanlar ne diyor?
Yetkililer ve uzman jeologlar, Muğla'nın birinci derece deprem bölgesi olarak sınıflandırılmadığını, ancak ikinci derece deprem bölgesi içinde yer aldığını vurguluyor. Bu, il genelinde orta şiddetli depremlerin yaşanabilme ihtimalinin bulunduğu anlamına gelir.
Özellikle Gökova, Yatağan, Milas ve Fethiye civarlarında, tarihsel dönemlerde hasara neden olmuş depremlerin kayıtları mevcuttur. Bu nedenle, "Muğla'da deprem riski yoktur" algısı son derece yanlıştır. Muğla'da zemin etüdü ve deprem güvenliği her yapı için hayati önem taşımaktadır.
Olası bir depremin Muğla'daki etkisi, öncelikle nerede ve ne büyüklükte olduğuna bağlı olacaktır. Gökova Körfezi'nde meydana gelebilecek 6.5+ büyüklüğündeki bir depremin, sahil kesimlerinde ve ilçelerde önemli hasara yol açma potansiyeli bulunmaktadır. Deniz içinde olabilecek depremler ise tsunami riskini de beraberinde getirebilmektedir.
Muğla, İstanbul veya İzmir gibi yüksek riskli bölgeler arasında sayılmasa da, Ege'nin sismik hareketliliği göz önüne alındığında deprem riskini asla görmezden gelmemelidir. İstanbul'daki son deprem, bize tüm Türkiye'de "Depreme Hazır Mıyız?" sorusunu sordurmuştur. Muğla için de cevap, "Evet, risk var ve hazırlıklı olmak zorundayız" olmalıdır.
Muğla, Ege Bölgesi'nin aktif tektonik yapısı içerisinde yer alması sebebiyle deprem riski taşıyan bir bölgedir. Özellikle Gökova Körfezi çevresindeki fay hatları, deprem aktivitesinin ana kaynağını oluşturmaktadır. Yetkililer, Muğla'nın birinci derece deprem bölgesi olmamasına rağmen, ikinci derece deprem bölgesi olduğunu ve orta şiddetli depremlerin yaşanabileceğini belirtiyor. Kentsel dönüşüm, zemin etüdü, bireysel hazırlıklar ve yerel yönetimlerin çalışmaları, olası bir depremin etkilerini en aza indirmek için kritik öneme sahiptir. Muğla, deprem riskini göz ardı etmemeli ve her zaman hazırlıklı olmalıdır.